Ben söyleyeyim: yaşadığın gündür, her gün! | Open Subtitles | إنه العمر الذي تعيشه أنت الآن. كل يوم فيه إلى أن تموت طبعاً |
yaşadığın şu zaman, kapının altından geçirebileceğin kadar ince. | Open Subtitles | الحاضر الذى تعيشه لن يطول يمكنك أن تنهيه بسهولة |
Bütün bu olay, içinde yaşadığın fantezi dünyası etkileyici. | Open Subtitles | كل شيء , هذا الخيال الذي تعيشه.. انه مثير للاعجاب |
Sizin için ömür boyu hapis de yatsam hiç umurumda değil. | Open Subtitles | هذا لا شيء مقارنة بالسجن المؤبد الذي تعيشه |
Tekrar yaşamak için güzel New York sonbaharını. | Open Subtitles | لكنه خريف نيويورك من الجميل أن تعيشه مرةً أخرى |
- Dostum, yaşadığın her gün bir tehlikedir. | Open Subtitles | كل يوم تعيشه ، تكون في خطر |
yaşadığın şey görülmemiş bir şey değil. | Open Subtitles | ما تعيشه ليس غير معتاد |
- Şu anda yaşadığın aslında geçmiş zaman. | Open Subtitles | ما تعيشه الآن... هو الماضي... |
Sizin için ömür boyu hapis de yatsam hiç umurumda değil. | Open Subtitles | هذا لا شيء مقارنة بالسجن المؤبد الذي تعيشه |
O kalede kitli ve yaşamak için bir kaç dakikası kaldı. | Open Subtitles | إنها محبوسة في البرج ولديها وقت قليل تعيشه. |
Şu an her nerede ne gibi bir hayat yaşıyorsa yaşamak için neler yaptığını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | أياً كان نوع من الحياة الذي تعيشه الآن، أينما كانت، لا أتخيّل أنّ هذا ما خططتُه لنفسها. |