Kutuya bakmamaktansa hep saçlarını boyar. | Open Subtitles | تصبغ شعرها دائماً بدلاً من ألا تنظر في الصندوق |
Eşin saçını boyar mı? | Open Subtitles | هل كانت زوجتك تصبغ شعرها؟ |
Bunlar dünyayı tek bir renge boyayan bazı duygular, tıpkı bir araba kaydığında hissettiğiniz panik gibi. | TED | هناك بعض العواطف التي تصبغ العالم بلون واحد كالرعب الذي نحسّه عندما نرى سيارة تنزلق. |
Saçını siyaha boyayan ve hızma takan kız hani? | Open Subtitles | الفتاة التي تصبغ شعره ابالاسود وتضع حلقات |
Saçlarını boyatıyor musun? | Open Subtitles | بعض الأمور أولاَ هل تصبغ شعرك؟ |
- Marge saçlarını mı boyatıyor? | Open Subtitles | -مارج) تصبغ شعرها؟ |
Bu kez de sularını kahverengiye boyayan, tortuları taşımaya başlarlar. | Open Subtitles | الآن ، هم يحملون حمولات ثقيلة من الترسبات... التي تصبغ مياههم باللون البني... . |
Bilirsin, ne zaman yırtık çoraplı, sırt çantalı ve saçını kırmızıya boyayan yaşlı bir kadın görsem bana üzgün, üzgün bir insanmış izlenimi uyandırıyor. | Open Subtitles | تعلمينَ عندما ترينَ إمراة عجوز وهي مرتدية جواربعاريةالركبة... وحاملة حقيبة ظهر وما تزال تصبغ شعرهاباللونالأحمر... تبدو وكأنها حزينة، كأنها شخص حزين. |