ويكيبيديا

    "تعقبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • takip
        
    • izini
        
    • izi
        
    • tespit
        
    • İzini sürmek
        
    • iz
        
    • izleme
        
    • bulmaya
        
    • İzlenmesi
        
    • izlenemez
        
    • peşine
        
    • izleyebilirim
        
    • izleyemiyoruz
        
    • izleyemeyiz
        
    Öte yandan onu takip de edemeyiz. Destek gemilerimizi beklemeliyiz. Open Subtitles لكن لن يمكننا تعقبه و سننتظر باقى سفننا لتنضم إلينا
    Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. Open Subtitles لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار
    Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. Open Subtitles لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار
    Cesedi temizlemek için aynı antiseptiği kullanıyor ki buradan onun izini süremiyoruz. Open Subtitles لقد إستخدم نفس المطهر لتنظيف الجثة، و الذي لن نستطيع تعقبه إليه.
    Farklı bir çeşit durum , fakat henüz izini bulabilmiş değiliz. Open Subtitles إنه نوعاً ما سباق، لكن لم نتمكن من تعقبه حتى الآن.
    Cayman Adalarındaki bir hesaptan gelen, izi sürülemez bir banka çeki. Open Subtitles مجهول من شيك لا يمكن تعقبه من صندوق صراف من حساب في جزيرة كيمان
    Bu yayın takip edilemez, durdurulamaz, durdurulamaz, ve şehirde kalan son özgür sestir. Open Subtitles لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة
    Bu yayın takip edilemez, durdurulamaz, ve şehirde kalan son özgür sestir. Open Subtitles لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة
    Bu yayın takip edilemez, durdurulamaz, ve şehirde kalan son özgür sestir. Open Subtitles لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة
    O çipe takip edebilmemiz için bir şifre çözücü takmaya hazır olmanı istiyorum. Open Subtitles اريدك أن تكون مستعداً لتوصيل هذه الشريحة بجهاز بث حتى يمكننا تعقبه
    Aracındaki izleme aygıtını kullanarak onu takip etmeyi deneyebiliriz. Open Subtitles يمكننا تعقبه من خلال جهاز الارسال بسيارتك
    Richards, onu takip etmek için başka bir yol bul. Open Subtitles ريتشاردز , جد طريقة أخرى نستطيع تعقبه بها
    Bebeğin ayağına bir bilgisayar çipi takıyorsun, böylece çalındığında onu araba gibi takip edebiliyorsun. Open Subtitles انظري إنها رقاقة كمبيوتر تضعينها في قدم طفلك لتستطيعي تعقبه كجهاز تعقب السيارات
    Daha sonra şiddet görürsem izini süremeyeceğim bir adamın rezervasyonunu kabul etmekten başka çarem yok. TED وقد لا يكون لى خيار آخر إلا أن أقبل حجز من شخص لا يمكن تعقبه إذا أتضح لاحقا أنه عنيف.
    Bugün gördüğümüz her şeyde, hayatımızı değiştiren her şeyde, her zaman geçmişte tanıtılmış yeni bir teknolojinin izini bulabiliriz. TED وكل ما نراه اليوم والذي يغير حياتنا، نستطيع تعقبه إلى بدايات بعض التكنولوجيات الجديدة.
    Sanatçıyı öğrendi, kaydın yapıldığı sırada Montreal'de yaşıyordu, birkaç ay sanatçının izini bulmayı denedi. TED لقد عَرِف الفنان، لدى وقت إجراء التسجيل، كان يعيش في مونتريال، لعدة أشهر، حاول تعقبه.
    Ve yayın kaynağı site bir hayalet olduğu sürece izi bulunamaz. Open Subtitles طالما يظل المصدر موقع البث شبحا فلا يمكن تعقبه
    Deri altı tarayıcısının da iki saat önce kapatıldığını tespit ettim. Open Subtitles لقد فحصت وجهاز تعقبه تحت جلدة تم تعطيله منذ ساعتين مضت
    Yok etmek istediğimiz hedeflerin izini sürmek içindi. Open Subtitles كي نتمكن من تعقبه إلى الأهداف التي نود تصيفيتهم.
    Göğüs silikonları, seri numaraları olur. belki ordan iz sürebiliriz. Open Subtitles زراعة الثدي , لديها رقم تسلسلي , ربما بإمكاننا تعقبه
    Cerebro'yu kullanarak onu bulmaya çalışıyordum ama hareketleri açıklanamaz biçimde istikrarsız. Open Subtitles لقد حاولت تعقبه بواسطة سيريبرو ولكن تحركاته غريبة وغير واضحة
    İzlenmesi ya da dinlenmesi mümkün olmayan özel bir numarayı çevirdiniz. Open Subtitles لقد إتصلتَ برقمٍ خاص لا يمكن تعقبه أو تتبعه
    Bu yayın izlenemez, durdurulamaz ve şehrin en özgür sesidir. Open Subtitles لا يمكن تعقبه ، لا يمكن إيقافه وهو الصوت الحر الوحيد الذي بقي في المدينة
    - Anlıyorum, çok da minnettarım ama peşine düşebileceğim bir iz olmalı. Open Subtitles أتفهم ذلك وأقدره حقاً لكن لابُد من وجود دليل ما يُمكنني تعقبه
    Virüslü bir dosya yollayıp, bilgisayarını izleyebilirim. Open Subtitles يمكننا إرسال ملف به فيروس حتى أستطيع تعقبه
    Onu izleyemiyoruz ve ne tür bir donanım taşıdığını bilmiyoruz. Open Subtitles ولا نستطيع تعقبه ولا نعرف نوع الجهاز الذي يحمله
    Eğer gizliyse, radarla izleyemeyiz. Open Subtitles لو أنه من طراز الشبح فلن يمكنا تعقبه بالرادار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد