Fazla değil ama. Burna ya da ağza nişan almalısın. | Open Subtitles | ولكن ليس بعيداً يجب أن تصوب نحو الأنف أو الفم |
Aferin aslanım. Ama biraz daha yükseğe nişan almalısın. İşte böyle. | Open Subtitles | أحسنت أيها الفتى ، لكنك يجب أن تصوب للأعلى قليلاً ، أحسنت ، هذه تصويب قاتل |
Hayır, Teğmen ama ağır ateş açmışlardı. | Open Subtitles | لا , سيدى . لكنها بالتاكيد تصوب نيرانها الان |
Sadece yardım etmeye çalışıyorduk. Lou, delirdin mi sen, şu şeyi bir Jedi'a doğrultuyorsun? | Open Subtitles | ليو , هل انت مجنون , تصوب هذا الشئ لجاداي؟ |
- Silahını bana doğrultma! | Open Subtitles | انت تلعب لعبة خطيرة لا تصوب المسدس في وجهي ، حسناً؟ |
Beni durdurmak istiyorsan başımı hedef alacaksın. | Open Subtitles | إذا نويت إيقافي كان عليك ان تصوب نحو رأسي |
silahı çocuğa doğrultmamalıydın. | Open Subtitles | ما كان عليك أن تصوب المسدس على ذلك الفتى |
O şeyi kullanacaksan, nereye doğrulttuğuna dikkat et. | Open Subtitles | اذا كان لابد ان تستخدم هذا الشئ فتأكد في اي اتجاه تصوب |
Tamam, şimdi nişan almanı, ve tetiği çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, الآن أريدك أن تصوب وتضغط على الزناد |
Gitmiş kendine bir şişe ilaç almıştı onları öldürmek için, ve tezgahın ucundaki birine nişan almıştı, ve sonra durdu, şişeyi bıraktı. | Open Subtitles | هرعت و أحضرت مبيد قاتل لترشه عليهم و تصوب ناحيتهم ثم فقط توقفت و وضعت المبيد |
Çünkü benzin deposunu böyle havaya uçurmak istiyorsan, gerçekten oraya nişan alıyor olman gerekirdi. | Open Subtitles | لانه يجب ان تصوب نحو الخزان كي ينفجر كذا |
- Senin ateş ettiğin yere. - Korkarım yararsız. | Open Subtitles | لا ، وانما للمكان الذي كنت تصوب عليه هذا لافائدة منه ، ياصديقي |
Bu yüzden sen nişancısın, ben de kime ateş edeceğini söyleyenim. | Open Subtitles | و لذا أنت تصوب جيداً على النماذج بينما أنا أعلمك من تطلق علية النار |
Sanırım hepsi aynı yöne ateş ettiği için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد يجب ان نكون فخورين لان نيران جيشنا تصوب في نفس الاتجاة |
silahı yanlış kişiye doğrultuyorsun. | Open Subtitles | أنت تصوب المسدس على الرجل الخطأ |
Bana mı doğrultuyorsun? | Open Subtitles | هل تصوب المسدس ناحيتي؟ |
Unutma, eğer vurmayacaksan silahı bir insana doğrultma. | Open Subtitles | تذكر لا تصوب على رجل مالم تنوي ضربه |
Doğru hedef alırsan, öyle çok ustalık gerekmiyor, ama son derece yanlış hissettiriyor | Open Subtitles | الأمر ليس صعباً للغاية عندما تصوب جيداً و لكنني شعرت بأن هذا الأمر ليس ملائماً |
silahı çocuğa doğrultmamalıydın. | Open Subtitles | ما كان عليك أن تصوب المسدس على ذلك الفتى |
silahı kime doğrulttuğuna dikkat et. | Open Subtitles | عليك أن تحذر ممن تصوب السلاح نحوه. |
Baba, annemin sevdiği Çin takımını mı vuruyorsun yine? | Open Subtitles | أبي, هل أنت تصوب على طقم أمي الصيني المفضل مرة أخرى؟ |
Tabancasını bana doğrultmuş... hava da buz gibi, paniğe kapıldım. | Open Subtitles | كنت واقفا في السقف و هي كانت تصوب المسدس نحوي كنا في الخارج و كنت أشعر بالذعر |
Sen silahlarını bize doğrulttun. ateş etmeye karar verirsen, ölürüz. | Open Subtitles | أنت تصوب علينا بسلاح، لو أطلقت فنحن ميتون |
Joey, bu şeyi bana tutma! Git dışarda oyna. | Open Subtitles | جوي ، لا تصوب هذا السلاح إلعب في الخارج |
Şimdi keskin nişancı ateşi altındasın, değil mi? | Open Subtitles | الآن أنتَ تصوب عليكَ طلقات من قناص ، صحيح؟ |
Senin yerinde olsam namluyu bana çeviririm çünkü aralarında en zararsızı benim. | Open Subtitles | لذا اريدك ان تصوب على, و ليس على اى منهم, هذا افضل |
Gerektiğinde vurabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تصوب عندما يجب عليك هذا ؟ |