ويكيبيديا

    "تعزيز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • terfi
        
    • güçlendirmek
        
    • geliştirme
        
    • artırmak
        
    • gelişme
        
    • takviye
        
    • güçlendirmeyi
        
    • arttırmanız
        
    • teşvik
        
    • güçlendirme
        
    • desteklemek
        
    - Ki bu terfi alacağın veya acılı bir ölüm tadacağın anlamına gelir. Open Subtitles ما يمكن أن يعني إما تعزيز أو الموت العنيف.
    İyi adamlara iyi olmanın ilkelerinden biri ittifakımızı güçlendirmek. TED ومن بين ما يدفعنا للتلطف مع اللطفاء هو تعزيز أواصر التحالف بيننا.
    İlk yapay olarak yaratılmış hafıza geliştirme. Open Subtitles أول تعزيز الذاكرة التي تم إنشاؤها بشكل مصطنع.
    Nüfuz etmek kolay değil, fakat bu yönde çalışıyoruz. Evet, yanıtım artırmak. Getiri oranımızı artırmak için, TED وهي مجالات من الصعب اقتحامها، لكننا نعمل في هذا المنحى، ونعم، سيكون الجواب من أجل تعزيز العرض.
    Sahra Çölü'ndeki savaş bölgesinin 17. ve 18. sektörlerinden .büyük bir askeri gelişme bildirildi. Open Subtitles تعزيز عسكري سريع تمت ملاحظته في الصحراء الكبرى المناطق 17 و 18 من منطقة الحرب
    Yeni nesil performans arttırıcı takviye. Open Subtitles الجيل التاليّ من مُقومات تعزيز أداء المُتَطلِبات.
    Size güvenlik önlemlerini güçlendirmeyi önersem ne dersiniz? Open Subtitles هل تمانع إن قدمت لك اقتراح تعزيز نظام الحماية؟
    Robotlarınızın çıkabileceği yüksekliği arttırmanız gerektiğini öğrendiniz. Open Subtitles الآن أصبحتم تعلمون أن عليكم تعزيز الحد الأقصى لإمكانات طائراتكم الآلية.
    uyuma teşvik edici tamamen farklı bir şey. TED والانسجام معهم باحترام من أجل تعزيز العمل المستدام.
    Bu işleme hafıza güçlendirme denir ve bilim insanlarının belirli anılarımızı diğerlerinden daha çok geliştirebilme üzerine düşündüğü teori hafıza güçlendirme. TED ونظرية توطيد الذاكرة هذه هي التي تجعل العلماء يتساءلون عما إذا كنا قادرين على تعزيز بعض الذكريات على غيرها.
    Bir TV aktrisini film dünyasına sokarak ikisini de terfi ettirebiliriz. Open Subtitles بوضع ممثلة تلفزيونية في عالم الأفلام يمكننا تعزيز كلاهما
    Onu müdür yardımcılığına terfi ettirmeyi düşündüm ana sorumluluk almak istemedi. Open Subtitles حتى حاولت تعزيز لها لمدير مساعد، لكنها لا يريد المسؤولية.
    terfi ettiğin bir günde bana yardım etmeye neden söz verdin, anlamıyorum. Open Subtitles يا لها من فكرة لمساعدتي، اليوم من تعزيز الخاص بك!
    Karımla evlenme nedenim, Macaristan'la ticaretini güçlendirmek içindi. Open Subtitles أنا و زوجتى تزوجنا من أجل تعزيز وتقوية اتفاقيتها التجارية مع المجر
    Kendi savını güçlendirmek istediğimde benim söylediklerimi her zaman hatırlayabilmen çok garip. Open Subtitles من المضحك أنك تتذكر دوماً ما اقوله عندما تريد تعزيز جدالك
    İşimi çok iyi yaptığımı, onunla bir ilgisi olmadığını taşra bürolarını güçlendirmek için olduğunu. Open Subtitles أني قمتُ بعملٍ ممتاز ولا علاقة لهذا بأي شيئ لكنهم يُحاولون تعزيز مكتب المقاطعة
    Ve, şey Savunma Bakanlığı'nın Savaşçı geliştirme programına ilişkin cömert bağışına minnettarız, ki bu sayede adamlarımız taşınır röntgen cihazı üzerinde çalışmaya devam edebildi, ama tüm çalışmalarımızın önü kesilebilir. Open Subtitles وبفضل سخاء وزارة الدفاع في منح ...برنامج تعزيز مقاتلو الحرب، بإمكاننا المضي في تشغيل الآلة لجهاز الأشعة السينية ...والتي يعملون عليها الموظفين، لكن أي شيء خلاف ذلك سيتم التعامل معه
    Ekip geliştirme. Open Subtitles تعزيز فريق العمل.
    Fakat şirketler anlaşılır bir şekilde kendi ticari çıkarlarını artırmak için hareket eder, ve bunu bazen ortak faydanın altını oymak, bazen de desteklemek için yaparlar. TED لكن من المفهوم أن الشركات تعمل لتعزيز مصالحها التجارية، وهم يفعلون ذلك أحياناً إما لتقويض أو تعزيز الصالح العام.
    Güç ayarı görünmezlik cihazına karşı çalışmayabilir, ancak gücü artırmak alanın sürekliliğini korumamızı güçleştirecektir. Open Subtitles أنظمة الطاقة لن تُبطل جهاز التخفي و لكن زيادتها ستقلل القدرة على تعزيز مجال التخفي
    Sahra Çölü'ndeki savaş bölgesinin 17. ve 18. sektörlerinden büyük bir askeri gelişme bildirildi. Open Subtitles ليس انا تم ملاحظة تعزيز عسكري سريع في الصحراء الكبرى.
    Zırhlı birlikler, füzeler ve yüzen kalelere büyük askeri takviye yapıldı ve radyo kontrollü roket bombası sayısı dört kat arttırılarak Havaalanı 1 in yerleşimi yoğun olan bölgelerine yönlendirildi. Open Subtitles تعزيز عسكري سريع للوحدات المدرعه. بصورايخ و سفن بحريه بزيادة أربعة اضعاف في عدد القنابل الصاروخيه المتحكم بها بموجات الراديو
    Bu düşünceleri güçlendirmeyi göze alamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ تَحَمُّل تعزيز هذه التصوّراتِ.
    Robotlarınızın çıkabileceği yüksekliği arttırmanız gerektiğini öğrendiniz. Open Subtitles الآن أصبحتم تعلمون أن عليكم تعزيز الحد الأقصى لإمكانات طائراتكم الآلية.
    Bence toplumumuzun bu tarz bir alçakgönüllüğü geliştirmek ve teşvik etmek konusunda çok iyi olmadığını söylesem abartmış olmam. TED لا أعتقد بأنه من المبالغة القول بأن مجتمعنا ليس رائعًا بالتحديد في تعزيز وتشجيع هذا النوع من التواضع.
    Medya ile nasıl bağ kurduğumuzu anlamada, yani yayılma ve oy verme davranışını anlamada ve bunun yanında teknolojik güçlendirme veya duygu-etkinleştirmede. Özellikle çok sevdiğim bazı örnekleri sizinle paylaşmak istiyorum. TED في فهم كيفية التعامل مع وسائل الإعلام فهم الظواهر الشائعة وسلوكيات التصويت؛ وكذلك تعزيز أو تمكين التقنية من المشاعر، وأرغب في مشاركتكم بعض الأمثلة العزيزة على قلبي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد