- Tanıştığım anda sinir oldum ona. - Beni dinlemiyorsun. | Open Subtitles | لم أرتح له منذ قابلته- انت لا تصغين اليّ- |
- Bu gidişle bu çevreden kopamazsın tabii. - Beni dinlemiyorsun ki. | Open Subtitles | لا أحد يريدك ان تتقاعد- انت لا تصغين لي- |
Beni hiç dinlemiyorsun. Seninle konuşamıyorum! | Open Subtitles | أنت لا تصغين إلي أبداً، لا أستطيع التحدث معك! |
Bunun yerine o her şeyi alt üst etti. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | لكن ثقتي به لم تكن في محلها هل تصغين إلي؟ |
Sana bunlardan bahsederken beni hiç dinliyor musun? | Open Subtitles | هل أنتِ حتى تصغين لي عندما أخبرك بهذه الأشياء؟ |
Neden sadece istemediğim zaman beni dinliyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنتي تصغين إليّ في الوقت الذي لا أريدك منك فعل ذلك |
- Beni hiç dinlemiyorsun. - Seni hep dinlerim. | Open Subtitles | أنت لا تصغين إليّ مطلقاً - بل أنني أنصت إليك دائماً - |
Sana açıklama yapmaktan bıktım artık. Beni hiç dinlemiyorsun bile. | Open Subtitles | -سئمتُ توضيح الأمر لكِ، كأنّكِ لا تصغين إليّ |
- kararına saygı duyuyorum... ama beni dinlemiyorsun.. | Open Subtitles | أقدر لكِ ذلك ولكنك لا تصغين لكلامي |
Niye dinlemiyorsun, şapşal kadın? | Open Subtitles | لم لا تصغين أيتها السيدة السخيفة؟ |
Beni dinlemiyorsun. | Open Subtitles | أنتى لا تصغين إلي |
- Beni dinlemiyorsun... - Çünkü saçma sapan konuşuyorsun! | Open Subtitles | انت لا تصغين لي- لان ما تقوله هراء- |
Beni dinlemiyorsun! | Open Subtitles | انت لا تصغين لي |
Senin daha çok işin işletme kısmını yaptığını biliyorum, erkekleri şey yaparken dinliyor olamazsın... | Open Subtitles | حسنا. أنا أعلم أنك حقا أكثر من مديرة أعمال وانت فعلا لا تصغين إلى الرجال. |
Söylediğim şeyleri dinliyor musun? Evet. | Open Subtitles | هل كنتِ تصغين إلي أي شيء مما قلت ؟ |
Peki, anneni dinliyor oluşuna sevindim. | Open Subtitles | حسناً، يسعدني انكِ تصغين لكلام امكِ |
Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | هل تصغين لي ؟ لاتتعقبي الاضواء , حسنا ؟ |
Gün boyunca bunu nasıl dinliyorsun? | Open Subtitles | كيف تصغين إلى مثل هذا كل اليوم؟ |
Yani, dediğim hiçbir şeyi dinledin mi ki? | Open Subtitles | أكنت تصغين أصلا حين كنت أتكلم ؟ |
Bizi dinlemiyorsunuz. Dışarıda bir şey var diyorum size! | Open Subtitles | أرجوك , أنت لا تصغين يوجد شيء بالخارج |
Anneni dinlemene sevindim. | Open Subtitles | وكم يسعدني انكِ تصغين لكلام امكِ. |
Beni hiç dinlemedin bile! | Open Subtitles | هل تصغين لما أقول ؟ |
Dinlemiyor musun? | Open Subtitles | هل كنتِ تصغين إلي أي شيء مما قلت ؟ |
Tümünü dinlediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | يبدو انكِ كنتِ تصغين الى بعض الاشياء؟ |
Duyduğunu ama dinlemediğini düşünüyor. | Open Subtitles | ،إنه يعتقد أنكِ تسمعين كلامه ولكن لا تصغين جيداً |