Teknoloji ve toplumumuz için üç radikal değişiklik yapmamız gerek. | TED | يجب علينا إجراء ثلاثة تغيرات جذرية للتكنولوجيا والمجتمع الخاص بنا. |
Beyinde on yıl ya da daha fazla sürede değişiklik vardır vardır ancak siz ilk olarak davranışsal değişiklikleri görürsünüz. | TED | هناك تغيرات في الدماغ في عقد أو أكثر قبل رؤية العلامات الأولى من التغير في السلوك. |
Beden dili ve ses tonu, kalp atışında değişiklik, yüz rengi ve vücut ısısı ya da yazdığımız yazıdaki kelimelerin sıklığı ve cümle yapısı ile. | TED | هناك لغة الجسد ونغمة الصوت، تغيرات في معدل نبضات القلب، لون البشرة، ودرجة حرارة الجسم، أو حتى معدل تكرار الكلمة وهيكل بناء الجملة في كتاباتنا. |
Buz hız değişimleri dalgalarını biraz farklı yönlere göndererek renkleri birbirinden ayırır. | Open Subtitles | تغيرات السرعة هذه تفصل الألوان عن بعضها طاردة موجاتها |
Bu boşlukta bir yalnızlık var, ve bir değişim olacağı hissi var. | Open Subtitles | أنهُ يشعرك بالوحدة في هذا الفضاء وبمعنى آخر, أن هناك تغيرات آتية |
Tabi, tabi... Ani ruhsal değişimler, duygusal ve diğer kişilik değişiklikleri. | Open Subtitles | نعم، نعم، وتقلب المزاج، والعاطفة أو أي تغيرات أخرى في الشخصية |
Sonra bir başka değişiklik. Saç bantları, kılık kıyafet, yağmur mevsiminde kullanmak üzere cep telefonunuz için bir kondom. | TED | ومن ثم قمنا بعدة تغيرات قمنا بعمل قبعات .. وملابس .. وقدمنا واقي ذكري لهاتفك المحمول لحمايته اثناء الجو الممطر |
Sovyet İstihbarat Servisinin bildirdiğine göre geçen 24 saat içerisinde cephede önemli bir değişiklik yaşanmadı. | Open Subtitles | تقرير مكتب الإتحاد السوفييتي. لا تغيرات مهمة في الجبهة. في آخر 24 ساعة. |
Vücut ısısında değişiklik yok. 23 derecede sabit. | Open Subtitles | لا تغيرات فى درجه الحراره ثابته على 73.2 |
Son hattayım. Koordinatlarda değişiklik var mı? | Open Subtitles | انا على الخط النهائى للاحداثيات هل هناك اية تغيرات ؟ |
İyi görünüyor. Bir değişiklik olursa ara beni. | Open Subtitles | يبدو رائعاً أخبريني إن كانت هناك أي تغيرات |
Sizce hiç köşe kesmiş, binanın bütünlüğüne zarar vermeyecek değişiklik yapmış olabilir mi | Open Subtitles | هل تعتقد بأنه قد قطع أية أركان أو صرّح بأي تغيرات من شأنها أن تتعرض لاستقامة الهيكل؟ |
Kurosaki o zamandan beri, başka bir değişiklik yaşamamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بأن كوروساكي لم يشهد اي تغيرات منذ ذلك اليوم |
Laser kullanıp en ufak nesnel değişimleri bile ölcücez. | Open Subtitles | و سنوثب الشعاع الليزر عليه لتعقب اي تغيرات في حجم |
Becca, tiyatro kulübüne girdiğinden beri onda büyük bir değişim görüyorum. | Open Subtitles | منذ ان التحقت بيكا بقسم الدراما لاحظت تغيرات كبيرة فيها |
Ve şimdi vahşi yaşamda tüm dünyadaki hayvanların genetik yapılarında büyük değişiklikleri hızlandırıyor. | Open Subtitles | والآن كل شيء أصبح جامحاً وتُسرّع تغيرات كبيرة للتركيب الجيني للحيوانات حول العالم |
Fakat bu son 350 yılda işler çok değişti. | TED | لكن خلال تلك الـ 350 سنة، حصلت تغيرات كثيرة في المكان. |
Farklı parazit türleri insan vücudunda çeşitli değişikliklere yol açarlar. | Open Subtitles | أنواع مختلفة من الطفيليات تسبّب تغيرات مختلفة في جسم الإنسان. |
Bu; ister iklim değişikliği olsun, ister göç olsun, isterse finansal sistem olsun bu tarz karmaşık ve sınır ötesi sıkıntılarla başa çıkarken liderlerin tekrar tekrar kullandıkları model. | TED | هذا قد يكون النمط الذي سيتبعه القادة السياسيون مراراً و تكراراً عندما نتعامل مع هذه المشاكل المعقدة العابرة للحدود سواء كانت تغيرات المناخ او الهجرة أو حتى النظام المالي |
Dünyada büyük değişiklikler gerçekleşiyor, ama bunlar Afrikaya yardımcı olmuyor. | TED | تغيرات كبيرة تحدث في العالم. و لكنها لا تشمل إفريقيا. |
Biliyorsunuz hayat değişiyor, taşınmadan itibaren kendiliğinden çözülecek. | Open Subtitles | إنَّ تغيرات الإنتقال ستُظهِر نفسها لوحدها |
Çocukların Değişen vücudumla dalga geçmesi sonra kızların beni, ironik bir şekilde, erkeklere olan ilgim nedeniyle dışlaması, çok fazla gelmişti. | TED | عار الفتيان يسخرون على تغيرات جسدي ثم الفتيات نفينني، تناقضا، بسبب اهتمامي بالأولاد، كان ذلك كثيرا. |
Rüyalar sırasındaki düşünceler fiziksel değişimlere yol açabilir ve açıyor da. | Open Subtitles | الأفكار خلال النوم تستطيع و تسبب تغيرات جسدية |
Ekosistemlerden özellikle belli bir tanesi varlığını And'lara borçludur çünkü And'lar yükseldikçe Güney Amerika'nın nehirleri büyük değişimlerden geçmeye başlamıştır. | Open Subtitles | نظام بيئي وحيد يُدين بوجوده لجبال الآنديز ، لأن بينما كانت الجبال تتشكل دخلت أمريكا الجنوبية في سلسلة تغيرات جذرية |
Bunlar genelde zaman kayıpları veya çevremizdeki insanların ani kimlik değişimi şeklinde olurlar. | Open Subtitles | عادةً ما يأخذ هذا شكل زمن مفقود.. أو تغيرات مفاجئة بهويات الناس حولنا |
On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük değişimler güneş ışığının Dünya'daki dağılımını değiştiriyor. | TED | تغيرات بسيطة في مدار الأرض تحدث على مدى العشرات إلى مئات الآلاف من السنين تغير توزيع ضوء الشمس على الأرض. |
Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak istiyorsak mevcut politikalar ve yapılması gerekenler arasındaki boşluğa dikkat çekilmeli. | TED | ما زال لدينا فجوة بين السياسات الحالية وما يجب أن يحدث إذا أردنا تفادي تغيرات المناخ الخطيرة. |