Anne, onun aklını neden bu saçma öykülerle dolduruyorsun? | Open Subtitles | لا اعلم لماذا تملئين رأسة بتلك القصص السخيفة |
Benden daha iyi olduğunu biliyorsun, bu yüzden onun beynini bu çöplerle dolduruyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أنك أفضل مني لهذا السبب تملئين رأسه بكل هذا الهراء |
İnternetten başvuru formu dolduruyorsun evde çektiğin iki dakikalık bir video gönderiyorsun sonra, sekiz, on gün içinde cevap vermelerini bekliyorsun. | Open Subtitles | ذلك ليس كيف يجري الأمر. تملئين طلب على النت، ترفعين مقطع منزلي مدته دقيقتين، |
Haklıydın ayrıca. Muazzam bir boşluğu dolduruyorsun. | Open Subtitles | كنتِ بالفعل مُحقّة أنتِ تملئين حقاً هذا الفراغ الهائل |
Kalplerin içini ne de güzel dolduruyorsun. | Open Subtitles | انظري كيف تملئين القلوب بشكل جميل |
Hala ilamımı dolduruyorsun? | Open Subtitles | هل لا زلت تملئين الكتاب? |
Sen ön tarafı iyi dolduruyorsun, | Open Subtitles | أنتِ تملئين المقدمة جيدًّا |