İyi bir lider, altındaki insanları anlamalı ihtiyaçlarını anlamalı ya da nasıl düşündüklerini biraz olsun bilmeli. | Open Subtitles | علي القائد الجيد ان يفهم من هم تحت امرته و يتفهم احتياجاتهم و رغباتهم و طريقة تفكيرهم قليلا |
Atalarımızın sadece nasıl yaşadıklarını değil nasıl düşündüklerini de değiştiren acaba ateş olabilir miydi? | Open Subtitles | هل من الممكن أن تكون النار قد غيرت ليس طريقة حياة أجدادنا فقط ولكن طريقة تفكيرهم أيضا؟ |
mekanik düşünce şekillerini bilime empoze etmeye çalışan ekonomistlerden geliyor. | TED | بل جاءت من الاقتصاديين بفرض تفكيرهم الاقتصادي على العلوم الطبيعية |
Kurulu ikna etmek için elinden geleni yaptığını söyledi ama fikirlerini değiştirememiş. | Open Subtitles | نعم ، لقد أخبرني أنه فعل ما بوسعه لاقناع المجلس ، ولكن هذا لم يغيّر من تفكيرهم |
onların düzeyinden beklenen... ve, Baylar, aslında yalan olan bir varsayım. | Open Subtitles | إفتراض يقول أن تفكيرهم متشابة والذى يعتبر أساساً أيها السادة , كذبة |
düşünceleri bozulur ve öz yönetim araçlarına erişimlerini kaybederler. | TED | تفكيرهم تدهور وفقدوا إمكانية الوصول لأدوات التحكم بالذات. |
Tüm toplantılardan veri çekerek kişilerin nasıl birisi oldukları ve nasıl Düşündüklerinin resmini çıkarıyor. | TED | ومن ثم يقوم بجمع البيانات من كل اللقاءات ليقوم بإنشاء لوحة مكبرة عن صفات الناس وكيفية تفكيرهم. |
Bir çok kızla görüştüm ama hâlâ ne düşündüklerini anlayamam. | Open Subtitles | التقيت بالعديد من الفتيات،ومع هذا لا يمكنني فهم تفكيرهم |
Niye öyle düşündüklerini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصور .سبب تفكيرهم بهذه الطريقة |
Ben sadece nasıl düşündüklerini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أما أنا، فأحاول فهم طريقة تفكيرهم |
Ben sadece nasıl düşündüklerini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أما أنا، فأحاول فهم طريقة تفكيرهم |
Nasıl öldüklerini düşündüklerini öğren. | Open Subtitles | تعرف على طريقة تفكيرهم بموتهم |
Bu tanımı severim çünkü bana düşünce yapılarını verilere dönüştürmek için olanak sundu. | TED | لقد اعجبني هذا التعريف لانه اتاح لي نقل طريقة تفكيرهم الى قاعدة معطياتي |
Arzularını ve düşünce yapılarını bilmelidir. | Open Subtitles | و يتفهم احتياجاتهم و رغباتهم و طريقة تفكيرهم قليلا |
Birebir konuşmalarla yaptığım danışmanlığın %80i düşünce şekli ve psikolojileriyle ilgilidir. | Open Subtitles | أقدّر أن 80 بالمئة من تدريبي الانفرادي مع الأشخاص هو حول حالتهم النفسية وطريقة تفكيرهم |
Sürekli olarak, insanların son dakikada fikirlerini değiştirip içlerinden bir tanesini alacaklarından korkuyorlarmış. | Open Subtitles | لقد كانا يفكران بأن الناس سيغيرون تفكيرهم بآخر لحظة ويقرران تبني أحدهما دون الآخر |
Ya onlara fikirlerini değiştirecek bir şey sunarsak. | Open Subtitles | إلا إذ كان لدينا شيء كي نقدمه لهم قد يغير تفكيرهم عنا |
onların düzeyinden beklenen... ve, Baylar, aslında yalan olan bir varsayım. | Open Subtitles | إفتراض يقول أن تفكيرهم متشابة والذى يعتبر أساساً أيها السادة , كذبة |
Son düşünceleri ne, biliyor musun? | Open Subtitles | يمسحون الأرض و يغسلون الصحون و تدري ماذا يدور في تفكيرهم في نهاية الأمر؟ |
- Düşündüklerinin aksi olabilir. | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يتعارض مع تفكيرهم |
Bir gezegenin, iletişim kuran bir medeniyete ev sahipliği yapmak için ortadan kaldırılması gereken engeller olduğunu ve onların da bu engellerle düşüncelerini kısıtladığını fark ettim. | TED | ووجدت أنهم غالبا يشكلون تفكيرهم ضمن نطاق حدود قد تحتاج لإزالتها إذا كان الكوكب مضيفًا لحضارة تواصلية. |
Uber dedim ama gerçekten bu kadar zekice bir marka ismi düşündükleri için Lyft marka ekibini tebrik etmemiz gerekiyor, | TED | وقلتُ اوبر، لكننا حقًا بحاجة لتهنئة الفريق التجاري الجديد ليفت على تفكيرهم المتقدّم في اختيار علامتهم التجارية. |
Kendimizi onlar gibi düşünecek ve onların gördüğünü görecek şekilde eğitmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج لتدريب انفسنا لنعرف طريقه تفكيرهم |