AYGTK: Mary Talbert, Siyahi Sergisi'nin fuara gelmesini ısrarla talep ediyor. | TED | أ ي ج ت ك: ماري تالبرت تطالب بنجاح بإحضار عرض الزنجي للمعرض. |
Onun derhal serbest bırakılmasını ve kilisenin nezaretine alınmasını talep etmelisiniz. | Open Subtitles | ولا بد أن تطالب بإطلاق سراحه ليبقى بعهدة الكنيسة فورا |
Fakat, bu arada, bir kadının seks yapmadan önce elmas bir yüzük talep etmesi sorun değil, ama para talep etmesi sorun, öyle mi? | Open Subtitles | اذن هل يحق لفتاه ان تطالب بخاتم قبل الجنس,وليس المال؟ |
Bir suçun kurbanları suçluyla uygun şekilde ilgilenilmesini talep ediyor. | Open Subtitles | . ضحايا الجريمة تطالب المرتكب التعامل بشكل ملائم |
Tüm Seahawks taraftar bloglarına ve sohbet odalarına baktım. Hepsi senin kelleni istiyor. | Open Subtitles | لقد تفقد كل مواقع المعجبين و كلها تطالب بك |
Dinle, Hak ve yetki istiyorsan onları talep etmen lazım. | Open Subtitles | اسمعني، أنت بحاجة لحقوق وامتيازات يجب أن تطالب بهذا |
Kendisine "Kara Eylül" adını veren örgüt İçişleri Bakanına 230'dan fazla mahkûmun isimlerinden oluşan bir liste vererek serbest bırakılmalarını talep etti... | Open Subtitles | . مجموعة أيلول الأسود تطالب بإطلاق سراح أكثر من 230 سجين مقابل إطلاق سراح الرهائن |
Rahibemiz, tedavi için onun bir tıbbi merkeze naklini talep etmiş. | Open Subtitles | ممرضتنا تطالب بتحويله إلى مصحة طبية للعلاج |
Onun için diplomatik dokunulmazlık talep edebilirsin ya da mahkemeyle yüzleşebilir. | Open Subtitles | يمكنك أن تطالب بالحصانة الدبلوماسية له أو يواجه المحاكمة هنا |
Hükümetinin artık bu rolü talep edecek inandırıcılığı kalmadı. | Open Subtitles | لم تعد إدارتك تطالب بهذا الدور. مع أي مصداقيّة. |
Bak, on dört yıldır bizimle birliktesin ve talep edilmemiş 111 gün falan tatil günün var. | Open Subtitles | إسمع، أعلم أنّك تعمل معنا منذ 14 عاماً ولديك ما يقارب 111 يوم عطلة لم تطالب به. |
Kadınlar; parlamento üyesi, bakan, hakim olmayı talep edecektir. | Open Subtitles | سوف تطالب المرأة بحق النواب البرلماني الوزراء.. والقضاة |
Ve hiç şüphem yok ki, o konuşmanın sonucu olarak sözde gizli bilgilerinize tüm erişim hakkını talep ettiğim bir dilekçe, federal mahkemede doldurulacak. | Open Subtitles | و ليس لدي شك، أنه نتيجة لتلك المحادثة سيتم رفع عريضة في المحكمة الفدرالية تطالب بأن أحصل على الحق الكامل |
Francis'i görmeyi talep ediyor ve kabul edilmediğinde kendisine daha fazla zarar vermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | تطالب برؤية فرانسس وتهدد بأنها لو لم تراه فستؤذي نفسها أكثر. |
Birleşmiş Milletler dünya çapında ateşkes talep etti ve gücü olan bütün uluslardan yardım etmesini istiyor. | Open Subtitles | الأمم المتحدة تطالب بإيقاف النار في جميع أنحاء العالم، وتطلب الدعم من جميع الدول القادرة على تقديم المساعدة. |
Bay McCarter tüm malların sahipliğini sadece kendi sürdürecek ve hiçbir nafaka talep edilmedi. | Open Subtitles | لكل الملكيّات التي ذكرت ولم تطالب بنفقة |
Tekrar seçim talep eden bir dilekçe dolaşıyor. | Open Subtitles | عممت وثيقة تطالب بإعادة التصويت |
Angela Hightower cinayeti ile ilgili olarak... mahkumiyet değil, ağırlaştırıcı nedenlerden dolayı Ölüm cezası talep ediyoruz. | Open Subtitles | "المحيطه بمقتل "أنجيلا هايتاور الولايه تطالب بتوقيع عقوبة الإعدام على المتهم |
Avusturya Hükümeti DC9'un dönmesini talep ediyor. | Open Subtitles | يقول بأنّ الحكومة النمساويّة تطالب بإسترجاع طائرة الـ "دي سي 9". |
Cleander, şehrimdeki herkes kelleni istiyor. | Open Subtitles | كلياندر , مدينتي بأسرها تطالب بإعدامك |