ويكيبيديا

    "تصدق أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğuna inanabiliyor
        
    • olduğuna inanıyor
        
    • olduğuna inanmak
        
    • söylediğine inanıyor
        
    "Bak, burada Meksika'dan bir mango olduğuna inanabiliyor musun?" TED وكان يقول لي .. هل تصدق أن هذه المناجا جائت من المكسيك ؟
    İşimin son gününde bunun olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدق أن هذا يحدث, في أخر أيامي بالعمل؟
    O orospu çocuklarının onu bir kere bile vurmamış olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدق أن الأوغاد لم يصيبوه برصاصة واحدة ؟
    Bu yaptığının ahlaki olduğuna inanıyor olamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تصدق أن ما فعلته كان أخلاقياً
    Okulumuz da olanların gerçekten havalı bir şey olduğuna inanıyor musun? Open Subtitles هل تصدق أن شيئا رائع مثل هذا يحدث لمدرستنا؟
    Bence sadece olayları değiştirecek gücü olduğuna inanmak istiyor. Open Subtitles أعتقد أنها تريد أن تصدق أن لديها لقوة لتغيير الأشياء
    Babamın zenci olduğuna inanmak o kadar zor mu? Open Subtitles هل يكون من الصعب جدا أن تصدق أن والدي اسود?
    Peki o belgelerin gerçeği söylediğine inanıyor musunuz? Evet. Open Subtitles وهل تصدق أن تلك المذكرات تحوي الحقيقة؟
    Bunun aynı Robbie olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك أن تصدق أن هذا هو روبي ؟
    O aşağılık herifin bu sefer gerçekten aday olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles متفوق على كتاب (ترامب) الأخير هل تصدق أن هذا اللعين سيترشّح للرئاسة حقًا هذه المرة؟
    O aşağılık herifin bu sefer gerçekten aday olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles متفوق على كتاب (ترامب) الأخير هل تصدق أن هذا اللعين سيترشّح للرئاسة حقًا هذه المرة؟
    Bu kadının anne olduğuna inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تصدق أن تلك أم احدهم؟
    Farklı iki noktaya yönlendirilmişler. Burada daha küçük olana sığdırmaya çalıştığınız büyük bir parçamız var. Bunun hakkında biraz kafa yormaya değer, değil mi? Burada da daha büyük bir parçanın daha küçüğe tam olduğunu görüyorsunuz. Herkes görüyor mu bunu? Ki bu imkansız. O an için birbirlerinden farklı yönlere bakan iki çocuğu görüyorsunuz. Bu iki masanın üstünün aynı boyutta ve şekilde olduğuna inanabiliyor musunuz? TED ينظران للخارج بإتجاهين في نفس الوقت لديك قطعة كبيرة تتناسب مع الصغيرة و هذا شيئ لك حتى تفكر فيه حسنا ,أنت ترى قطع أكبر تتناسب مع قطع أصغر هنا. هل الكل يرى ذلك ؟ و التي تعتبر من المستحيل . يمكنك أن ترى الطفلين ينظرون للخارج في وقت واحد بإتجاهين مختلفين و في وقت واحد . و الآن هل تصدق أن سطح الطاولتين لها شكل و حجم واحد
    Joe Goodensnake'in ruhunun bu odada olduğuna inanıyor musun ? Open Subtitles هل تصدق أن روح " جوى جودينسناك " فى هذه الغرفة ؟
    Louis'in masum olduğuna inanıyor musun? Open Subtitles بحق المسيح يا "ميك" , هل تصدق أن "لويس" برئ؟
    Cidden bu 13 istasyonda bizi kurtarabilecek kadar akıllı insanlar olduğuna doğru hesaplar yapacaklarına, 2 asır yetecek kadar hava ve yemek olduğuna inanıyor musun? Open Subtitles هل فعلاً تصدق أن هناك ما يكفي من أذكياء على المحطات الـ13 لإنقاذنا، وأنّ حسابتهم صحيحة وأن هناك هواء كافي ليصمد قرنين من الزمان وطعام كافِ؟
    Bunun bir tesadüf olduğuna inanıyor olamazsın. Open Subtitles لا يمكن أن تصدق أن هذه صدفة
    Babamın zenci olduğuna inanmak o kadar zor mu? Robert Zane zenci mi? Open Subtitles هل يكون من الصعب جدا أن تصدق أن والدي اسود?
    Müstahdemler Günü diye aptalca bir gün olduğuna inanmak için ne kadar salak olman lazım? Open Subtitles -كيف تكون من الغباء والتغفيل بحيث تصدق أن هناك شيئاً كيوم" السنجاب"
    Becca'nın yalan söylediğine inanıyor olamazsın. Open Subtitles مهلًا، لا يمكن أن تصدق أن (بيكا) تكذب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد