"تقلقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Merak
• Endişelenme
• Dert
• Endişe
• Üzülme
• Sorun
• endişelenmeyin
• takma
• Korkma
• Endişelenmene gerek
• Önemli
• Meraklanma
• tamam
• Kaygılanma
• endişelenmen

Bir şey yok, Merak etme. Okulu aradım. Hasta olduğunu söylediler.
لا شىء، لا تقلقى لقد اتصلت بالمدرسة وأخبرونى أنك كنت مريضة

Eminim Sissy ve Cort çoktan kulübelerine dönmüştür, yatağına dön ve Merak etme.
أنا متأكدة أن سيسى وكورت عادوا إلى الكبينة الآن عودى للنوم ولا تقلقى

Bazı ana tüylerini kaybetmiş. Ama Merak etme, tekrar çıkar.
لقد فقد بعض الريش ولكن لا تقلقى سينمو مرة أخرى

Endişelenme. Bunu aldıktan sonra ne olsa başarabilirim.
لا تقلقى , بعد أستلامى لهذا أشعر بأمتنان لكل شئ

Endişelenme, sevgilim. Seni ondan korumak için, vaktinde dönerim.
لا تقلقى يا عزيزتى سأعود فى الوقت المناسب لحمايتكِ منها

Merak etme, küçüğüm. En çok ihityacın olduğunda düzgün havlayacaksın.
لا تقلقى , نباحك سوف يأتى عندما تحتاجين إليه بصدق

Hiç Merak etme. Eleman, buraların tozunu yutmuş biri, gayet iyi anlaşacaksınız.
لا تقلقى.ذلك الشخص لاقى تدريب كافى، ما عليكِ سوىَ مُباشرة عملكِ الخاص.

Ama Merak etme, genelde tatlı ile birlikte karın pompası servisi yapıyorlar.
لا تقلقى, انهم يقدمون غسيل للمعدة مع المشهّيات

Himalayalar gibi, biz öyle deriz. Ama senin Merak etmemen lazım. Ben seni indiririm.
ولكن لا تقلقى سوف اساعدك فى النزول من على الجبل.

Merak etme anne, her şey yolunda. Ülkenin bu kısmındaki en iyi kodesteyim.
لا تقلقى يا أمى ، كل شئ على ما يرام هذا هو أجمل سجن دخلته فى هذا الجزء من البلد

Merak etme, her şey yolunda.
فى مدينة نيويورك الآن لا تقلقى ، إنها موافقة للشريعة اليهودية

Merak etme, bitişikteki odayı tutmayı başardım.
لا تقلقى . لقد تدبرت أمر الغرفة التى بجانبكِ

Endişelenme, kitabımda kendini kolladığından daha çok kolladım seni.
لا تقلقى ، لقد نجوت بك أكثر مما تنجين بنفسك

Endişelenme çok kalmayacağız. Anlayacaktır.
لا تقلقى , لسنا مضطرين لان نمكث طويلا انها ستفهم

Endişelenme. Onunla baş edebilirim. Bir şey aldım.
بل سبعة، لا تقلقى أستطيع تولى أمره لقد تناولت شئ

Dert etmeyin. buraya taşındığım zaman, her zaman oynarız.
لا تقلقى, عندما أنتقل للعيش هنا فسوف نلعب طوال الوقت

Endişe etme. Senin ve arkadaşların için geri döneceğim.
لا تقلقى سوف أعود من أجلك ومن اجل أصدقائك

Üzülme, bebek. Ben de aylardır onu görmek için uğraşıyorum.
لا تقلقى لقد كنت احاول ان اراه منذ شهور و شهور و شهور.

Sorun değil. Bu arada sana bakmak hoşuma gidiyor.
حسناً, لا تقلقى بجانب, أننى أحب النظر إليك

Bunun için endişelenmeyin. Sizinle tanıştığıma gerçekten sevindim.
لا تقلقى بشان هذا انا مسرور لمقابلتيك اخيرا

Sadece sen ve ben kaldık sevgilim. Ama takma kafana, seni buradan çıkaracağım.
الان لم يتبقى الا انا و انت، لكن لا تقلقى ساخرجك من هنا

Korkma, öldürücü can sıkıntısından başka bir şey yok buralarda.
لآ تقلقى , بأستثناء الممل الكامل لن يحدث لكى شىء أخر هنا

Ben buralarda oldukça Endişelenmene gerek yok, biliyorsun değil mi?
لا تقلقى بهذا الشأن طالما أننى بجوارك أنتِ تعرفين ذلك

- Ne demek istediğini anlamadım. - Önemli değil.
أنا لا أعرف ما الذى تتكلمين عنه لا تقلقى

Meraklanma. Çalıştığım şirket ücretsiz olarak seni temsil eder.
أنظرى,لا تقلقى حول هذا شركتى سوف تمثلك بدون أتعاب.

Bunlar takım. tamam. Ben iyiyim.
كل شىء مضبوط, لا بأس أنا بخير, لا تقلقى بشأنى

Biliyorum, bu seni korkutuyor. Ama Kaygılanma.
أعرف أن هذا مخيف بالنسبة لكِ ولكن لا تقلقى

Şu sıralar işinin başından aşkın olduğunu biliyorum benim için endişelenmen gereksiz.
انا اعلم انك تقومين بأعمال كثيرة الان,ولكن لا داعى لأن تقلقى على