Senin için hiçbir anlamı yoktu ve sen de onun için hiçbir lanet anlam ifade etmiyordun. | Open Subtitles | لم تكن تعني لكِ أي شيء وأنت لم تعن أي شيء لها أنا لم أعتقد أنكِ ستهتمين |
Senin için hiçbir anlamı yoktu ve sen de onun için hiçbir lanet anlam ifade etmiyordun. | Open Subtitles | لم تكن تعني لكِ أي شيء وأنت لم تعن أي شيء لها أنا لم أعتقد أنكِ ستهتمين |
Kes sesini Michael. Aptalca bir hata yaptım. Bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | أغلق فمك (مايكل) ، قمت بزلة غبية لم تكن تعني شيء |
Bir seferliğine olmuştu, ve hiç bir anlamı yoktu! | Open Subtitles | لقد حصلت مرة واحدهـ, ولم تكن تعني أي شيء! |
Seksti sadece, bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لقد كان نزوة جنسيّة، لم تكن تعني شيئًا. |
Bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن تعني شيء |
Tek gecelik bir ilişkiydi Marsha. Benim için anlamı yoktu. | Open Subtitles | كانت ليلة واحدة (مارشا) هي لم تكن تعني لي اي شيء |
Gerçekten hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن تعني شيئاً. |
Benim için hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن تعني لي شيئاً |
Ama yemin ederim hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | و لم تكن تعني شيئاً، أعدك. |
O kızın benim için hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديّ دافع (دانيل)، فهي لم تكن تعني لي شيئاً |
Hayatımın hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | حياتي لم تكن تعني لي شيئاً |
Wendy'in benim için bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن تعني (ويندي) لي شيئاً. |
Sahra Çölü'nde... gömülü bulduğumuz son kaya bir anlam ifade etmiyor mu? | Open Subtitles | لذا حقيقة ان اخر صخرة عثرنا عليها كانت مدفونة فى الصحراء لم تكن تعني اي شيء؟ |
Bu sözler hiç bu kadar anlam ifade etmemişti. | Open Subtitles | هذه الكلمات لم تكن تعني ليّ أكثر مما هي الآن، |