ويكيبيديا

    "تصديقها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanmak
        
    • inanması
        
    • inanmaya
        
    • inanılmaz
        
    • inanamayacağın
        
    • inanabiliyor
        
    • inanamam
        
    • inanmayı
        
    Çünkü içgüdülerimiz inanmak istediğimiz kadar kusursuz değil. TED وهذا بسبب أنّ حدسنا ليس مثالياً لتلك الدرجة التي نوّد تصديقها.
    Ona ne kadar inanmak istesem bile hepsinin kandırma olduğunu bilirdim. Open Subtitles رغم رغبتي في تصديقها لطالما عرفت أن هذا كذب
    Yalan ne kadar büyükse inanması o kadar kolay olur ama. Open Subtitles كلّما كبرت الكذبة، كلّما أصبح سهلاً تصديقها
    Ve inanması zor şeyler gördüm. Open Subtitles ورأيت بعض الأشياء التى لا يُمكن تصديقها..
    Kız kardeşim dedikoduların odak noktası olunca, kendi de haliyle inanmaya başladı. Open Subtitles بدأت أختي بتشرب تلك الإشاعة وبدأت تصديقها
    İnanılmaz şeyler pişirebilirim. Yengeç ve ıstakoz. Open Subtitles أنا أطبخ امور لا تستطيعين تصديقها أطبخ سرطان البر وسرطان البحر
    - Stajyer olarak çalıştığım zamanlar da, inanamayacağın tarzda yaraları olan çocuklar gelirdi. Open Subtitles عندما كنت أعمل كطبيب مقيم حضر بعض الاطفال بأصابات لن تصديقها
    Coleridge de böyle demişti. İnanmamanın kasıtlı bir şekilde durdurulması ya da şiirsel inanç, ne kadar garip olursa olsun, bir hikayenin gerçeği andırması ve sizin, buna inanabiliyor olmanız. TED إنه كما يطلق عليه كوليردج رغبة إيقاف الكفر أو الإيمان الشاعري، بالنسبة لهم هذه القصة، مهما كانت غريبة، لها شكل من أشكال الحقيقة، ولذلك يمكنك تصديقها.
    İnanmak istediğim şeylerden vazgeçmekten usandım. Open Subtitles لقد أرهقت من تجنب الأشياء التى أريد تصديقها
    İnanmak istemediğim şeyler. Bunlar doğruysa bana söyle. Open Subtitles أقوال لا أود تصديقها فقط اخبرني إن كانت صحيحة
    Bak, ona gerçekten inanmak istiyorum, ama bunu zorlaştırıyor. Open Subtitles أنظر، أودُّ حقـًا تصديقها لكنّها تجعل الأمر صعبـًا جدًا
    Edward Darby inanmak istediğin pek çok şey söyler ama inanmamalısın. Open Subtitles يريد منك تصديقها بينما انتي لا يجب ان تصدقيها
    Sen inanmak istiyorsun çünkü bu ondan kurtulmak için bir fırsat. Zaten hep kurtulmak istemiştin. Open Subtitles بل إنّكِ تودين تصديقها لأنها الفرصة لكي تتخلصين منه لطالما أردتِ هذا دوماً.
    Ve o bana inanmak istemediğim bir şeyi gösterdi. Open Subtitles وكشف لي اشياء عن نفسه لم استطع تصديقها ابداً
    İnanması zor şeyler. İnanması oldukça zor olan şeyler. Open Subtitles العديد من الأمور التي يصعب تصديقها فعلاً.
    İnanması daha da güç olan bir şey var: Open Subtitles هناك أشياء من الصعب جدا تصديقها
    Geçen hafta olanlardan sonra ona inanmaya başladım. Open Subtitles كنت أميل الى تصديقها . بعد ما حدث الأسبوع الماضي
    İnanılmayacak bir olasılık sundum O zamandan beri, bu olasılık bana her ne kadar inanılmaz da olsa bir olasılıktan daha fazla bir şeymiş gibi geliyor. Open Subtitles و لدى نظرية لا تصدق و لكننى الان بدأت اميل الى تصديقها مهما كانت صعبة الحدوث
    Bu karavan inanamayacağın şeylerle dolu. Open Subtitles هذه المقطورة مليئة باشياء لن تستطيعي تصديقها
    Ona inanabiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك تصديقها أنها تريد أربعة ليالى
    Emin ol, bu dedikodulara inanmıyorum. Seni görünce bunlara inanamam. Open Subtitles إنني لا أصدق هذه الشائعات لا يمكنني تصديقها حين أراك
    Hala rüya görüyorum, Doktor, Ve hala onlara inanmayı engelleyemiyorum. Open Subtitles مازالت تلك الأحلام تراودني، دكتور ومازلت لا أستطيع منع نفسي من تصديقها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد