Söyleyeceğim şapşalca gelebilir ama bu gece konuşmalarımız benim için çok değerli. | Open Subtitles | اعرف انني قد ابدو مغفلة لكن هذه المحادثات المتأخرة في الليل تعني الكثير لي |
Biraz garip göründüğünü biliyorum ama o benim için çok değerli. | Open Subtitles | اعرف ان ذلك يبدو غريبا قليلا لكنها تعني الكثير لي |
O, benim için çok değerli. | Open Subtitles | إنها تعني الكثير لي. |
Sevindim çünkü senin mutluluğun benim için çok önemli. | Open Subtitles | حسناً، أنا سعيدة لأن سعادتك تعني الكثير لي |
- Tayfa. - Tamam. benim için çok önemli. | Open Subtitles | ـ الفرقة ـ حسناً، أجل، إنّها تعني الكثير لي |
Benim için çok değerlisin ve açıkçası aile adamızda iken aslında hep yanındaymışım gibi hissettim. | Open Subtitles | أنت تعني الكثير لي وبصدق.. لقد شعرت بالابتعاد لكونك دائماً على جزيرة العائلة و... |
O benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | انها تعني الكثير لي |
Kusura bakma dostum. Ama Billie benim için çok değerli anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا آسف يا رجل ، إن (بيلي) فقط تعني الكثير لي |
Ki bu da seni benim için çok değerli yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعلك تعني الكثير لي |
O benim dünyam. benim için çok önemli. | Open Subtitles | انها عالمي كله انها تعني الكثير لي |
Çünkü "benim" için çok önemli. | Open Subtitles | لأنها تعني الكثير لي |
Ailem benim için çok önemli. | Open Subtitles | عائلتي تعني الكثير لي. |
Arkadaşlığımız da benim için çok önemli. | Open Subtitles | و صداقتنا تعني الكثير لي. |
Benim için çok değerlisin. Çok. | Open Subtitles | أنت تعني الكثير لي الكثير |
Benim için çok değerlisin. O yüzden çok kızdım. | Open Subtitles | هذا لأنك تعني الكثير لي |
Bu kız benim için çok şey ifade ediyor Bob. | Open Subtitles | هذه الفتاة تعني الكثير لي (بوب) |