Plütonyum başlıktaki ufak bir çatlak nedeniyle oluşmuş, düşük seviyede radyasyon belirlemişler. | Open Subtitles | لقد إلتقطوا مستوى منخفض من الإشعاع لذا قد يكون غلاف البلوتنيوم قد تصدع |
Bir çatlak var, ama, hep oradaydı zaten. | Open Subtitles | هناك تصدع فوق, بل اعني هذا التصدع سيكون هنا للابد |
Balıktan geri dönerken birden buz çatladı ve ben de suya düştüm. | Open Subtitles | وكنا عائدين وفجأة تصدع تاثلج وسقطت في البحيرة. لم أستطع الرؤية أو التنفس. |
Yani barınız, Hürriyet Çanının kırılması olayıyla doğrudan doğruya ilgili mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تزعم أن لملهاكم دوراً مباشراً في تصدع جرس الحريّة؟ |
Bir gezegenin üzerinde çizgisel herhangi bir şey görürseniz, bu bir kırılma olduğu anlamına gelir, fay gibi. | TED | وقتما ترى أي تغيير خطي أو طولي على سطح كوكب, فإنه يعني حدوث كسر أو تصدع. |
Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد |
Benim ölümüm de, iki dünya arasında bir çatlak açacaktı. | Open Subtitles | و موتي سيتسبب فى تصدع الحاجز، و يحدث شق بين العالمين. |
Avlumda çatlak var. Onarmam gerek. | Open Subtitles | لدي تصدع في ساحة المنزل يحتاج إلى اصلاح |
Muhtemelen çatlak vardır. | Open Subtitles | على الارجح مجرد تصدع في الأضلاع |
çatlak falan olmasın sakın. | Open Subtitles | أخبرني بأن ليس ثمة تصدع |
Demek istediğim, çatlak yok. | Open Subtitles | أعني، لا يوجد أي تصدع |
Tam şurada kılcak bir çatlak var. | Open Subtitles | يوجد تصدع صغير هناك |
Sanırım kaburgalarımdan biri çatladı ama umurumda değil. | Open Subtitles | أنا تصدع أحد الأضلاع، ولكن لا يهمني. |
- Bir şey çatladı. Duydum | Open Subtitles | لقد تصدع شيء ما لقد سمعته |
Evren çatladı. Pandorica açılacak, sessizlik bozulacak. | Open Subtitles | لقد تصدع الكون |
Buz kırılması sesi duyuyorum.. | Open Subtitles | أسمع تصدع الثلج |
Hürriyet Çanının kırılması, elbette. | Open Subtitles | تصدع جرس الحريّة بالتأكيد |
Yeni bir fay hattı oluşumu? | Open Subtitles | تشكيل خط تصدع جديد؟ |
fay hattına benziyor. | Open Subtitles | يبدوا أنه تصدع |
Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد |