Eğer acıya dayanamazsan, elini çekersin ve beş dakika içinde ölürsün. | Open Subtitles | إذا أزداد الألم تستطيعين رفع يـدك وسوف تموتين خلال خمس دقائق |
ölmene izin veremezdim. Sanırım bir şekilde seni yaşamaya zorladım. | Open Subtitles | لم أستطع تركك تموتين,أعتقد أنني بطريقةما أردت لكي أن تعيشي |
Aksi takdirde özgürlüğünü sağlayacak anahtarın içinde olduğunu bilerek ölüyorsun. | Open Subtitles | ما عدا ذلك، تموتين وأنت تعرفين أن المفتاح إلى حريتك |
Eğer daha iyi hissedeceksen söyleyeyim, ben de eskiden senin öldüğünü hayal ederdim. | Open Subtitles | ..انظري، إن كان يخفف عنكِ أنا أيضاً كنتُ أحلم طوال الوقت أنكِ تموتين |
Öldüğünde babamın ailesine ait mücevherler, benim olabilir mi? | Open Subtitles | عندما تموتين, هل سأحصل على مجوهرات عائلة أبي؟ |
Yaşamak daha çok acıtır. öldüğün zaman,acı biter. | Open Subtitles | الحياة تجرح اكثر بكثير عندما تموتين , ينتهي الالم |
- Yemelisin, yoksa ölürsün. - ölmek istiyorum. | Open Subtitles | يجب ان تأكلى والا سوف تموتين انا اريد ان اموت |
Ameliyatta bir kalp sorunu yüzünden neredeyse ölüyordun. | Open Subtitles | بالجراحه، كدت تموتين بسبب تعقيدات بالقلب |
Onun canını sıkarsan ya işten atılırsın ya da ölürsün. | Open Subtitles | اذا عبثتي معها .. فأنتي مفصولة .. او قد تموتين |
Yaşamının 20 yılından sonra ya hayatı öğrenirsin... ya da ölürsün. | Open Subtitles | بعد 20 سنةِ مِن الاعتماد على النفس أنت أمّا تعْرفين او تموتين. |
Senin yeni kaptanın o, ya itaat edersin ya da ölürsün. | Open Subtitles | أنه كابتنك الجديد أما أن تطيعيه أو تموتين |
Bir daha ki sefere ölmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سوف أتركك تموتين،يوما ما سوف أتركك تموتين |
Hayır. Tek başına savaşmana ve belki de ölmene seyirci kalamam. | Open Subtitles | أنا لن أقف و أشاهدك تقاتلين, و ربما تموتين, وحدك |
Şimdi, ya silahı verirsin ya da kutsal kitaplar üzerine yemin ederim ki ölmene izin veririm. | Open Subtitles | و الآن سلميني المسدس و إلاّ أقسم لكِ , بأنني سأدعكِ تموتين |
Köfte kızartıyorsun. Sonra 60 yaşına geliyorsun, ölüyorsun ve ne yapıyorsun? | Open Subtitles | وتبلغين ال 60 من عمركِ ثم تموتين وماذا قدمتِ ؟ |
Dış dünyadaki vücudun Ölüyor ve sen de onunla ölüyorsun. | Open Subtitles | جسدكِ في العالم الخارجي يموت وسوف تموتين معه |
Bir gün seni tekrar görüp öldüğünü seyretmeyi hayal ettim. | Open Subtitles | كنت أحلم أننى يوم ما سأراكِ وأشاهدكِ وأنتِ تموتين |
Öldüğünde, seni öyle hatırlayacağım. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي سأتذكرك بها عندما تموتين |
Çünkü öldüğün gün her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لأنه في اليوم الذي تموتين فيه ستكون لديك حرية كاملة بالكلام |
ölmek nasıl bir şey öğrenmek ister misin? Sen hiçbir şeysin! | Open Subtitles | أتريدن أن تعلمى كيف يبدو الأمر عندما تموتين ؟ |
Az daha kollarımda ölüyordun. | Open Subtitles | وكدت تموتين بين ذراعي ولو وجودك بالمختبر |
Ama kişisel olarak şunu söyliyeyim, ölmeni izlemeyi çok bekledim. | Open Subtitles | وعلى الرغم من هذا, شخصياً، أتوق لرؤيتك تموتين أمامي. |
Unutul git. Ama yanında durup ölümünü izleyecek değilim. | Open Subtitles | اذهبي في طيّ النسيان، لكنّي لن أجلس لجوارك وأراقبك تموتين. |
Ve kehanetteki gibi ülke... Ya o senin elinle ölür ya da sen onun eliyle. | Open Subtitles | هى تموت على يديك أو أنت تموتين على يديها |
Onu kendine sakla, seni bu şeyin üzerinde ölüme terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | وفري ذلك انا لن ادعك تموتين على هذا الحال |
ölürken böyle hareket edebilir misin? | Open Subtitles | يجب أن تمثلى وكأنك تموتين ألا تستطيعين فعل ذلك |
Doruk noktasına ulaştığımızda, Öleceksin...zevkten. | Open Subtitles | عندما تصل الموسيقى للذروه سوف تموتين من المتعه |