ويكيبيديا

    "تمامًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tam
        
    • tamamen
        
    • çok
        
    • Aynı
        
    • gibi
        
    • Aynen
        
    • Pek
        
    • hemen
        
    • kadar
        
    • iyi
        
    • gayet
        
    • oldukça
        
    • az
        
    • sayılmaz
        
    • kesinlikle
        
    Bu yolculukta uzun bir süre tam anlamıyla kendi başımızaydık. TED لقد كنا لوحدنا تمامًا في هذه الرحلة لوهلة من الزمن
    Mühendis ve biyokimyacılardan oluşan araştırma takımım tam da bunun üzerinde çalışmaktadırlar. TED ففريق بحثي من المهندسين وعلماء الكيمياء الحيوية يعملون على هذا التحدي تمامًا.
    Bu önemli bir farklılıktır, çünkü, tamamen farklı iki morfolojiyi işaret eder. TED وهذا فرق مهم لأنه يفرق بين نوعين مختلفين تمامًا من الأشكال التضريسية.
    Şimdi, bu gerçek bir teklif ve gerçekten bu yatırımı sunan şirketler var, ama beni ilgilendiren tarafı çok farklı. TED الآن، هذا اقتراح جدِّي، وهناك العديد من الشركات التي تقدم مثل هذا الإستثمار، ولكن ما يثير اهتمامي بالأمر مختلف تمامًا.
    Yani bu çeşit bir vazodan tamamıyla Aynı iki tane yapması gerekiyordu. TED إذن هو عليه التوصل إلى مزهريتين متطابقتين تمامًا من هذا النوع.
    O insanlara özgün, tıpkı sizin toplantılarınızın da size özgün olması gerektiği gibi. TED إنه مُخصصٌ لهم، تمامًا كما ينبغي على تجمعك أن يكون مُكرّسًا من أجلك.
    İnsanların fark etmediği bir şey var, kırmızı ve yakın kızılötesi ışık Aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor. TED لا يدرك الناس أن الضوء الأحمر وضوء الأشعة تحت الحمراء القريب غير الضار يمر خلال أيديكم، هكذا تمامًا.
    Nereye gitmek istediğimizi biliyorduk ama oraya nasıl ulaşağımızdan tam olarak emin değildik. TED حسنًا، كنا نعرف هدفنا، لكننا لم نكن متأكدين تمامًا من كيفية الوصول إليه.
    Bu çözümlerin ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz fakat birçok seçeneğimiz var. TED لسنا متيقنين تمامًا عن ماهية تلك الحلول، ولكن لدينا مجموعة من الخيارات،
    Neyse, adam tam kafayı yemek üzereydi ki tek kelime etmeden 19'luk muazzam bir İngiliz gençle birlikte oradan ayrıldım. Open Subtitles عمومًا، حين أصبح الرجل مجنون تمامًا من أجلي, غادرت دون مقدمات رفقة شاب رائع إنكليزي في التاسعة عشر من عمره.
    Hangi hesap olduğunu ve ne söyleyeceğini tam olarak biliyormuş. Open Subtitles انه علِم تمامًا عن الحساب ، وما عليه أن يقوله
    Yani tam bir ezik değildi ama iyi de değildi. Open Subtitles أعني أعني ليس كفاشلٍ تمامًا ولكنه لم يكن مثاليًّا كذلك
    O gün, dev bir çarpışmanın tamamen yeni bir şey yarattığını biliyordum. TED في ذلك اليوم، أدركت أن اصطدامًا عملاقًا كان ينشئ شيئًا جديدًا تمامًا.
    Yürütücü işlev ile ilgili böyle düşünmenin tamamen yanlış olduğunu söylemek için buradayım. TED حسنًا، أنا هنا لأخبركم أن هذه الطريقة في التفكير بالوظيفة التنفيذية خاطئة تمامًا.
    Ve burada ızgara desenini çok farklı bir durumda görüyoruz. TED ونرى هنا النمط الشبكي لكن في ظل ظروف مختلفة تمامًا.
    Bu sınamayı 16 kez yaptık ve 16 kez, milimetrenin onda biri hassaslıkla tam olarak Aynı yere geldi. TED أجرينا هذا الاختبار 16 مرة، وفي الـ 16 مرة، انتقلت إلى نفس المكان تمامًا إلى عُشر المليمتر.
    Ancak derin yüzeyaltı Güneş'ten tamamen kopmuş bir dolaşım sistemi gibi. TED لكن السطح العميق يشبه نظام دورة دموية منفصل تمامًا عن الشمس.
    Onunla gurur duyabilirsin... Aynen benim oğullarımla duyduğum gibi. Open Subtitles يجب أن تكوني فخورة به تمامًا مثلما أنا فخورة بأولادي
    Siyah ya da beyaz olur. Ama gri konusunda Pek iyi değilim. Open Subtitles يمكنني إما أن ابتعد تمامًا او أكون بقربك لست جيدة في الوسط..
    Bu dünyanın hemen hemen tüm habitatlarında yaşamayı başarmış Aynı biz insanlar gibi, kuşlar da bu dünyayı fethetmiştir. TED ومثلنا تمامًا نحن البشر الذين نجحوا في استيطان كل البيئات تقريبًا في هذه الأرض، نجحت الطيور أيضًا في غزو العالم.
    ta ki milli takım antrenörünün arkamda dikildiğini görene kadar. TED إلى أن استوعبت أن المدرب الوطني كان يقف خلفي تمامًا.
    Ama kastettiğin buysa ona âşık olmadığımdan gayet eminim. Open Subtitles ولكنّي متأكّدة تمامًا بأنّي لستُ مغرمةً بأخي إن كان ذلك ما ترمين إليه
    Bir ödül kazandığımda bu oldukça çılgın dileği sunmak zorundaydım. TED عندما فزت بالجائزة، كان علي تقديم هذه الرغبة المجنونة تمامًا.
    Savaşta, en az düşmanların kadar, dostlarına da baskı yapmak zorundasındır. Open Subtitles في الحربِ، عليكَ أن تُجبر حُلفاءك على الطّاعةِ مثل أعدائك تمامًا.
    Doğada okyanusun kendisi tamamen sessiz sayılmaz. TED طبيعة المحيط في حد ذاتها لا يعمها الهدوء تمامًا.
    Gökyüzünden mükemmelliğiyle inen harika, mükemmel nesneyi sağlayan da kesinlikle budur. TED إنها تمامًا عن ذلك الشيء الجميل المثالي الذي يتنزل علينا بكمال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد