Slaytlarımın yarısını ve bugünkü konuşmamın yarısını onlardan öğrendim. | TED | ولابد من قول أن نصف ما سأعرضه وأتحدث عنه اليوم هو مما تعلّمته منهم. |
Tek başıma uyumaya alışmak epey vakit aldı ama öğrendim. | Open Subtitles | النوم لوحدي، ماقد تعودت عليه لكننّي تعلّمته |
Geçen iki senede bir şey öğrendim, işini yarım bırakmazsın. | Open Subtitles | شئ واحد تعلّمته في السنتين الماضيتين أن لا تغادر وأنت خسران |
Bu modernist sanat zırvasını nasıl öğrendin sen? | Open Subtitles | ذلك الفنّ المعاصر الخرف، كيف تعلّمته على كلٍ؟ |
Sana snowboard okulunda ne öğrendiğimi söyleyeyim. | Open Subtitles | إذن، إليك شئٌ قد تعلّمته في مدرسة التزلج |
Ve.. çok geç öğrendim ki, hepsi bir anda üzerine çöküveriyor. | Open Subtitles | والأمر الذي تعلّمته بعد فوات الأوان أن العواقب تنهال عليكِ في النهاية. |
Cenazede, babamın yaşarken hakkında bildiğim şeylerden çok daha fazlasını öğrendim. | Open Subtitles | تعلّمتُ عن أبي خلال جنازته أكثر مما تعلّمته عندما كان حيّاً يرزق |
Diğerlerini bilmiyorum ama ben öğreneceğimi öğrendim. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا بشأن الآخرين، ولكني أعرف ما الذي تعلّمته |
Bunu bana bir kez kanıtlamıştın. Şimdiyse yeniden öğrendim. | Open Subtitles | برهنتِ لي ذلك يوماً، والآن تعلّمته ثانية |
Bunun doğru olduğuna inanıyorum. Hastanede bunu öğrendim. | Open Subtitles | هذا ما أؤمن أنّه حقيقيّ هذا ما تعلّمته في المشفى |
Beni ve abimi o yetiştirdi babam bizi sepetledikten sonra, bu yüzden bildiğim her şeyi ondan öğrendim, ortalığı birbirine katmak da buna dahil. | Open Subtitles | لقد ربّتني وأخي بعد أن هجرنا أبي، لذا فكلّ ما أعرفته تعلّمته منها بما في ذلك صنع فوضى |
Beni ve abimi o yetiştirdi babam bizi sepetledikten sonra, bu yüzden bildiğim her şeyi ondan öğrendim, ortalığı birbirine katmak da buna dahil. | Open Subtitles | لقد ربّتني وأخي بعد أن هجرنا أبي، لذا فكلّ ما أعرفته تعلّمته منها بما في ذلك صنع فوضى |
Oysa yanılmışım. Bu rastlantılardan dikkatli dinlemenin bize yaşam alanının sağlığını tüm yaşam yelpazesi boyunca değerlendirmek için inanılmaz değerli araçlar sağladığını öğrendim. | TED | لقد كنت مخطئا. ما تعلّمته من هذه المواجهات هو أنّ الاستماع الحذر يعطينا وسيلة قيّمة لنحكم على مدى صحة موطن طبيعيّ في جميع أشكال الحياة. |
Sana yaptığım her şeyi ondan öğrendim. | Open Subtitles | كلّ شيء أفعله بك، تعلّمته منه. |
Gözümün bebeğinden ne öğrendim bak. | Open Subtitles | انظروا إلى ما تعلّمته من حبيبي. |
Erkek İzci Çocuklar'da öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلّمته أيّام الكشّافة |
Dersimi öğrendim Bay Sweeney. Aklıma yazdım. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد تعلّمته يا سيد (سويني)، ولقد رسّخته في الذاكرة. |
Ne öğrendin? | Open Subtitles | مالذي تعلّمته ؟ |
- Şimdiye kadar neler öğrendin? | Open Subtitles | مالذي تعلّمته من هذه المدّة ؟ |
Üniversitede öğrendiğim tek şeydi. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الوحيد الذى تعلّمته بالكلّية |