Adam iki kez boşandı, hâlâ kaşarların peşinden koşuyor. | Open Subtitles | أقصد، لقد تطلّق الرجل مرّتين، وما زال يُطارد الفتيات الجميلات. |
Annem ve babam ben beş yaşımdayken boşandı. | Open Subtitles | تطلّق والداى عندما كنت فى الـ 5 من عمرى |
Geçen üç yıl içinde boşanmış olan var mı? | Open Subtitles | هل تطلّق أيّ أحدٍ هُنا خلال السنوات الثلاث الماضية؟ |
Evlenmiş, boşanmış ve şimdi eski karısını tekrar kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | قام بالزواج، ثم تطلّق ويحاول الآن إحياء العلاقة مع طليقته -قد يكون ظريف |
Yeni boşanmıştı. Bir şeyler içtik. | Open Subtitles | كان قد تطلّق للتو، واحتسينا بعض الخمر. |
Yeni boşanmıştı. Bir şeyler içtik. | Open Subtitles | كان قد تطلّق للتو، واحتسينا بعض الخمر. |
Kendi kendinize boşanmanın ne kadar küçük düşürücü bir şey olduğu hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | ألا ترى كم هو مخزي أن تطلّق وحدك؟ |
Annem ile babam 14 yaşımdayken boşandı. Babam | Open Subtitles | تطلّق والداى عندما كان عمرى 14 عاماً |
Zor olmalı, annemler 20 yıldan sonra boşandı. | Open Subtitles | حتماً إنه مضني تطلّق أبوايّ بعد 20 سنة |
Orta Yaş boşandı, kendine Corvette aldı ve bir striptizciyle çıkmaya başladı. | Open Subtitles | تطلّق (ميد لايف)، إشترى سيارة (كورفيت)، وبدأ بمواعدة راقصة تعري. |
Benim ailemde herkes boşandı. | Open Subtitles | كل واحد من عائلتي تطلّق |
boşanmış kişilerle arkadaşlık etme dedim sana. | Open Subtitles | قلت لك أن تقطع علاقتك به بعدما تطلّق |
Ama babamın o sırada resmi olarak boşanmış olması onun mazeretiydi. | Open Subtitles | لكن أبي كان تطلّق منها شرعياً |
Kardeşin, Kathryn Stubbs-Gulbrand'dan yeni boşanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | لقد تطلّق شقيقك مؤخراً . أليس كذلك ؟ من (كاثرين ستابز |
Kendi kendinize boşanmanın ne kadar küçük düşürücü bir şey olduğu hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | ألا ترى كم هو مخزي... أن تطلّق وحدك؟ |