ويكيبيديا

    "تقبّلت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karşıladı
        
    • kabullendim
        
    • karşılamış
        
    • kabullenene
        
    Peki bizim birlikte olmamızı nasıl karşıladı? Open Subtitles إذن كيف تقبّلت الأمر، بكوننا في علاقة معاً؟
    Bana karşı duyduğu keskin hislerden bahsetti benim duymadığım ben reddedinçe bunu kötü karşıladı. Open Subtitles لقد أعربت لي عن بعض المشاعر العميقة التي لمْ أكن أشاطرها إيّاها، ولذا عندما رفضت، تقبّلت الأمر بصعوبة.
    Mutabakat bunu nasıl karşıladı? Open Subtitles هل ورد أيّ شئ عن كيف تقبّلت "الكوفنانت" هذا ؟
    Ama zamanı geri döndürüp tüm olanlar hiç yaşanmamış gibi davranamayacağımı kabullendim. Open Subtitles لكنني تقبّلت واقعة عدم قدرتي على إعادة الزمن و الإدعاء بأنه لم يحدث شيئاً و يمكنكِ فعل هذا
    kabullendim bunu. Şimdi yapmak istediğim herşeyi hissedebiliyorum. Open Subtitles تقبّلت الأمر أشعر الآن أنه يمكنني فعل كل ما أريده
    Anne onun oda arkadaşı olarak Justin'in ölümünü oldukça zor karşılamış gibi görünüyor. Open Subtitles حسناً، لكون (آن) رفيقتها في السكن، فقد تقبّلت وفاة (جوستين) بصعوبة شديدة.
    Sonunda beni ektigini kabullenene kadar 2 saat bos sandalyeye baktim durdum. Open Subtitles أخذت أحدق في مقعد فارغ لساعتين حتى تقبّلت أخيراً حقيقة أنك تجاهلتني.
    Bu haberleri iyi karşıladı mı demek? Open Subtitles هل يعني أنها تقبّلت هذا جيداً
    İyi karşıladı mı? Evet. Open Subtitles هل تقبّلت الأمر جيداً ؟
    Oldukça iyi karşıladı. Open Subtitles "تقبّلت هذا نسبيّاً بشكل جيّد"
    Nasıl karşıladı? Open Subtitles كيف تقبّلت الخبر ؟
    Annen nasıl karşıladı? Lezbiyenler mi? Open Subtitles كيف تقبّلت أمك الموضوع؟
    - Nasıl karşıladı? Open Subtitles -كيف تقبّلت الأمر؟
    - Nasıl karşıladı? Open Subtitles -كيف تقبّلت الأمر؟
    Asla kimseyi incitmeyi amaçlamadım ama birilerinin incinebileceğini kabullendim. Open Subtitles لم أنوِ أذيّة أحد، لكنّي تقبّلت أنّ شخصًا ما سيؤذى.
    Ailemi asla geri alamayacağımı kabullendim. Open Subtitles تقبّلت أنني لن أستطيع يوماً استعادة عائلتي
    Ben bunu kabullendim, Tracey de öyle. Bunu kendi küçük tarzıyla kabullendi. Open Subtitles أنا تقبّلتُ الأمر، وكذلك (تريسي) تقبّلت ذلك بطريقتها الخاصّة
    Ben asla böyle olamayacağım, Helga. Durumumu kabullendim. Open Subtitles لمْ أُخلق لأمر كهذا يا (هيلغا) وقد تقبّلت ذلك
    - Bak. Öleceğimi kabullendim ben. Open Subtitles -أنصت، تقبّلت حتميّة موتي .
    - Kız nasıl karşılamış bunu? Open Subtitles -وكيف تقبّلت ذلك؟
    Beni ektiğini kabullenene kadar iki saat boyunca boş sandalyeye baktım. Open Subtitles أخذت أحدق في مقعد فارغ لساعتين حتى تقبّلت أخيراً حقيقة أنك تجاهلتني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد