Gerçek bir köpekle birlikte olmak istersen, beni koklaman yeterli. | Open Subtitles | اذا اردتي ان تكوني مع كلب حقيقي فقط انبحي لي |
Yeryüzünde onca insan dururken, editörünle birlikte olmak zorunda mısın? | Open Subtitles | من بين كل الناس في العالم كان لا بد أن تكوني مع محررك |
İçinizden hiçkimse mi biriyle beraber olmak, aşık olmak istemiyor yani? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تكوني مع رجل، وتقعين في الحب |
Ve, Meg, bugün senin ailenle birlikte olmanı istiyor. | Open Subtitles | و ميغ اليوم تريدك ان تكوني مع العائلة |
Yazılanda olduğu gibi tanrının önünde kutsal birliktelik için yemin ettiğin kişi ile birlikte olmalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تكوني مع من كونتي معه إتحاد مثالي تحت سماء الله |
Evlat, Yorima halamın dediği gibi, işe yaramaz biriyle bir dakika birlikte olmaktansa hayatın boyunca yalnız kalmak evladır. | Open Subtitles | صغيرتي، مثلما إعتادت خالتي (يوريما) القول: من الأفضل أن تكوني لوحدكِ لبقيّة حياتكِ من أن تكوني مع شريك سيء للحظة |
Sen harika bir kızsın ve kusursuz bir adamla olmayı hakediyorsun. | Open Subtitles | انك فتاة مميزة , وتستحقين ان تكوني مع شخص مميز ايضاً |
Josh'un yanında olman gerek. | Open Subtitles | ماذا تفعلين هنا؟ "يجب أن تكوني مع "جوش |
Sen izinlisin. Annenin yanında olmalısın. | Open Subtitles | أنتِ لا تعملين اليوم عليكِ أن تكوني مع والدتكِ |
Bütün bu konuşma, senin neden Nate ile birlikte olmak zorunda olduğun içindi yoksa dünyanın sonu gelir. | Open Subtitles | كل هذا الحديث وكيف يجب ان تكوني مع نيت او ان العالم سينتهي |
Bu herifle birlikte olmak istiyorsan, söyle gitsin. | Open Subtitles | تريدين أن تكوني مع هذا الرجل ، قوليها فقط |
Sana değer veriyorum, ve seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | اهتم لامركِ واريد ان اكون معكِ ولا اريدكِ ان تكوني مع رجال آخرين |
Sen hiç, biriyle birlikte olmak isteyip nedenini bilmediğin hissine kapıldın mı? | Open Subtitles | هل سبق و أن راودكِ هذا الشعور أنكِ تريدين فقط أن تكوني مع شخص ما ولا تعرفين لماذا؟ |
Babamla gerçekten birlikte olmak istemiş miydin? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه كان مقدّر لك أن تكوني مع أبي؟ |
İçinizden hiçkimse mi biriyle beraber olmak, aşık olmak istemiyor yani? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تكوني مع رجل، وتقعين في الحب |
neden böyle biriyle beraber olmak istiyorsun? | Open Subtitles | لمَ أنتِ تريدين أن تكوني مع شخص كهذا على أيّ حال؟ |
Anne, kızlarla senin Jameso'yla beraber olmak istediğin kadar olmak istiyorum. | Open Subtitles | أمي، أريد أن أكون مع الفتيات بقدر ما تريدي أن تكوني مع (جيمسو). |
Bir erkekle birlikte olmanı istedim. | Open Subtitles | طلبتُ منك أن تكوني مع رجل |
Ne olursa olsun, senin Jasperla birlikte olmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تكوني مع جاسبر |
Max'le birlikte olmanı istiyor. Eğer Max ile olursan, o zaman Crash ile birlikte olamazsın. | Open Subtitles | و هي تريدكِ أن تكوني مع (ماكس), و إن كنتِ مع (ماكس), فلن تكوني مع (كراش) |
- Kıskandım tabii. Kendi türünden biriyle birlikte olmalısın. | Open Subtitles | بالطبع أشعر بالغيرة يجب أن تكوني مع أحد من عشيرتك. |
Hayır, belki de en iyisi böyle. Kendi türünle birlikte olmalısın. | Open Subtitles | كلّا، ربّما هذا يصبّ في الصالح العام، يجب أن تكوني مع بني جلدتك. |
Yorima halamın dediği gibi, işe yaramaz biriyle bir dakika birlikte olmaktansa hayatın boyunca yalnız kalmak evladır. | Open Subtitles | مثلما إعتادت خالتي (يوريما) القول: "من الأفضل أن تكوني لوحدكِ لبقيّة حياتكِ من أن تكوني مع شريك سيء للحظة" |
Bence sen de derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً |
Ama babanın yanında olman gerek. | Open Subtitles | -أعرف. لكن عليكِ بأن تكوني مع والدك. |
Öncelikle, sen Seung Jo'nun yanında olmalısın ki, Hae Ra'nın peşinde dolanmasın. | Open Subtitles | أولا ، يجب أن تكوني مع سيونغ جو) في جميع الأوقات) لا تتركي (سيونغ جو) مع هي را) ، حاولي إيقافهم) |