O adam için çalışıyorsun, ismini bilmek zorundasın. | Open Subtitles | انت تعمل لصالح الرجل يجب ان تعرف اسم الرجل |
Banka için çalışıyorsun. Eminim kar marjlarınız oldukça güzel ve yağIıdır. | Open Subtitles | إنّك تعمل لصالح المصرف وأراهن أن حوافك جميلة وجيدة للغاية. |
İnanıyoruz ki kız arkadaşın bir terörist grubu olan Sleeper Cell için çalışıyor. | Open Subtitles | لدينا سبب للإعتقاد أن صديقتك تعمل لصالح خلية إرهابية نائمة |
Sigorta şirketi için çalışıyor gibisiniz. | Open Subtitles | يشعرني كلامك أنّك تعمل لصالح شركة التأمين. |
Dinle, şu park etme olayına gelince, Buddy için çalıştığını bilseydim,.. | Open Subtitles | اسمع , بشأن موقف السياره لو علمت أنك تعمل لصالح بادي |
Psi-op.'lar için çalışan bir yedek askersin değil mi? | Open Subtitles | أنت جندي إحتياطي تعمل لصالح العمليات النفسية، صحيح؟ |
Ve eskiden FSB için çalışıyordun. | Open Subtitles | وكنت تعمل لصالح القوات الروسية الفيدرالية. |
Beni kullandın. Amerikan hükümeti için çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد استغللتني، تعمل لصالح الحكومة الأمريكية |
Artık ayrıldığını düşünmüştüm ama görüyorum ki hala adamımız için çalışıyorsun, Riley, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | .... اعتقدت بأنك استقلت لكن ها انت هنا ما زلت تعمل لصالح الرجل, اليس كذلك رايلي؟ |
Dur, söyleme. Baban için çalışıyorsun. | Open Subtitles | مهلاً، لا تخبرني أنت تعمل لصالح أبيك |
- Asıl sen yanlış adam için çalışıyorsun. | Open Subtitles | على العكس , أنت تعمل لصالح الرجلالخاطئ. |
FBI için çalışıyor ve senin de işbirlikçin. | Open Subtitles | إنها تعمل لصالح المكتب الفيدرالي وهي المسئولة عنك |
O da meclis üyesi için çalışıyor da. | Open Subtitles | - "لأن "ليليانا" تعمل لصالح السيد "منديز- |
Kitty CIA için çalışıyor. | Open Subtitles | كيتي تعمل لصالح "وكالة الاستخبارات المركزية" |
Bak, ne yaptığını ve kimin için çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لا اعلم ما الذي قمت به، ولا انت تعمل لصالح من، |
Onunla ilk tanıştığımızda... bize FBl için çalıştığını söylemişti. Hatırlasana... | Open Subtitles | هل نسيت إن أول مرة قابلناها قالت أنها تعمل لصالح المباحث الفيدرالية ؟ |
Bir tanesi Kızıl Çin için çalıştığını düşünüyor. | Open Subtitles | هذا يعتقد أنّك تعمل لصالح الصين الشيوعية. |
Oyunda siyah şapkalılar için çalışan bir ajanı oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت عميل تعمل لصالح منظمة العمليات السرية السوداء |
Polis yasaları uygulamaktan ziyade savaş ağaları için çalışan zalim milislere dönüşmüştü. | Open Subtitles | بدلاً من تطبيق القانون تحولت الشرطة إلى مليشيات مسلحة تعمل لصالح أمراء الحرب |
Ve eskiden FSB için çalışıyordun. | Open Subtitles | وكنت تعمل لصالح القوات الروسية الفيدرالية. |
Bu bir soruşturmaysa, Robert'a çalışan birileri olmalı. | Open Subtitles | ،إذ كان هذا تحقيقاً (فلا شك أنه ثمة أشخاص تعمل لصالح (روبرت |
Susan'ın denemesinden önce Hemşire Cathy rakip şirket için çalışıyormuş. | Open Subtitles | قبل تجربة سوزان كانت الممرضة ( كاثي) تعمل لصالح الشركة المنافسة |
Sen ben değilsin ve Hava Kuvvetleri için çalışmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لست أنا ولا تعمل لصالح القوات الجوية |
İspanyollar hesabına çalışıyorsun. | Open Subtitles | . أنت تعمل لصالح الإسبان |