O kasayı açarsan banknotların yarısı yırtılır. | Open Subtitles | افتح تلك الخزنة و ستدمر نصف اوراق المصرف |
O kasayı açacağım. Gidersen hiçbir şey alamazsın. | Open Subtitles | سأفتح تلك الخزنة, إن رحلت فلن تحصل علي شئ |
-Sizi bilmem ama, şu anda O kasa olmak istemezdim. | Open Subtitles | لا اعرف عنكم لكني متأكد بأني اكره أن اكون تلك الخزنة الآن |
O kasanın içindeki her neyse, biri onun için geri dönmüş. | Open Subtitles | أحد ما جاء إلي هنا لأيّ ما كان في تلك الخزنة |
İçinde her ne varsa saklayacak kadar önemli ama o kasaya koyacak kadar değerli değil. | Open Subtitles | أياً كان ما يُوجد هنا، فقد كان مُهمّاً بما يكفي لإخفائه، لكن ليس قيّماً بما يكفي لوضعه في تلك الخزنة. |
Lanet olsun, Wilcox, aç şu kasayı. Adam paramızla birlikte içerde. | Open Subtitles | اللعنة يا (ويلكوكس)، إفتح تلك الخزنة إنّه في الداخل مع أموالنا |
Bir ara şu mahzeni temizlemen gerekiyor. Ama buldum. | Open Subtitles | يجب أنْ تنظّفي تلك الخزنة لكنّي عثرت عليه |
O kasayı açacaksın | Open Subtitles | أيها العجوز، ستفتح تلك الخزنة سواء رضيت أو لم ترض |
Anlamıyorsun. O kasayı bugün açmalıyız. | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين يجب علينا إختراق تلك الخزنة اليوم |
Siz ikiniz, O kasayı tellerle bağlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أنتما الإثنان، أريدكما أن توصلا تلك الخزنة بالأسلاك. |
O kadar şeyden sonra O kasayı açmazsın, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أنك لن تفتحي تلك الخزنة رغم كل شيء |
O kasa sonunda açılıp biri beni bulduğunda o kişinin sen olmanı istemiştim. | Open Subtitles | حين انفتحت تلك الخزنة ووجدني أحد أخيرًا، وددت أن تكونا أنتما. |
Ancak O kasa artık dolu değil. Yaklaşık 300 dolar kadar açık var. | Open Subtitles | و لم تعد تلك الخزنة ملآنة، بل على العكس فقد نقص منها 300 دولار |
Senin yerinde olsaydım ki öyle sayılırım O kasanın içindekilere nasıl ulaşacağımı düşünürdüm. | Open Subtitles | إن كنت مكانك... وأنا بالفعل كذلك سأكتشف وسيلة للوصول إلى تلك الخزنة |
O kasanın yanına yaklaşman için sana küçük bir ordu lazım, benim sahip olduğum türden. | Open Subtitles | تحتاج إلى جيشٍ صغير ! لتصل قرب تلك الخزنة كنوع الجيش الذي لديّ - ! |
O kasanın yanına yaklaşman için sana küçük bir ordu lazım bende olan türden bir ordu. | Open Subtitles | تحتاج إلى جيشٍ صغير ! لتصل قرب تلك الخزنة كنوع الجيش الذي لديّ - ! |
Bize biraz vakit kazandırır ama o kasaya çok geç olmadan girsek iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن نقتحم تلك الخزنة عاجلاً غير أجل |
Kıçını o kasaya sokmak için beş Mississippi'n var. | Open Subtitles | لديك خمس مرّات تنطق فيها "ميسيسيبي" للوصول إلى تلك الخزنة. |
Git şu kasayı bul. | Open Subtitles | اذهب و جد تلك الخزنة |
Bir ara şu mahzeni temizlemen gerekiyor. Ama buldum. | Open Subtitles | يجب أنْ تنظّفي تلك الخزنة لكنّي عثرت عليه |
Sence Voight'ın o kasada ne kadar parası vardı... yarım milyon? | Open Subtitles | كم تظن أن فويت يملك في تلك الخزنة حوالي نصف مليون؟ |
Kibrit uçlarında bulunan potasyum klorat pillere bağlanmasından saniyeler sonra tutuşacak ve sonra şu kasaya | Open Subtitles | كلوريد البوتاسيوم على أطراف أعواد الثقاب ستشتعل بعد بضعة ثوانٍ من الربط بالبطاريات، ومن ثمّ سنختبئ في تلك الخزنة. |