"تلك الحقيبة" - Traduction Arabe en Turc

    • O çantayı
        
    • O çanta
        
    • O çantanın
        
    • Çantada
        
    • bu çantayı
        
    • o çantadan
        
    • şu çantayı
        
    • çantası
        
    • Çantanın
        
    • O çantada
        
    • Şu çantanın
        
    • o bavulu
        
    • bu çanta
        
    • Şu çanta
        
    • - Çantayı
        
    - Tüm ajanlar, devam. - FBI. At O çantayı. Open Subtitles كل العملاء تحركوا الاف بى اى , تركت تلك الحقيبة
    O çantayı bana ver! Ryan'ı kontrol etmek yok. Open Subtitles اعطني تلك الحقيبة لا مزيد من الحديث مع رايان
    O çanta serverın günlük yedeği. Open Subtitles في تلك الحقيبة نسخ يومي لملفات الحاسوب الرئيسي
    O çantanın içinde bazı kanuni evraklardan başka bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء في تلك الحقيبة سوى حزمة من الوثائق
    Lütfen, o Çantada kesik bir baş olduğunu ve benden saklamamı istediğini söyle. Open Subtitles ارجوك اخبرني ان هنالك رأساً مقطوعا بداخل تلك الحقيبة و تريدين مني إخفائه
    Bir dakika. bu çantayı tutmam için bana vermediniz mi? Open Subtitles لحظة واحدة ألم تعطينى تلك الحقيبة لأحملها ؟
    Times Meydanı'ndaki o çantadan çıkmadan önce kim olduğunu, nereden geldiğini, hiçbir şeyi hatırlayamıyor. Open Subtitles إنها لا تتذكر من تكون ومن أين أتت, لا شيء قبل أن تخرج من تلك الحقيبة في ميدان التايمز
    Merak etme. Bende bir çaresi var. şu çantayı verir misin? Open Subtitles لا تقلقي فأنا أعتقد أن لدي شئ ما أعطني تلك الحقيبة
    O çantayı alıp olabildiğince çabuk bir şekilde bana getirmen lazım. Dışarıda ne kadar şiddetli bir bok fırtınası esiyor haberin var mı? Open Subtitles أريدك أن تأخذ تلك الحقيبة وتجلبها لي في أسرع وقت ممكن. أتعي مقدار الفوضى العارمة في الخارج بسبب ذلك؟
    Jelibon, O çantayı bul. Open Subtitles هلام الفول السوداني اعثري على تلك الحقيبة اللعينة
    O çantayı bulduğumuz 12 saat oldu. Open Subtitles لقد مرت 12 ساعة منذ أن وجدنا تلك الحقيبة
    'Evet, eminim ki onun için feci utanç verici olmuştur ve O çantayı zorla her takışında sinir olmuştur.' Open Subtitles أجل، وأنا متأكدٌ أنّها قد سببت له إحراجاً كبيراً وقد كره كلّ لحظة كان مجبراً فيها على ارتداء تلك الحقيبة
    Ama O çanta onu paranoyak etmişti. Open Subtitles لكنّه كان مُرتاباً حقاً حول تلك الحقيبة.
    Eğer O çanta orada değilse ormanda bir delik açar ve seni içine gömerim. Open Subtitles أقسم بالله، إن لم تكن تلك الحقيبة هناك سأحفر حفرة وسأدفنك بالغابة
    Ayrıca O çantanın içinde ne olduğunu biliyor musunuz, efendim? Open Subtitles وهل تعلم مالذي كانت تحتويه تلك الحقيبة, يا سيدي؟
    Önemi olan tek şey, o Çantada ne olduğuydu. Open Subtitles كل ذلك معمول حسابه فيما كان بداخل تلك الحقيبة
    bu çantayı bırakıp eskisini kendi çantamı almak için geldim. Open Subtitles ألم ينجح الأمر معكِ بالخارج؟ رجعتُ لأعيد تلك الحقيبة وآخذ القديمة
    Direktör Mace'in o çantadan çok uzaklaşmamasının iyi bir nedeni var. Open Subtitles هناك سبب وجيه للغاية يجعل المدير مايس لا يكون بعيدًا للغاية عن تلك الحقيبة
    şu çantayı iki dakikadan az bir zamanda alabilir misin? Open Subtitles أيمكنك أخذ تلك الحقيبة في أقل من دقيقتين؟
    O kadını demin gördüm, çantası yoktu. Open Subtitles لقد رأيت هذه المرأة لتوي، ولم تكن معها تلك الحقيبة.
    İhtiyacım olan her şey otele döndüğümde Çantanın içinde olacaktı. Open Subtitles كل شئ كنت احتاجه موجود فى الفندق فى تلك الحقيبة
    Kardeşin askerime şu Çantanın içindekileri göstersin. Open Subtitles حسنا. أه، نحن بحاجة ستحتاج أخيك لإظهار بلدي محتويات الخاص من تلك الحقيبة.
    Başka niye o bavulu koyasın? Open Subtitles لما غير ذلك تريدينني أن أجد تلك الحقيبة ؟
    Neden bizim burada sadece o dükkanda bu çanta var? Open Subtitles لماذا توجد تلك الحقيبة في ذلك المحل فقط؟
    Şu çanta , Randall'ın taşıdığı , ne kadar büyüktü ? Open Subtitles اذن تلك الحقيبة التى يحملها راندل كم كبرها
    - Çantayı doldur. - Bahisler kapandı. Open Subtitles إملأي تلك الحقيبة كلّ الرهانات توقفت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus