| Jack, babana çili sosunu uzatır mısın lütfen? | Open Subtitles | جاك , هل يمكنك تمرير الصلصة الحارة الى ابيك إذا سمحت ؟ |
| Jack, babana çili sosunu uzatır mısın lütfen? | Open Subtitles | جاك , هل يمكنك تمرير الصلصة الحارة الى ابيك إذا سمحت ؟ |
| Bende bant var. Bana lambayı uzatır mısın? | Open Subtitles | لقد حصلت على شريط قياس هل يمكن تمرير لي المصباح. |
| Şu yeşil şeyi uzatabilir misin lütfen? | Open Subtitles | يمكن يمكنك تمرير هذه الأشياء الخضراء، من فضلك؟ |
| Bu takımın 200 pas oyunu var. | Open Subtitles | بامكان هذا الفريق تمرير الكرة بـ200 طريقةمختلفة |
| Sizin oturduğunuz noktada komşuluk göreviniz pantolonunuza dökülme riskine rağmen, birayı varış noktasına gidebilmesi için bir yanınızdan alıp diğer yanınızdaki kişiye vermek. | TED | وواجبك كشخص مجاور هو تمرير القارورة معرضاً سروالك للخطر، لإيصالها لنقطة الوصول. |
| - Çantamı bana uzat, bakayım. | Open Subtitles | يمكنك ننظر فقط... تمرير لي حقيبتي، وأنا سوف ننظر. |
| Güzel. Sıcak sosu uzatır mısın lütfen? | Open Subtitles | رائع، هل يمكنكَ تمرير الصلصة الحارّة، من فضلكَ ؟ |
| Garip bir ruh halinde. Şerbeti uzatır mısın? | Open Subtitles | اذا، هي في مزاج سيء، هل يمكنك تمرير الشراب ؟ |
| Pekala. Geceliğimi de uzatır mısın, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنك تمرير العباءة لي من فضلك؟ |
| - Rach, TV rehberini uzatır mısın? - Evet. | Open Subtitles | رايتش هل يمكنك تمرير دليل التلفزيون؟ |
| Şunu annemlere uzatır mısınız.. | Open Subtitles | هل لي معروفا، تمرير هذا إلى والدي. |
| Bunu Becca'ya uzatır mısın? | Open Subtitles | هل بامكانك تمرير الملاحظة الي بيكا ؟ |
| Leonard, soya sosunu uzatır mısın lütfen? | Open Subtitles | لينورد", هل يمكنك تمرير صلصة الصويا" من فضلك؟ |
| Et suyunu uzatabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك تمرير الصلصة ، لو سمحت؟ |
| Matkabı bana uzatabilir misin? | Open Subtitles | هل يُمكنك تمرير المثقاب إلىّ ؟ |
| Bayan Gardner, buzlu çayı uzatabilir misiniz? | Open Subtitles | \u200fسيدة "غاردنر"، كنت سأطلب منك تمرير \u200fالشاي المثلج. |
| Bu takımın 200 pas oyunu var. | Open Subtitles | بامكان هذا الفريق تمرير الكرة بـ200 طريقةمختلفة |
| Güçlü taraftan sağa 42 derece pas. - Git haydi. | Open Subtitles | حمل بشدة على الجانب الايمن تمرير 42 سريع |
| pas vermeyi öğrenemediği sürece, takım kaybetmeye devam edecektir. | Open Subtitles | وهذا حتى يتعلم تمرير الكرة سيخسر هذا الفريق |
| Yakup ve ben, tahtının yanına oturup, onlara ceza vermek istiyoruz. | Open Subtitles | جيمس وأود أن تجلس كرسيك كما يتم تمرير الحكم عليها. |
| Ekmeği uzat. | Open Subtitles | تمرير الخبز. |
| 1970'lerde Eşit Haklar Tasarısı onaylanmasa da 3 eyalet uygulamaya başlamıştı. | TED | رغم أنه لم يتم تمرير تعديل الحقوق المتساوية في السبعينيات، إلا أن ذلك كان وشيكًا بفرق ثلاث ولايات. |