Tamam şimdi katlayıp torpidoya koy. | Open Subtitles | حسنا ضعيها فى صندوق السيارة، ولا تلصقى بها لبان لانها سوف لماذا يجب أن تضعي لبان فى كل مكان؟ |
Hey, bana bir iyilik yapar mısın? İç çamaşırını buzdolabıma koyma. | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تعملي لي خدمة بألا تضعي ملابسكِ الداخلية في ثلّاجتي؟ |
Gözlerine koymak için çay poşeti? İyi gelir. | Open Subtitles | كي تضعي الشاي على الإنتفاخ الذي حول عينيكِ أنه جيد |
Önce şunları odanın her bir yanına koyman gerekiyor. | Open Subtitles | أولاً، أريدِك أن تضعي هذه الأشياء حول الغرفة |
Susturucuyu çok fazla kullanırsan, şuraya bir parça bez koymalısın. | Open Subtitles | كما ترين عندما تستخدمين كاتم الصوت بكثرة عليك أن تضعي قطعة من القماش هنا |
O heryere divan, sandaye , çekyat v.b. şeyler koymanı söylüyecek. | Open Subtitles | وكل مكان تخبركِ بأن تضعي متكئ ضعي فيه كرسي من قماش |
Eski püskü elbiseler giy, ruj sürme, parfüm de kullanma. | Open Subtitles | البسي ملابس رثة ولا تضعي احمر الشفاه، ولا تتعطري |
Ha-hayır. Mısır gevreğine çok fazla badem sütü koydun. Fa-fa-fazla ıslanacak. | Open Subtitles | لا تضعي لبن كثير بالحبوب إنها تصبح مبلله |
Belki de kitaplarını kaldırmalı, kuleye bakakalmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | ربّما يجب عليكي أن تضعي الكتب جانبا000 وتقفي تحدقي من البرج |
Onu aldığın yere koy vücutlarıyla sırlarını gömmeleri için. | Open Subtitles | يجب أن تضعي هذا في تابوتها ادفني أسرارها مع أجسادها |
Git de babaannen için aldığın çiçekleri vazoya koy. | Open Subtitles | لم لا تضعي تلك الزهور الجميلة بالإناء لأجل جدتكِ؟ |
Havluları sıcak suya koyma. Lekelenirler. | Open Subtitles | لا تضعي المناشف في الماء الساخن وإلا ستتلطخ |
Küçük bir ipucu: Kaseye asla çok fazla ahşap meyve koyma. | Open Subtitles | نصيحة صغيرة ، لا تضعي الكثير من أواني الأشجار هنا |
Alacakaranlık'ı kapsüle koymak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ أن تضعي الرواية في الكبسولة الزمنية |
Sen düğüne yavru hayvanların olduğu bir hayvanat bahçesi koymak istedin. | Open Subtitles | انتي اردت ان تضعي حيوان صغير في حفل الاستقبال |
Devrenin çalışmaya devam etmesi için bağlantı noktaları arasına metal bir şey koyman gerek. | Open Subtitles | يجب ان تضعي شيئا معدنيا بين نقطة التلاقي لمنع الدائرة الكهربية من الانهيار |
Dilini ısırmaması işin ağzına bir şey koyman gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | من المفترض أن تضعي شيئاً في فمه كيلا يعض لسانه , صحيح؟ |
Eğer Dünya'yı kurtarmak istiyorsan acını bir kenara koymalısın. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تضعي حزنك جانباً ؛ إذا تتمنين إنقاذ العالم |
Dooku'ya karşı olan planını uygulamaya koymalısın. | Open Subtitles | لابد ان تضعي خطتك ضد دوكو تحت التفعيل الان |
Mathilda paketi yere koymanı istiyorum. | Open Subtitles | ماتيلدا أريدك أن تضعي هذا الكيس على الارض |
- Elini ona sürme! | Open Subtitles | - لا تضعي يدك عليه |
- Ama bence kasten yaptın ve yine bence bifteğime lanet soğanları da kasten koydun. | Open Subtitles | -حسناً، أعتقد أنك قصدتي هذا و أعتقد أنك أيضاً قصدتي أن تضعي شرائح البصل اللعينة على قطعتي |
O mükemmel derecede iyi biri ve böyle iyi birini bulduğunuz zaman, şüphelerini bir kenara bırakmalısın ve bu ilişki için çalışmalısın. | Open Subtitles | إنه شاب رائع حقاً ، و عندما تجدين شاباً جيداً عليك أن تضعي هذه الشكوك جانباًلتجعليهذاينجح. |
Hayır, şimdi olmaz. Laminektomi ameliyatı olan hastama IVC filtresi takman gerekiyor. | Open Subtitles | لا، لا يُمكنكِ أريدكِ أن تضعي مرشح للوريد الأجوف السفلي |
Kocana tasmayı taksan iyi edersin. | Open Subtitles | بأن تضعي حداً لنزوات زوجكِ الجنسية ؟ |
Bırak şu kamerayı. Şunu bırakıp arabaya girer misin? | Open Subtitles | نحي الكاميرا جانباً هل تضعي الكاميرا بعيدا ؟ |
Tavuğu, 190 derecelik fırına koymanız gerekiyor. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تضعي الدجاجة في الفرن عند درجة حرارة 375 |
Ve birini önemsediğin zaman onun hislerini ön plana koyuyorsun. | Open Subtitles | . . وعندما تهمتي لشخص ما فإنك تضعي مشاعره بالحسبان اولا |
O şeyi annemin üstüne koyamazsın. | Open Subtitles | أنتِ لن تضعي هذا الشئ على أمي |