| Demek artık kendinize çalışıyorsunuz, ha? | Open Subtitles | لقد سمعت انكم يارجال تعملون لصالح انفسكم , صحيح؟ |
| Beyler ne zamandır burada çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | أيها السادة , كم مضى من الوقت وأنتم تعملون هنا ؟ |
| siz çocuklar çevre için çok çalışıyorsunuz... | Open Subtitles | انتم تعملون بجهد كبير لصالح البيئة وجلبت لكم شيئاً صغيراً |
| Doktor Grimes, şu sıralarda ülkemizde meydana gelen cinayet sorununa bir çözüm bulmak için, çok çalıştığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | تعملون جاهدين للوصول إلى تفسير لما يحدث فهل وصلتم إلى أي نتائج؟ |
| Çetelerinizi sattınız! Size ne deniyorsa onu yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم كومة دمى متحركة تعملون كل ما يخبركم |
| Hava Kuvvetleri için çalışıyorsun. Tanık koruma için hakkın yok. | Open Subtitles | أنتم تعملون للقوات الجويه لايوجد لديكم برنامج لحماية الشهود |
| Küçük bir kızı kandır! İşte bu adam için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | يقوم باستغلال بنت صغيرة ها هو الذي تعملون عنده |
| Açık konuşalım. Bizimle değil bizim için çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | لنكون صرحاء انتم لا تعملون معنا,أنتم تعملون لدينا |
| siz ve adamlarınız biraz arazi Nevigasyonu mu çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا هناك سيدي هل تعملون على احداثيات جديدة |
| Pekâlâ, sizler Kaufman için çalışıyorsunuz, ben de Kaufman için çalışıyorum. | Open Subtitles | حسنا, انتم تعملون لدى كوفمان انا اعمل لدى كوفمان |
| İki yıIdır burada çalışıyorsunuz. Neden size hep aynı şeyleri öğretmek zorunda kalıyorum? | Open Subtitles | أنتم تعملون هنا منذ عامين فلماذا أظل أعلمكم الأشياء ذاتها؟ |
| Ama sizi tanıdığımdan beri burada çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | منذ ان تعرفت عليكم وانتم تعملون في هذا المطعم |
| Hey, sizin fiberoptik kablolarla çalıştığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | ، أنا لم أكن أعلم يارجال أنكم كنتم تعملون بالألياف الضوئية. |
| Ne çeşit bir hikaye hakkında çalıştığınızı bilmiyorum ama... bana garip sorular sordu. | Open Subtitles | حسنا, أنا لا أعلم ما نوع القصة التي تعملون عليها السؤال الذي سألني كان عن |
| Trib'de Üç Kardeş yazısını okudum. Anlaşılan harika şeyler yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد رأيت تلك المقالة عن الأخوة الثلاثة للسياحة هذا الأسبوع يبدو أنكم تعملون أشياء ممتعة حقاً |
| Şimdi, tek bilmek istediğim Armstrong için mi çalışıyorsun, yoksa sadece onları koruyor musun? | Open Subtitles | هل انتم تعملون بارمسترونج او فقط تحمونه؟ ؟ |
| Bu olayda bizimle çalışacaksınız. Onay için büronu ara. | Open Subtitles | أنتم تعملون معنا في هذا، اتصلي بمكتبك للتحقق |
| - Artık Pazar da çalışıyor musunuz? | Open Subtitles | الآن تعملون أيام الأحد؟ ؟ إنه الأربعاء .. |
| Hayır, hayır. Baskı yaptınız. siz polislerin nasıl çalıştığını bilirim. | Open Subtitles | لقد قال هذا وهو مجبراً أعرف كيف تعملون, أيها الضباط |
| Seçilmeden önce ne iş yapıyordunuz? | Open Subtitles | ماذا كنتم تعملون قبل أن يتم انتخابكم؟ محامين وما إلى ذلك؟ |
| çalışırken sizden neşeli bir deniz şarkısı dinlemek istiyorum! | Open Subtitles | وبينما تعملون ، أريد سماع أغنية بحار، بالتوالي |
| Beraber mi çalıştınız? | Open Subtitles | هل تعملون مع بعضكم أو شئ من هذا القبيل ؟ |
| Son duyduğumda hala iyi arkadaştınız. Galiba birlikte çalışıyordunuz. Lucy! | Open Subtitles | آخر ما سمعته، أنكم ما زلتم أصدقاء جيدون أعتقد أنكم تعملون سوية حتى |
| Testleri yaparsınız, emirleri yazarsınız, düşene kadar her 2. gece çalışırsınız, ve asla şikayet edemezsiniz. | Open Subtitles | تهتمونبأمرالمعاملوتكتبونالأوامر, تعملون إلى أن تنهار قواكم و لا يحق لكم الشكوى |
| Kimsiniz siz ve neden hiç çalışmıyorsunuz? | Open Subtitles | مـن أنتـم يـا نـاس و لمـا لا تعملون مـن أجل لقمـة عيشكم ؟ |
| Hayır, bunu birlikte yaptığınızı biliyordum. | Open Subtitles | لا ، أنا أعلم أنكِ وأديسون تعملون معاً في ذلك |