| Ne istediğine karar ver artık Matty, çünkü senin sırrın olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | إعرف ما تريد يا ماتي لأنني تعبت من كوني سرك |
| Yalnız olmaktan yoruldum ve umarım aradığım kişi siz olursunuz. | Open Subtitles | ثلاث ارباع عقلي لقد تعبت من كوني وحيداً .وانا آمل انك ستكوني ذلك الشخص |
| "Belki hataliyim. Fakat hatali olmaktan yoruldum. | TED | "يمكن أن أكون مخطئا، وأنا تعبت من كوني خاطئ. |
| Aslında, ellerindeki tüm Red Sox kitaplarını aldım çünkü buradaki en cahil insan olmaktan bıktım. | Open Subtitles | لأني تعبت من كوني الشخص الوحيد الجاهل هنا الان من هو كارل ياز ا ستريزيم |
| Aslında, ellerindeki tüm Red Sox kitaplarını aldım çünkü buradaki en cahil insan olmaktan bıktım. | Open Subtitles | في الحقيقة، إشتريت كل كتاب كان عندهم عن الجوارب الحمراء لأني تعبت من كوني الشخص الوحيد الجاهل هنا |
| Hiç kimseye bir faydam dokunmadan, bir köşede uzanmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني ممدداً و بلا فائدة لأي أحد |
| Herkese, her şeye sinirlenmekten bıktım usandım. | Open Subtitles | تعلمين أنني تعبت من كوني غاضب من كل شيء و كل شخص |
| Kötü garezlerin taşıyıcısı olmaktan yoruldum artık. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني حاملة السوء والأحقاد |
| Her zaman iyi çocuk olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني دائما الرجل الصالح |
| Ama artık ölü olmaktan yoruldum ve hayata geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن... لقد تعبت من كوني ميتاً وأريد العودة للحياة مجددا |
| Her zaman hücum halinde olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني مسؤولة طوال الوقت |
| Yedi buçuk santim boyunda olmaktan yoruldum artık. | Open Subtitles | فقد تعبت من كوني قصيرة جداً |
| Ücretsiz numune olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | - لقد تعبت من كوني عينة مجانية |
| Güçlü olmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من كوني قويه |
| Sürekli garip kız olmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني الفتاة الغريبه طوال الوقت |
| Aciz olmaktan bıktım, herkesin bana acımasından bıktım ve bu lanet sandalyeden de bıktım. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني عاجز، لقد تعبت من الجميع يشعرون بالشفقة تجاهي، ولقد تعبت من كوني على هذا الكرسي المتحرك. |
| Farklı olmaktan bıktım, Baba. | Open Subtitles | أنا تعبت من كوني آحادي قرن ، أبي |
| Bir ilişkinin kamera arkasında olmaktan bıktım. | Open Subtitles | تعبت من كوني وراء الكواليس في العلاقة |
| Kötü adam olmaktan bıktım. | Open Subtitles | وأنا تعبت من كوني الشخص السيئ هنا |
| Hayır, beklemekten sıkıldım James. Aptal gibi görünmekten yoruldum. | Open Subtitles | لا يا جيمس، أن تعبت من الأنتظار تعبت من كوني حمقاء |
| Başta onun için şükretmeliyiz. Boş yere şükretmekten bıktım usandım. | Open Subtitles | ولذلك، يجب علينا أن نكون شاكرين - لقد تعبت من كوني شاكراً للأنقاض - |