ويكيبيديا

    "تفاوض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • pazarlık
        
    • müzakere
        
    • Görüşme
        
    • Anlaşma
        
    • pazarlığı
        
    • Tartışırız
        
    En başında söylediğim gibi, Anlaşma yok, pazarlık yok. Ben masumum. Open Subtitles كما قلت لك من البداية لا صفقة ولا تفاوض ولا شئ
    FBI senin taleplerin üzerinden pazarlık etmeyecektir. Open Subtitles الإف بي آيه لا تستطيع أن تفاوض على شروطك
    pazarlık yapıyordu. Bu bana göre değil, adamım. Open Subtitles كانت تفاوض في السعر أنا لا أفعل ذلك، يارجل
    Bir Afrika ülkesinde müzakere masasında oturduğum için ayrıcalıklıydım. TED كان شرفًا لي أن أجلس في جلسة تفاوض بشأن قرض في دولة أفريقية.
    İçinizden herhangi biri "Görüşme" lafını aklından geçirirse bağırsaklarından kemer yaparım! Open Subtitles أي منكم سيقول تفاوض سأستخدم أمعائه كأربطة
    O piç kurusu yakalandığında ne Anlaşma ne pazarlık ne de uzlaşma olacak. Open Subtitles حين تقبض علي هذا الحقير لا تفاوض ولا صفقات أو تنازلات
    pazarlık için 20 dakika sonra lokantada buluşmak istiyor. Open Subtitles أخبرني أن تلتقوا به في مطعم خلال 20 دقيقة لإجراء تفاوض لعقد الصفقة
    Eğer bir gondola binecekseniz yalvarıyorum önce pazarlık yapın. Open Subtitles إن أردت القيام برحلة على قاربٍ، أرجوك، تفاوض على السعر أولًا.
    Başkan'ın bir Amerikan kahramanının salıverilmesi için yaptığı pazarlık ancak kahramanın göründüğü kişi çıkmayışı. Open Subtitles كيفية تفاوض الرئيس لاطلاق سراح بطل أمريكي فقط لاكتشاف أنه ليس كما يبدو
    Bakalım ne kadar pazarlık yapmayacaklar. Open Subtitles لنرى كم من الوقت يبقوا دون تفاوض.
    SG-9 ve ben, sizin serbest kalmanız için pazarlık yaptık, iki gün boyunca. Open Subtitles فريق اس جي-1 وانا قضينا اليومين الماضين في تفاوض اطلاق سراحكم
    Yağmur yağması için kiminle pazarlık etti acaba? . Open Subtitles أتسائل مع من تفاوض العجوز لتمطر
    İşçilerin ücretleri için nasıl pazarlık ettiğimi unuttun galiba! Open Subtitles أنسيت أنّي من تفاوض بأمر رواتب العمّال.
    pazarlık isterler Open Subtitles حاول أن تفاوض لقد أبرمت اتفاقا
    Veremeyeceğin şeyler için asla pazarlık etme. Open Subtitles لا تفاوض بشئ لا يمكنك أن تقدمه
    Doğayla müzakere edemezsin, ya sen onu yenersin ya da o seni yener. Open Subtitles يجب عليك ألا تفاوض الطبيعه يجب ان تكون او لا تكون
    Sıkı bir müzakere yapılmasının amacı anlaşmayı sağlama almaktır. Open Subtitles هذا هو الغرض من تفاوض قوي لضمان وجود إتفاق
    Bu dikkatlice düşünülmüş bir müzakere duruşu. Open Subtitles ليس رهاناً هذا موقف تفاوض مدروس بعناية
    Birkaç yıl sonra, İranlılar, Bush yönetimine kapsamlı bir Görüşme teklifine bulundular, ortada Iran ve İsrailn tekrar yakınlaşmaları gibi bir potansiyel olduğunu ortaya çıkaran bir teklif. TED بعد بعض سنوات، أرسل الإيرانيون اقتراح تفاوض لإدارة الرّئيس بوش، اقتراح كان قد كشف أنّه لا يزال هناك امكانية إعادة العلاقات الإسرائيلية الإيرانية لسابق عهدها.
    Anladım, fakat avukatının bana yaptırmaya çalıştığı şeyin 'Görüşme' olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles "اسمعى، لا أظن أن كلمة "تفاوض هى الكلمة التى يسعى محاميكِ لإبرامها معى
    Hayatında hiçbir pazarlığı kaybetmedin, bunu bildiği için de sana ulaştı. Open Subtitles أنت أبداً لم تفشلي في تفاوض في حياتك لذا وصل إليك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد