Sizi yaktıkları zaman, elinizde hiçbir şey kalmaz ne nakit para ne kredi kartı ne de iş geçmişi. | Open Subtitles | .. عندما تطرد لا يصبح لديك شئ لا مال , لا بطاقات أئتمانية ولا تاريخ مهني |
Demek birisini kovmak zorundasın. Acımasız olup bunu yapman lazım. | Open Subtitles | اذاً لابد ان تطرد احداً ما فقط اقسى قليلاً وافعلها |
Yakıldığınızda, hiç bir şeyiniz kalmaz. | Open Subtitles | ... عندما تطرد لا يصبح لديك شئ |
Öyle çıtır bir şeyi kapı dışarı edeceğin aklımın ucundan geçmezdi. | Open Subtitles | لم أفكر في حياتي أني سأراك تطرد لؤلؤة من بابك هكذا |
Evinden kovulacaksan, burası kovulmak için en iyi yer. | Open Subtitles | حسنا, ان كنت ستطرد من منزلك, فيمكن أن تطرد من هنا أيضا |
Lütfen arkadaşımı kovma. | Open Subtitles | أرجوك ألاّ تطرد صديقتي. |
Ailenizi uzaklaştırıyor, arkadaşlarınızı kovuyor öğleden sonraya kadar çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن تتخلى عن عائلتك تطرد أصدقائك تعمل حتى ساعة متأخرة |
-Baba sence kovuldun mu? | Open Subtitles | ابي, اعتقدت انك لم تطرد ؟ |
Öğretmen bir şey sorarsa doğruyu söylersin, doğruyu söylemezsen atılırsın. | Open Subtitles | إذا سألك الأستاذ سؤالاً تقول الحقيقة أو تطرد |
Evet, doğru. Bu yüzden Hyde'ı kovamazsın. | Open Subtitles | نعم ، ليس بإمكانك أن تطرد هايد الآن |
Sizi yaktıkları zaman, elinizde hiçbir şey kalmaz ne nakit para ne kredi kartı ne de iş geçmişi. | Open Subtitles | .. عندما تطرد لا يصبح لديك شئ لا مال , لا بطاقات أئتمانية ولا تاريخ مهني |
Sizi yaktıkları zaman, elinizde hiçbir şey kalmaz ne nakit para ne kredi kartı ne de iş geçmişi. | Open Subtitles | .. عندما تطرد لا يصبح لديك شئ لا مال , لا بطاقات أئتمانية ولا تاريخ مهني |
"Sizi yaktıkları zaman, elinizde hiçbir şey kalmaz ne nakit para ne kredi kartı ne de iş geçmişi." | Open Subtitles | "عندما تطرد لا يبقى لديك شئ..." "لا مال, لا بطاقات أئتمانية ولا تاريخ مهني" |
Jonas Wilkerson'ı kovmalısın. kovmak mı Bayan O'Hara? | Open Subtitles | سيد أوهارا يجب أن تطرد جونس ولكرسون |
Bir daha kimseyi kovmak zorunda kalmamak için. | Open Subtitles | لم تردْ أن تطرد أي أحد ثانيةً أبداً. |
Yakıldığınızda hiç bir şeyiniz kalmaz. | Open Subtitles | عندما تطرد لا تملك شيئا |
Bir öğrenci okuldan dışarı, sokağa atılmamalı. | Open Subtitles | يجب ألا تطرد الطالب من المدرسة لتلقيه في الشارع |
Hayır, daha çok kovulmak ve tutuklanmakla ilgili. | Open Subtitles | يمكنك أن تطرد وتعتقل لهذا |
Sadece sabırlı ol ve kimseyi kovma. | Open Subtitles | كن صبوراً و لا تطرد أحداً |
Belediyenin evsizleri şehirden kovuyor gibi görünmesini istemiyor. | Open Subtitles | لايريد أن يترك إنطباعًا بأن البلدية تطرد المشردين من وسط المدينة |
Jim, sırf sen filmin baş rol oyuncusuna tecavüz edip filmden kovuldun diye biz eğlencemizden mahrum kalacak değiliz. | Open Subtitles | أنظر, (جيم), ليس لأنك أردت إغتصاب شريكتك بالتمثيل و تطرد, يعني أن نحرم أنفسنا من المتعة |
Bu sabıkayla , ya hapishanede olursun ya da okuldan atılırsın.Kolej yok . Gelecek yok. | Open Subtitles | بسجلك ربما تدخل السجن او تطرد لا مستقبل او جامعه |
Sen buradan hiç kimseyi kovamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تأتى الى هنا و تطرد الجميع |
Hayır, hayır; Bayan Potter müşterilerin zamanını amaçsızca harcayan insanları işten kovar. | Open Subtitles | تطرد السّيدة بوتر الموظفين الذين يعبثون مع الزبائن |
Geriye izlenmek için kalan tek şey, senin o adamı kovman. | Open Subtitles | فالشيء الوحيد المتبقي لدينا هو رؤيتك و أنت تطرد ذلك الشاب |
İyi! Barni Moloztaşı kovmanı istiyorum. | Open Subtitles | ممتاز أريدك أن تطرد برنارد روبل |
Gece yarısı sokağa atılmak! | Open Subtitles | كونك تطرد خارجاً في منتصف الليل |
-Söyler misin, Shirley nasıl olur da arkamdan iş çevirip asistanımı kovarsın? | Open Subtitles | ما الذي حدث لكِ لتذهبي من ورائي و تطردين مساعدتي؟ كان عليها ان تطرد |