Çeşitli kabilelerden gelen acemi öğrenciler çok hevesliydiler ve iyi bir gelişme gösterdiler. | Open Subtitles | التلاميذ تم تجنيدهم من قبل قبائل مختلفة بشكل حماسي و قدموا تطورا ممتاز |
Bence son iki sayıda büyük bir gelişme gösterdiniz. | Open Subtitles | أعتقد أن الإصدارين الأخيرين شهدا تطورا ملحوظا |
Basit bir deyişle, dünya üstündeki en sofistike robot. | Open Subtitles | هو و بكل بساطة، الروبوت الأكثر تطورا على كوكب الأرض |
Söyle bana, Korsak, neden ingilizler bizden daha akıllı ve sofistike gibi duruyor? | Open Subtitles | قل لي شيئا، كورساك، لماذا البريطانيين يبدو ذلك أكثر ذكاء و أكثر تطورا مما نفعل؟ |
Belki de medeniyetler gelişirken elektromanyetik dalgalardan çok daha gelişmiş ve işe yarar olan iletişim teknolojilerini kısa sürede keşfediyor. | TED | ربما مع تطوّر الحضارات، فقد اكتشفت بسرعة تكنولوجيات اتصال أكثر تطورا وفائدة من الموجات الكهرومغناطيسية. |
O hâlde beyne bakma yetimizi güçlendirmek, beynin gerçek ve temel yapısını görmek istiyorsak, elimizdekilerden daha gelişmiş teknolojilere ihtiyacımız olacak. | TED | وبالتالي فإذا أردنا أن نجعل قدرتنا على رؤية الدماغ أكثر قوة، للوصول إلى البنية الأرضية الحقيقية، فسنحتاج إلى تقنيات أكثر تطورا. |
Yani kendinizden daha aşağı ırkları toplu soykırım yaparak katledeceksiniz. | Open Subtitles | الأمر الذي ينطوي على .. القضاء على كل كائن حي أقل منك تطورا |
Yani bunların milyonlarca aile üzerindeki etkisini topladığımızda, büyük ölçekli ekonomik gelişme elde edilebilir. | TED | لذلك عندما تجمع هذه الصور من المعلومات علي مدار ملايين العائلات , ويمكن للناتج ان يكون تطورا اقتصاديا . |
Buna naçizane "gelişme" diyorum. | TED | أنا أدعو هذا بكل تواضع تطورا. |
Bence bu gelişme değil. | Open Subtitles | ولست متأكدا من أن هذا يُعد تطورا |
- Seçim fanları için yapılan Manhattan'daki büyük gelişme. | Open Subtitles | - أفضت اليه توصية، تطورا كبيرا على الانتخابات التابع في مانهاتن. |
Kottbullediamant davasında bir gelişme olmuş. | Open Subtitles | وقد شهدت تطورا في حالة كوتبوليديامانت. |
Bununla birlikte, yeni ve tahmin edilmeyen bir gelişme oldu. | Open Subtitles | بيد أن هناك تطورا جديدا غير متوقع. |
Programın en sofistike kişilerinden biri. | Open Subtitles | وهي واحدة من حماته الأكثر تطورا في البرنامج. |
Ve birden bu adamın bombaları... daha öldürücü ve sofistike hale geliyor. | Open Subtitles | في الشهور القليلة الماضية فجأةمتفجراته... أصبحت أكثر تطورا عن ذي قبل |
İstasyonun daha sofistike bir şekilde iletebileceğini de keşfettik. | Open Subtitles | نحن وأبوس]؛ [ف اكتشف أيضا أن هذه المحطة هي قادرة على نقل مع أكثر تطورا |
Dünyadaki en kalabalık şehirlerden biri ve dünyadaki en sofistike toplu taşım sistemlerinden birine sahip olan New York şehrinde bile, hâlâ her gün o köprülerden 2,5 milyon araba gidiyor. | TED | و حتى في مدينة مثل مدينة نيويورك ، واحدة من أكثر المدن اكتظاظا بالسكان في العالم وواحدة من أنظمة النقل الجماعي الأكثر تطورا في العالم لا يزال هناك 2.5 مليون سيارة تعبر تلك الجسور كل يوم . |
Ve daha gelişmiş, daha fonksiyonlu bilgisayarlara sahip olmak istediklerinde Onları gelişmiş defter gönderme makineleri olarak adlandiriyorlardı. | TED | وعندما أرادوا أن تكون لهم أجهزة كمبيوتر أكثر تطورا وأقوى أسموها آلات نشر دفاتر متطورة |
En son teknolojilerden yararlanan... dünyanın en gelişmiş eğlence parkı. | Open Subtitles | هذه حديقة الملاهى الأكثر تطورا فى العالم وتحتوى على أحدث الإختراعات التكنولوجية |
Ya diğer O'Neill, Daniel'le kristalin içinde bulduğumuz enerjinin daha güçlü, daha gelişmiş formu ise? | Open Subtitles | ماذا لو كان أونيل الآخر مجرد طاقة مثل التي إكتشفناها انا ودانيال في البلورة إلا أنها أكثر قوة و تطورا |
Yani kendinizden daha aşağı ırkları toplu soykırım yaparak katledeceksiniz. | Open Subtitles | الأمر الذي ينطوي على .. القضاء على كل كائن حي أقل منك تطورا |