Demek Lily ve sen iki haftayı ayrı geçirebileceğinizi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | إذا أنت وليلي تظنان أن بإمكانكما النوم منفردين |
Yanında olmak istemediğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ألا تظنان بأنني أردتُ التواجد هناك من أجلها؟ |
Ülkemin bir et pazarı olduğunu mu sanıyorsunuz? | Open Subtitles | بماذا كنتما تظنان قصري؟ سوق لبيع اللحوم؟ |
Eğer bebeği kızınız kadar severseniz, kızınıza yakın olabileceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما تظنان أنكما لو احببتموها بما يكفي أو أحببتم طفلها بما يكفي هذا سيجعلها قريبة لكما |
İlk önce düşündüğünüzü sandığınız bir an vardır. | Open Subtitles | أولاً هنالك المرة التى تظنان أنكما تفكران بهذا |
Bana, altı ay önce çok riskli olduğunu Düşündüğünüz bir ameliyatı, şimdi olmak isteme nedeninizi söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تمانعان أن أسأل لماذا الآن بينما تظنان أن الجراحة كانت خطرة منذ 6 أشهر؟ - . |
Sizinle gidebilecek miyim, Sizce? | Open Subtitles | هل تظنان بأنني سأتمكن من مرافقتكما إلى دولتكما؟ |
Eğer mutlu olacağınızı düşünüyorsanız o zaman mutlu olun. | Open Subtitles | إن كنتما تظنان أنكما ستكونان سعيدان معاً إذاً كنا كذلك. |
Bununla bir ilgim olduğumu düşünmüyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتما لا تظنان أن لي علاقة بهذا؟ |
Birbirinizi tanıdığınızı düşünürsünüz, söylemesek de anlar sanıyorsunuz. | Open Subtitles | تظنان بأنكما أصبحتما تعرفان بعضكما البعض لذا لا حاجة للكثير من الكلام |
Birbirinizden nefret ettiğinizi sanıyorsunuz. | Open Subtitles | .أنتما الإثنين تظنان أنكما تكرهان بعضكما |
Beni oyalayarak burada tuttuğunuzu sanıyorsunuz ama aslında ben sizi burada tutuyorum. | Open Subtitles | تظنان أنكما عن طريق مماطلتي تبقياني هنا ولكن في الواقع، انا أبقيكم هنا |
İşimizi öylece bozabileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنان حقاً أنكما تستطيعان عرقلة عملنا؟ |
İzciler gibi etrafta koşuşturmakla insan ticaretini bitirebileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظنان أنكما ستقفان في طريق الإتجار بالبشر بركضكما كصبيان كشافة سخيفين؟ |
Bak, normal biri gibi bir şahsiyeti var. Siz ikiniz nereye gittiğinizi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أترون , أصبح لديه شخصية مثل البشر. أين تظنان نفسيكما ذاهبان ؟ |
Yangını çıkartanın o olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | وأنتما تظنان أن ذلك الشخص هو من أشعل النار؟ |
Bu kemerler tarafından hapsedildiğinizi düşünüyorsunuz ama bu doğru değil. | Open Subtitles | تظنان أنكما مقيدان بهذه الأحزمة , ولكنكما مخطئان |
Sen artık avukatım değilsin ve madem ikiniz o kadar kötü şoför olduğumu düşünüyorsunuz eve yürümek sizin için daha güvenli olacaktır. | Open Subtitles | لا احتاجك كمحامي بعد الان و اذا تظنان اني سائقة سيئة عانيا من المشي حتى المنزل |
Anlamak için çok genç olduğumu düşündüğünüzü biliyorum; ama oradaydım. | Open Subtitles | أعرف أنكما تظنان انني صغيرة جدا لكي أفهم ولكني كنت هناك |
Kafayı yediğimi düşündüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكما تظنان أنني فاقد لعقلي |
Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | الأمر ليس كما تظنان |
Sovyetleri çağırmak hoşuma gidiyor mu Sizce? | Open Subtitles | هل تظنان انني ارغب في الاتصال بالسوفيات ؟ |
Croatoan'la uğraşmanın zor olduğunu düşünüyorsanız çok şeker tüketen bir bebekle uğraşmayı deneyin bir de. | Open Subtitles | انتما تظنان ان كروتون صعب انها اصعب , انها ستصيب الرضيع بأرتفاع السكر |
Julie aşırı tepki verdiğimi düşünüyor. Siz düşünmüyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | تظن (جولي) بأنني أتحدث بإنفعال أنتما لا تظنان بأنني أتحدث بإنفعال، أليس كذلك؟ |