ويكيبيديا

    "تفيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dair
        
    • faydası
        
    • gösteren
        
    • yaramaz
        
    • gösteriyor
        
    • söyleyen
        
    • söylüyor
        
    • belirten
        
    • yardımcı
        
    Bir süre sonra onun da öldüğüne dair mektup aldım. Open Subtitles و بعد وقت قليل تلقيت رسالة تفيد بموته هو ايضا
    Dairenin dolu olduğuna dair bir mesaj gelmedi çünkü bana. Open Subtitles لأنني لم أحصل على رسالة تفيد بأن الشقة محجوزةٌ اليوم
    Belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta girecegimize ve belirli bir kisiyle görüsecegimize dair güçlü belirtiler bulmustu. Open Subtitles ‫وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا ‫إلى مكان معين وفي وقت معين ‫فسندخل إلى البعد ‫وسنتواصل مع شخص معين ‫
    Eğer topluma faydası olmayacaksa, gazeteciliğin mahiyeti nedir ki? TED ما هو جوهر الصحافة إذا كانت لا تفيد المجتمع؟
    Burada orayı henüz ele geçirmediğimizi gösteren bir harita var. Open Subtitles لدى خرائط هنا تفيد بأننا لم نحتل هذا المكان بعد
    O mesajı hâlâ almadılarsa zaten, birkaç gün de işe yaramaz. Open Subtitles إذا لم يفهمو الرسالة اللعينة بعد, عدة أيامٍ إضافية لن تفيد.
    Bu kayıtlar sizin kazançlarınızı geri verip gitmeniz gerektiğini gösteriyor. Open Subtitles هذه الأشرطة تفيد بأن عليك أن تأخذ أرباحك وتغادر الولاية
    Kaçırılan birkaç kişi ile görüştüm en azından öyle söyleyen kişilerle... Open Subtitles تحدثت مع أشخاص معينين تعرضوا إلى الاختطاف على الأقل تفيد مزاعمهم
    Ve bu kasetler, kazancınızı alıp bu eyaleti terk etmenizi söylüyor. Open Subtitles هذه الأشرطة تفيد بأن عليك أن تأخذ أرباحك وتغادر الولاية
    Belli bir yere belirli bir saatte gidersek boyuta gireceğimize ve belirli bir kişiyle görüşeceğimize dair güçlü belirtiler bulmuştu. Open Subtitles ‫وتلقت تعليمات تفيد أننا إذا ذهبنا ‫إلى مكان معين وفي وقت معين ‫فسندخل إلى البعد ‫وسنتواصل مع شخص معين ‫
    Ama LSDM'nin, aşırısına maruz kalmana rağmen, seni etkilediğine dair fazla bir fiziksel kanıt yok. Open Subtitles و لكني وجدت أدلة فسيولوجية قليلة تفيد بتعرضك لحمض الليسرجيك بطريقة سامة حتى بعد التعرض لها بكميات كبيرة
    Tanığın burada olmadığına dair bir not geçti. Open Subtitles لقد تلقيت للتو مذكرة تفيد بأن الشاهد ليس مستعداً للظهور
    Sokaklara uyuşturucu sattığına dair söylentiler var. Open Subtitles تفيد الشائعات بأنه يتاجر بالمخدرات في الشوارع، ألديك تعليق؟
    Unutkan olduğuna dair şikayetler aldım, bazı şeyleri gözden kaçırıyor. Open Subtitles وصلتنى تقارير تفيد أنه كان كثير النسيان تفوته أشياء
    Kazim'in askerlerini harekete geçirdiğine dair bilgi aldım ve çöle doğru ilerliyorlar. Open Subtitles حصلت على معلومات تفيد أن كاظم أخذ قواته وتوجه إلى الصحراء
    Birisini heyecanlandırmak için anılarını kullanmanın faydası budur. Open Subtitles تلك تفيد في استخدامها فقط في ذكرياته لإثارة نفسه
    Verimli bir şekilde dağıttığın o minik hapların Bayan Louganis'e faydası olmayacak. Open Subtitles تلك الحبوب التي توزعينها باهتمام لن تفيد الفتاة السباحة
    Davanın sonunda, içki sorununuz olduğunu gösteren raporlar var. Open Subtitles ألم يعاقبوك بما فيه الكفايه لشيء انت لم تفعله كان هناك تقارير تفيد بانك في النهايه كنت تعاني من مشاكل الشراب
    Davanın sonunda, içki sorununuz olduğunu gösteren raporlar var. Open Subtitles كان هناك تقارير تفيد بانك في النهايه كنت تعاني من مشاكل الشراب
    İğneleyici söz, ayıplamak veya küçümsemek işe yaramaz. TED لن تفيد السخرية ولا الفضيحة ولن يفيد الازدراء.
    Bu eşyalar, alın terinizle çalışıp kazandığınız paralarınızı o adamın cebine sokmaktan başka bir işe yaramaz. Open Subtitles هذه المواد لا تفيد شيئاً، سوى ملء جيوب ذاك الرجل بأموالكم التي تكسبوها عن كدٍ.
    Raporlar, bu savaşın, dünyanın her yerinde aynı sonuçlarla tekrarlandığını gösteriyor. Open Subtitles التقارير تفيد بأن هذه المعركة تكررت في أنحاء مختلفة من العالم بنفس النتائج
    Tamam güzel. Uyarıyı aldığımızı ve tuşlamayı iptal ettiğimizi söyleyen bir mesaj yollayalım. Open Subtitles إبعثوا برسالة تفيد بأننا تلقينا تحذيرهم وأوقفنا تشغيل البوّابة
    Üç şahit ifadesi hepside polis memurunun bir gence sebepsiz saldırdığını söylüyor. Open Subtitles لدينا إفادات من 3 شهود تفيد كلها بأن اعتداء الشرطي على الشاب كان غير استفزازي
    Elimde doktorunun bu durumu belirten yeminli beyanı bulunuyor. Open Subtitles لديّ هنا شهادة خطية تحت القسم من طبيبها تفيد ذلك.
    Bu alıştırmalarla birlikte bazı doktorlar uykuya yardımcı olacak ilaçlar öneriyor, ancak bu ilaçların her durumda yardımı dokunmuyor. TED فضلاً عن هذه الممارسات، يقوم بعض الأطباء بوصف أدوية تساعد على النوم. لكن لا توجد أدوية موثوقة تفيد في كل حالات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد