"تقوم به" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaptığın
• yapıyorsun
• yaptığının
• yapar
• yapacak
• işin
• yaptın
• yapman
• yapmanı
• yapacağın
• yapıyorsan
• yapacağını
• yapmaya
• yaptıkların
• yaptığından

Sen de her zaman yaptığın şeyi yaptın. Bana yenildin.
و أنت قمت بما تقوم به دوما تُهزم من قبلي

Annen hakkında kötü şeyler söylüyor olurdun, ...tam olarak yaptığın bu olurdu.
تريد ان يقولون أشياء وسخة عن امك. هذا ما كنت تقوم به.

Tam olarak bu uzun sörfün bedelini ödemek için ne yapıyorsun?
ماالذي تحاول أن تقوم به ؟ بهذا اللوح الطويل الذي لديك

Hayır, senin yapacak bir işin hiç olmaz. Ne yapıyorsun?
لا، ليس لديك آي شيء تقوم به ماذا تريد أن تفعل؟

Doğaçlama yaptığın zaman bazen ne yaptığının farkında olmadan yapmaya devam edersin, derdi.
قالت لي, عندما تقوم بالارتجال بعض الاحيان انت لا تعلم ما الذي تقوم به و انت ما تزال تقوم به

- Bu yaptığın her neyse koçum sana bir faydası olmaz.
اخرس ،أياً كان ماتعتقد أنك تقوم به يارجل فهذا لن يساعدك

- İyi. Reaktör üzerinde yaptığın işler herkesi hafiften endişelendirmeye başladı.
انظر، كل عمل تقوم به على المفاعل يجعل الناس قلقون قليلًا.

Ara sıra yaptığın, şu tuhaf üzgün çocuk ifadesine büründün yine.
تعطي هذا الإنطباع الغريب .وجه الطفل الحزين الذي تقوم به أحيانًا

Masada ne zaman kimliği belirsiz bir hasta olsa yaptığın ilk şey etraftakilere hastanın künyesini bulmaları için bağırmak oluyor.
كلما كان لدينا شخص مجهول الهويّة على الطاولة أول شئ تقوم به هو الصّراخ في أحد للذهاب لإحضار بيانات المريض.

Aslına bakarsanız, temel bilgi kaynakları hepsi orada. BG: Gerard, yaptığın şey için teşekkürler.
في الحقيقة، أكبر مصدر من نوعه في الأساس هناك الآن ب،ج: جيرارد، شكراً على العمل الذي تقوم به.

Ne yapıyorsun bilmiyorum, Schuester ama işe yarıyor.
أنا لا أعلم ما تقوم به شوستر ، ولكنه يجدي نفعا

Ve genellikle fark ediyorum ki bunu söyleyecek daha fazlası olduğunda yapıyorsun, çok daha fazlası.
و أنا عاده ألاحظك و أنت تقوم به لأنه لديك أكثر من ذلك لتقوله أكثر بكثير

İş yapmayı bilmiyorsan, neden rezervasyon yapıyorsun?
إن لم تكن قد مسئولية العمل لما تقوم به من الأساس

Gizlice neler yaptığının farkındayım, White. Unut bunu.
أعرف ما الذي سوف تقوم به لكن إنسى الذي حصل هُنا ؟

Ayrıca teknolojiktir. Yani micro elektronik gibi şeyler yapılabilir. Belki fotonik bile yapar.
وهي تكنولوجية، وبالتالي يمكن أن تقوم بمثل ما تقوم به الإلكترونيات الدقيقة، أو ربما الضوئيات.

Daha yapacak çok iş var mı?
لقد كنت أتساءل ، إذا كان هناك الكثير لكى تقوم به ؟

Söylesene senin burada ne işin var Binbaşı?
أليس لديك شيء أفضل تقوم به عند البحيرة اليوم أيها الرائد؟

Sen yapman gerekeni yapmalısın Danny de anlayışlı olmalı.
عليك القيام بما يجب عليك أن تقوم به داني رجل رائد و عليه فهم ذلك..

Senden bir şey yapmanı istediğimde adam akıllı yapmanı istiyorumdur tamam mı?
عندما أطلب منك فعل شيء, أتوقع أن تقوم به بشكل صحيح, حسناً؟

Ne yapacağın umrumda değil. Gerçek an geldiğinde dalmaya hazır ol.
لا أكترث بما تقوم به كن جاهزاً للغوص في معالم الحقيقة

Dinle bak, içeride ne yapıyorsan yap seni yargılayan yok, ben sadece...
أنا لا أحاول أن أحكم عليك على ما تقوم به في الداخل

İleriye gidebilseydin bile ne yapacağını bilemezdin. Bu yüzden, üzülme.
لا تقلق لأنك لم تكن لتعرف ما تقوم به إذا سنحت لك الفرصة

İster inan, ister inanma Büro için yaptıkların için minnettarım.
صدق ذلك أو لا أقدر حقا ما تقوم به للمكتب

Bu yaptığından dolayı ne kadar cesur ve düşünceli olduğunu söylemek istedim..
أريد فقط أن أقول كم أنت شجاع وأناني على ما تقوم به