ويكيبيديا

    "تناقص" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • azalıyor
        
    • azalan
        
    • azalması
        
    Sonuç olarak şöyle bir paradoks var, Yıllık infaz sayısı yüksek kalırken yeni infaz cezalarının sayısı azalıyor. TED إذن لدينا هذا الظاهرة المتناقضة عدد الذين تم إعدامهم مازال عاليًا جدًا لكن عدد الحكم بالإعدام قد تناقص
    Binlerce kişi işte. Bufaloların sayısı azalıyor. Open Subtitles بلي يا سيدي ضاعف أعدادها بآلاف فالثيران في تناقص أصبحت شحيحة
    Ve bu sayı azalıyor. Open Subtitles وذلك العددِ ما زالَ يفي تناقص.
    Histoloji raporu azalan kemik kitlelerini ve kalsiyum eksikliğini gösteriyor. Open Subtitles تقرير الأنسجة يظهر تناقص كتلة العظام ونقصاً ملحوظاً في الكالسيوم
    Bir de en üstü kapalı olanı, daha çok ihmal edilmesi daha iyi çünkü azalan verim kanunu var. TED وبشكل غير مباشر، إن المشكلة الأكثر إهمالاً هي الأفضل، بسبب تناقص العائدات.
    Fakat bu modelin benzini 3 sebepten dolayı bitiyor. Öncelikle Batı'daki müşterilerin büyük çoğunluğu, alım gücünün gittikçe azalması nedeniyle, bu pahalı ürünleri alamıyor. TED ولكن للآسف، هذا الأكثر لأكثر يفقد الاهتمام، لثلاث أسباب: الأول أن جزءاً كبيراً من الزبائن في الغرب بسبب تناقص القوة الشرائية، لم يعودوا قادرين على تحمل هذه المنتجات باهظة الثمن.
    Ailesine sadıktır, ancak bu tipler giderek azalıyor. Open Subtitles ولاءه لعائلته لكن عددهم في تناقص.
    Ama nüfuslari azalıyor, Bu araştırmalara başladığım 1987'den beri Aktif olan yuvaların sayısı yaklaşık olarak %21 oranında azaldı. TED ولكن عددهم مازال في تناقص و قد تناقص بشكلٍ كبير نوعاً ما لتصل النسبة إلى 21% منذ عام 1987 حين بدأت في إعداد هذه المسوحات من حيث عدد الأعشاش النشطة
    İnsan ırkının şiddet eğilimi giderek azalıyor. Open Subtitles العنف البشري في تناقص
    Yakıt pili %2'de ve azalıyor. Open Subtitles خلية الطاقة فيها 2 % وفي تناقص.
    Ve Adelie penguenlerinin sayısı azalıyor. Open Subtitles وأعداد بطاريق أديلي في تناقص
    Fırsat maliyeti kavramını biliyordum, ama azalan verimler yasasını bilmiyordum. TED لربما أكون قد علمت فكرة تكلفة الفرصة، ولكني لم أكن أعلم قانون تناقص المنفعة.
    Faydayı en yükseğe çıkarmanın ve azalan kazançlardan kaçınmanın içgüdüsel yolu, zamanımızı ve kaynaklarımızı harcama yollarımızı çeşitlendirmektir. TED والطريقة البديهية لزيادتها وتجنب تناقص العوائد هي بتنويع الطريقة التي نصرف بها وقتنا ومواردنا.
    İkincisi, azalan nüfus zor bulunur iş gücü demektir. TED الشئ الثاني، تناقص عدد السكان يعني ندرة الأيدي العاملة
    Ama bence başka türlü bir değişim içindeyiz. O eğrinin tepesinden iki nesil sonra, azalan nüfusun etkileri oturmaya başladıktan sonra. TED لكني أعتقد أننا بصدد تغيير آخر بعد جيلين من قمة المنحنى مجرد أن تبدأ تأثيرات تناقص السكان في الإستقرار
    Buna marjinal faydanın azalması prensibi denir. TED هذا هو قانون تناقص المنفعة الحدّية.
    Ve bu en çok büyüme oranına sahip olan, ve bu odadaki her on kişiden en az altısı bu şekilde ölecek: Kapasitenin azalması Zayıflığın artması Zayıf düşmek yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası ve aslında artan zayıflık, günümüzde ölümlerin başlıca nedeni. Ve son birkaç sene, ya da, hayatınızın son senesi yoğun olarak engelle geçecek ne yazık ki. TED أما بانسبة لهذا فهو أكبر قطاع ينمو ، وعلى الأقل ستة من عشرة من الأشخاص في هذه المكان سيموت بهذه الطريقة، وهي تناقص في الكفاءة مع تزايد في الضعف، و الضعف جزء لا مفر منه من الشيخوخة، و التزايد في الضعف هو في الحقيقة الشيء الرئيسي الذي يموت منه الناس الآن، و خلال السنوات القليلة الماضية، أو خلال السنة الأخيرة من حياتك تقضى بقدر كبير من الإعاقة، لسوء الحظ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد