- Tüm ajanlar, devam. - FBI. At O çantayı. | Open Subtitles | كل العملاء تحركوا الاف بى اى , تركت تلك الحقيبة |
O çantayı bana ver! Ryan'ı kontrol etmek yok. | Open Subtitles | اعطني تلك الحقيبة لا مزيد من الحديث مع رايان |
O çanta serverın günlük yedeği. | Open Subtitles | في تلك الحقيبة نسخ يومي لملفات الحاسوب الرئيسي |
O çantanın içinde bazı kanuni evraklardan başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء في تلك الحقيبة سوى حزمة من الوثائق |
Lütfen, o Çantada kesik bir baş olduğunu ve benden saklamamı istediğini söyle. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني ان هنالك رأساً مقطوعا بداخل تلك الحقيبة و تريدين مني إخفائه |
Bir dakika. bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? | Open Subtitles | لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟ |
Times Meydanı'ndaki o çantadan çıkmadan önce kim olduğunu, nereden geldiğini, hiçbir şeyi hatırlayamıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتذكر من تكون ومن أين أتت, لا شيء قبل أن تخرج من تلك الحقيبة في ميدان التايمز |
Merak etme. Bende bir çaresi var. şu çantayı verir misin? | Open Subtitles | لا تقلقي فأنا أعتقد أن لدي شئ ما أعطني تلك الحقيبة |
O çantayı alıp olabildiğince çabuk bir şekilde bana getirmen lazım. Dışarıda ne kadar şiddetli bir bok fırtınası esiyor haberin var mı? | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ تلك الحقيبة وتجلبها لي في أسرع وقت ممكن. أتعي مقدار الفوضى العارمة في الخارج بسبب ذلك؟ |
Jelibon, O çantayı bul. | Open Subtitles | هلام الفول السوداني اعثري على تلك الحقيبة اللعينة |
O çantayı bulduğumuz 12 saat oldu. | Open Subtitles | لقد مرت 12 ساعة منذ أن وجدنا تلك الحقيبة |
'Evet, eminim ki onun için feci utanç verici olmuştur ve O çantayı zorla her takışında sinir olmuştur.' | Open Subtitles | أجل، وأنا متأكدٌ أنّها قد سببت له إحراجاً كبيراً وقد كره كلّ لحظة كان مجبراً فيها على ارتداء تلك الحقيبة |
Ama O çanta onu paranoyak etmişti. | Open Subtitles | لكنّه كان مُرتاباً حقاً حول تلك الحقيبة. |
Eğer O çanta orada değilse ormanda bir delik açar ve seni içine gömerim. | Open Subtitles | أقسم بالله، إن لم تكن تلك الحقيبة هناك سأحفر حفرة وسأدفنك بالغابة |
Ayrıca O çantanın içinde ne olduğunu biliyor musunuz, efendim? | Open Subtitles | وهل تعلم مالذي كانت تحتويه تلك الحقيبة, يا سيدي؟ |
Önemi olan tek şey, o Çantada ne olduğuydu. | Open Subtitles | كل ذلك معمول حسابه فيما كان بداخل تلك الحقيبة |
bu çantayı bırakıp eskisini kendi çantamı almak için geldim. | Open Subtitles | ألم ينجح الأمر معكِ بالخارج؟ رجعتُ لأعيد تلك الحقيبة وآخذ القديمة |
Direktör Mace'in o çantadan çok uzaklaşmamasının iyi bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب وجيه للغاية يجعل المدير مايس لا يكون بعيدًا للغاية عن تلك الحقيبة |
şu çantayı iki dakikadan az bir zamanda alabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أخذ تلك الحقيبة في أقل من دقيقتين؟ |
O kadını demin gördüm, çantası yoktu. | Open Subtitles | لقد رأيت هذه المرأة لتوي، ولم تكن معها تلك الحقيبة. |
İhtiyacım olan her şey otele döndüğümde Çantanın içinde olacaktı. | Open Subtitles | كل شئ كنت احتاجه موجود فى الفندق فى تلك الحقيبة |
Kardeşin askerime şu Çantanın içindekileri göstersin. | Open Subtitles | حسنا. أه، نحن بحاجة ستحتاج أخيك لإظهار بلدي محتويات الخاص من تلك الحقيبة. |
Başka niye o bavulu koyasın? | Open Subtitles | لما غير ذلك تريدينني أن أجد تلك الحقيبة ؟ |
Neden bizim burada sadece o dükkanda bu çanta var? | Open Subtitles | لماذا توجد تلك الحقيبة في ذلك المحل فقط؟ |
Şu çanta , Randall'ın taşıdığı , ne kadar büyüktü ? | Open Subtitles | اذن تلك الحقيبة التى يحملها راندل كم كبرها |
- Çantayı doldur. - Bahisler kapandı. | Open Subtitles | إملأي تلك الحقيبة كلّ الرهانات توقفت |