Belki o şişeyi kazara düşürdün. | Open Subtitles | ربما أسقطتِ تلك القنينة الإسكتلندية بالصدفة |
Bana o şişeyi satmanızı isteyecek, muhteşem bir adamdı o. | Open Subtitles | الرجل الرائع الذي أراد أن تبيعيني تلك القنينة |
Sonra o şişeyi alıp, diğer tarafa... | Open Subtitles | لذا إذا أخذت تلك القنينة ومررت الأخرى.. |
İşin bittiğinde o şişeyi alırım. | Open Subtitles | سآخذ تلك القنينة عندما تنتهين منها |
Demek şimdi o şişeye bıraktığım salya örneğiyle DNA testi yapacaksınız, öyle mi? | Open Subtitles | إذن أنتم الآن ستفحصون حمضي النووي عن طريق أخذ عيّنات من اللعاب الذي تركته على تلك القنينة. |
Bütün bunlar bitince, o şişeyi açacağız. | Open Subtitles | ...عندما ينتهي كل هذا، فقد حان الوقت سوف نفتح تلك القنينة |
Bana veya bu fotoğraflara dokunacak olursan Burke'ün o şişeyi bulmasını sağlarım. | Open Subtitles | ان لمستني او هذه لمست الصور سأتأكد من ان يجد (بورك) تلك القنينة |
Bana o şişeyi Stan vermişti. | Open Subtitles | .(ستان) من قام بإعطائي تلك القنينة |
5 yıl önce Karasakal tarafından şişeye hapsedilen İnci. | Open Subtitles | اللؤلؤة... وضعتفي تلك القنينة من قبل البلاكبيرد... منذ خمسة شتاءات مضت. |
Şu küçük şişeye ulaşmalıyım. | Open Subtitles | "يجب أن أضع يدي على تلك القنينة" |
Şu küçük şişeye ulaşmalıyım. | Open Subtitles | "يجب أن أضع يدي على تلك القنينة" |