Ve gittiği zaman bilgisayarının açık olduğunu da Fark etmedin? | Open Subtitles | و بعد مغادرتها , ألم تلحظ بأنّ حاسوبكَ مفتوحاً ؟ |
Muhtemelen çarşaflara ya da hastane önlüğüne karşı alerjisi vardır ve Fark etmemişsinizdir. | Open Subtitles | إنّها بالغالب حسّاسة تجاه أغطية الفراش أو رداء المستشفى ولم تلحظ ذلك ببساطة |
Acele eden fırıncının karısı göğe doğru yükselen ikinci fasulye sırığını Fark etmedi. | Open Subtitles | وعلى عجالة منها لم تلحظ زوجة الخباز ساق الفاصولياء الثانية تصعد إلى السماء |
Asıl sen kendi sinir bozucu hallerinin farkında mısın acaba? | Open Subtitles | أنتَ لم تلحظ حتى تعصّبكَ الشخصي البغيض ، أليس كذلك ؟ |
Buster'ın muhtemelen senin ve annemin yüzünden bu durumda olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تلحظ ان (باستر) قد يكون في هذه الحالة بسببك أنت و أمي؟ |
Gittiğini bile farketmedin, değil mi? | Open Subtitles | لم تلحظ غيابه حتى, أليس كذلك؟ |
Eğer farketmediysen söyleyeyim, son zamanlarda Pat'in sağı solu belli olmuyor. | Open Subtitles | اصبح (بات) غير متوقع بتصرفاتة في الاَونة الأخيرة في حالة إذا لم تلحظ ذلك |
En geç ayın 17'sinde, eğer Japonlar yağ izlerini Fark etmezlerse. | Open Subtitles | يوم 17 ان لم تلحظ الغواصه اليابانيه النفط الذى خلفته |
Saçlarımızın nasıl da parlak ve kepeksiz olduğunu Fark etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تلحظ أن شعرنا لامعاً و خال من القشرة؟ |
Fark etmedin çünkü servis yapan sarışını kesmekle meşguldün. | Open Subtitles | لم تلحظ لأنك كنت مشغولاً بالنظر إلى تلك الشقراء التي تعمل عند النافذة |
Şart değil. Burada kimsenin kapısını kilitlemediğini Fark etmediniz mi? | Open Subtitles | ليس بالضرورة، ألم تلحظ أنه لا يقوم أي أحد بقفل أبوابه هنا؟ |
Annem yine kriz geçiriyordu ve geciktiğimi Fark etmemişti bile. | Open Subtitles | و أمي كانت تعاني من مشاكلها لذلك لم تلحظ أني تأخرت |
Aynıydı, ama bu sefer hafiften bir Bawlmer aksanı Fark ettim. | Open Subtitles | نفس الصّوت لكني لاحظتُ هذه المرّة أنه يتحدّث بلكنة غليظة جدا لم تلحظ ذلك في المرّة الأولى ؟ |
farkında mısın, bir günde üç. Nasıl saydığına bağlı. | Open Subtitles | تلحظ أنهن 3 في يوم واحد |
Bununla neler yapabileceğimizin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تلحظ ما يمكننا فعله بهذا؟ |
Fakat aslında Derek'i bana getirdiğinin farkında değildin. | Open Subtitles | لم تلحظ أنك أحضرت أيضاً "ديريك" لي |
Bunu farketmedin. | Open Subtitles | أنت لم تلحظ ذلك |
Nasıl mutlu olduğunu farketmedin mi? | Open Subtitles | ألم تلحظ كم كان مسروراً؟ |
Üzgünüm, eğer farketmediysen, şu an pek uygun değil, bakın, Mrs. Colavita... karnemde hiç A getiremedim, sadece ilkokulda değil, hiçbir zaman | Open Subtitles | آسفة هذا ليس وقتاً مناسباً الآن في حال لم تلحظ ...(سيدة (كولافيتا |