ويكيبيديا

    "تعيسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mutsuz
        
    • sefil
        
    • berbat
        
    • üzgün
        
    • perişan
        
    • mutlu
        
    • mutsuzum
        
    • acınacak
        
    • zavallı
        
    • üzücü
        
    • acınası
        
    • mutsuzdu
        
    • talihsiz
        
    • mutsuzdum
        
    • doğduğuna
        
    Orada öyle dururken öyle kayıp ve mutsuz görünüyordunuz ki. Open Subtitles تبدين تائهة جدا و تعيسة و أنت تقفين هناك هكذا
    Sam baban bu dünyayı sen mutsuz ol diye terketmedi. Open Subtitles حسناً آسف سام والدك لم يمت ويتركك هنا لتكوني تعيسة
    Onun ne kadar mutsuz olduğunu görmem gerekirdi, ama görmedim. Open Subtitles كان يجب ان ألاحظ كم كانت تعيسة لكنني لم أرى
    İkiniz de onu hiç sevmediniz çünkü o sizin gibi sefil değil. Open Subtitles لم يهتم أي منكما لأمرها. لم تستلطفاها قط، لأنها ليست تعيسة مثلكما.
    Ve üç berbat yıldan beri şu adama aşığım. Open Subtitles و لقد أحببت بشده هذا الرجل لثلاثة سنوات تعيسة
    Siz iki aşk kuşuna bir şişe gönderecektim ama tek başına olduğunu söyledi ve sen de üzgün görünüyordun. Open Subtitles كنت سأقوم بإرسال زجاجة لكما يا طيور الحب، ولكنه قال بأنه يوجد واحد فقط، وأنك تبدين تعيسة نوعاً ما.
    - Yüzlerce dolar ödedim, tek yaptığınız onu daha da mutsuz etmek oldu. Open Subtitles بعد دفع مئات الدولارات كل ما قد فعلته هو ان تجعلها تعيسة أكثر
    Sensiz mutsuz olmaktansa seninle mutsuz olurum. Open Subtitles من الأفضل أن أكون تعيسة معك من أن أكون بدونك
    Bensiz ve mutsuz olman... çok yazık. Open Subtitles أما الآن فأنت تبدين تعيسة في بُعدك عني وهذه خسارة
    Mutluymuş gibi yapıyor, ama, içini hemen görebiliyorsun, ...mutsuz o. Open Subtitles إنها تدعي كونها سعيدة لكن تستطيع رؤية ذلك من خلالها إنها تعيسة ؟
    Sanırım bir şeyi kaybettiğinizde mutsuz olursunuz; ama benim kötü şans dışında hiçbir şeyim olmadı. Open Subtitles أعتقد أنكِ تصبحين تعيسة عندما تفقدين شيئاً ولكنى لم يكن لدى شيئاً سوى الحظ العسر
    Çok da mutsuz değildir, tahmin edersiniz ki sebzeler mutsuzdur, yani bildiğimiz gibi ıspanak veya Brüksel lahanası, tıpkı ruh halleri gibi. Open Subtitles انه تعيس, بامكانك ان تتخيل الخضار تعيسة جداً', كما نرى' السبانخ او الملفوف
    O mutsuz ve büyük bir hata yaptığının farkına varmış. Open Subtitles انها تعيسة,لقد أدركت أنها ارتكبت غلطة كبيرة
    Ben sadece 24 saat boyunca sefil olmak istiyorum, ve bunun tek yolu bu. Open Subtitles أريد فقط أن أظل تعيسة للـ24 ساعة القادمة وهذا هو الحال
    O gerçek bir adam, benim gibi, buraların en berbat yeri, Westminster Kennel Club'un sefil acınaklı üyesi değil. Open Subtitles هو رجل حقيقي وليس مثلي أنا أكثر نفاية تعيسة تحت اصبع أكبر عاهرة في نادي ويستر كينيل
    Bak, Yeteneğinin kaybedişin seni ne kadar üzgün yaptığını biliyorum Open Subtitles أنظري، أعرف كم أنتِ تعيسة جراء فقدانكِ لهبتكِ
    Bunu giydiğim zaman Lily deliriyor. Umarım bensiz perişan hâldedir. Open Subtitles يقود "ليلي" للجنون حين أرتدي هذا آمل أنها تعيسة بدوني
    Hayatına lanet bir sürüngen gibi devam edersin yakın geçmişin sana mutlu bir gemi yolculuğu gibi gelir Open Subtitles ساجعل حياتك تعيسة ساجعل السنوات الماضية كانها كانت اسعد ايام حياتك
    Bu sabah ne kadar mutluysam, şimdi o kadar mutsuzum, yani... TED بقدر ما كنت سعيدة هذا الصباح، أنا تعيسة الآن، إذًا ...
    Sanırım bu denli acınacak oluşumdan mutlu olmalıyım. Şapşal, senin için üzüldüğünü söylüyor. Open Subtitles أعتقد أنني يجب أن أكون سعيدة لكني تعيسة الغبي يقول أنه يشعر بالأسف تجاهك
    Sizin denizi görüp de zavallı teyzenizin görmemiş olması beni çok üzüyor ve çok kıskanıyorum! Open Subtitles هذا يجعلني تعيسة وحاسدة فقط لفكرة انكم ذهبتم للبحر وخالتكم المسكينة لم تفعل
    Ahbap, hayatın çok üzücü, adamım. Randevuya çık, bir şeyler yap yani. Open Subtitles حياتك تعيسة يا رجل، عليك أن تفعل شيئاً مثل الخروج مع إحداهن
    Şimdi iyi görünüyor ama inan bana içindeyken acınası bir hâldeydi. Open Subtitles تبدو جميلة الآن، لكنها كانت تعيسة لما كنا فيها، ثق بي.
    Son zamanlarda çok mutsuzdu. Open Subtitles لقد كانت تعيسة في الآونة الأخيرة.
    Bu talihsiz genç hanım veremden ölmüş. Open Subtitles هذه الشابة تعيسة الحظ ماتت بمرض السل قبل أكثر من أسبوع
    Jacob'a kör kütük aşıktım ama aynı zamanda çok da mutsuzdum. Open Subtitles ،كنت أحب جاكوب كثيراً لكني كنت تعيسة للغاية
    Öyle olmalı ki... doğduğuna pişman olmalı. Open Subtitles اليوم سنجعل حياته تعيسة. وسيندم على أنه قد ولد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد