Daha da ötesi, beni arka çıkışa nasıl yönlendireceğini tam olarak biliyordu. | Open Subtitles | علاوة على ذلك ، كانت تعرف تماماً كيف تخرجني من المخرج الخلفي |
Çok kuru olduğunu ve nasıl yapılacağını kendi göstermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | وتود المجيء إلى هنا لتفسر لك تماماً كيف ترغب في تناوله |
Dünyanın ne şekilde değiştiği işlerimizi yapma biçimimizi nasıl değiştirecek, anladığımdan emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أفهم تماماً كيف يمكن أن تؤثر تغيرات العالم على متغيرات عملنا. |
- Ülkenizin, karşıt görüşlü olan kişilere nasıl politik muamelede bulunduğunu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا مدرك تماماً كيف تعامل بلادك معارضى السياسة |
4 ay önce okulda berbat durumdaydım ve hayatımın nereye sürüklendiğini gayet iyi biliyordum. | Open Subtitles | كنت اخفق في المدرسة و اعتقدت اني اعرف تماماً كيف ستكون حياتي |
Ben yolunu kaybetmiş aptal biriyim ve tekrar nasıl bulacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | إنني رجلٍ أحمق ضل طريقه ولا أعلم تماماً كيف أجده مجدداً |
İçinizde size dünyanın tam tamına nasıl işlediğini bildiğinizi söyleyen o sesi kapatıyor. | TED | يتغلب على الصوت في رأسك الذي يخبرك بأنك تفهم تماماً كيف يعمل هذا العالم |
Bu konuda nasıl hissettiğimiz, tam olarak ne kadar yenilikçi olabileceğimizi belirleyecek. | TED | كيف نشعرُ إزاء هذا سيحدد تماماً كيف يمكننا أن نكون مبتكرين. |
Hepinizin nasıl hissettiği tam olarak ne kadar yenilikçi olabileceğimizi belirleyecek. | TED | كيفية شعوركم هو الذي سيحدد تماماً كيف سنكون مبتكرين. |
Kaçınız, çocuğunu nasıl doğru şekilde yetiştireceğini bildiği konusunda kendine güvenebiliyor? | TED | ومن منكم لديه الثقة بأنكم تعلمون تماماً كيف تُنشؤن أطفالكم بالطريقة الصحيحة؟ |
Ve zannedersem onu nasıl yapacağımızı biliyorum. | TED | وأظنّ أنّنا نعلم تماماً كيف نحصل عليها، وسأتوقّف هنا. |
Tam olarak nasıl işlediğini bilmiyorum, kardeşim hediye olarak bu kartı yollamış. | Open Subtitles | لا أدري تماماً كيف تجري الأمور هنا، أهداني أخي هذه البطاقة |
Sanki, makineli tüfeğin nasıl çalıştığını anlamamışlardı. | Open Subtitles | تقريباً كأنهم لَمْ يَفْهموْ تماماً كيف تعمل الأسلحه |
Evet, harika plan... Patlatma işini nasıl yapmayı düşündüğünü pek anlamadım ama. | Open Subtitles | لستُ متفهماً تماماً كيف تنوي القيام بتفجيره |
nasıl göründüğünü biliyorum ama inan bana göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | أعلم تماماً كيف يبدو الأمر ولكن صدقيني, إنه ليس كما تعتقدين. |
Ben hayatımı orduda geçirdim. Birisine borçlu hissetmek ne demektir iyi bilirim. | Open Subtitles | لقد قضيتُ حياتي في الجيش، وأفهمُ تماماً كيف هو شعور أن تكون مُدين بالفضل لمجموعتك |
Bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف تماماً كيف هو شعور أن لا تعود مهماً بعد الآن. |
Onu ara. Böyle durumlarla başa çıkmayı iyi bilir. | Open Subtitles | هو سيعرف تماماً كيف يتعامل مع هذا الوضع. |
Acımasız biri, her zaman böyleydi. Ve beni nasıl sinirlendireceğini de çok iyi biliyor. | Open Subtitles | إنها قاسية لطالما كانت كذلك وتعرف تماماً كيف تجعلني غاضبة |
İnan bana, nasıI hissettiğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | صدقيني، أعلم تماماً كيف تشعرين |