| Şimdiye kadar yediğim en iyi Çin yemeği. Her gün yiyebilirim. | Open Subtitles | إنه أفضل طعام صيني تناولته في حياتي يمكنني تناوله كل يوم |
| Cennetteki rabbimiz aşkına, bu hayatımda yediğim en leziz yemek! | Open Subtitles | يا إلهي الذي في السماء ألذ طعام تناولته طيلة حياتي |
| Onun söylediklerini dinledikten sonra bu öğlen ne yediğim hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | إكمالًا لما قالت أود أن أتحدث عن ما تناولته على الغداء اليوم |
| Bütün gün sadece salata yedin. Bir şey ister misin? | Open Subtitles | كل ما تناولته اليوم هو تلك السلطة هل تريدين تناول شيء؟ |
| Öğlen yemeğinde ne yediğini bile hatırlamıyorum ayrıca vücudu üzerindeki kontrolümü git gide kaybediyorum. | Open Subtitles | و التي لا تذكر ما تناولته على الغداء و تفقد تحكمها بجسدها |
| Sana ne getireyim? - Bira. - Hayır, akşam yemeğinde onu içtin zaten. | Open Subtitles | الجعة - لا هذا ما تناولته على العشاء - |
| İçtiğim viski yüzünden olsa gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا بسبب الشراب كله الذي تناولته البارحة |
| Akşam yemeğinde yediğim fasulyeden olsa gerek. | Open Subtitles | لا بد أن هذا من تأثير الفول الذي تناولته على العشاء. |
| yediğim kurabiyeleri hep dışardan alırdı. | Open Subtitles | البسكويت الوحيد الذي تناولته كان من المتجر |
| Hayatımda yediğim tek kurabiye, pastane kurabiyesiydi. | Open Subtitles | البسكويت الوحيد الذي تناولته كان من المتجر |
| Bu uzun zamandır yediğim en güzel öğle yemeğiydi. | Open Subtitles | حسناً هذا أفضل غذاء تناولته منذ فترة طويلة |
| Tavuğa ne yaptın bilmiyorum ama bu yediğim en güzel şey. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا تفعلين لهذا الدجاج ولكنه أفضل دجاج تناولته في حياتي |
| - Sabah kahvaltıda yediğim acı biber yüzünden. | Open Subtitles | هذا بسبب الفلفل الحار الذي تناولته على الإفطار هذا الصباح. |
| Tanrım,bugün kahvaltıda ne yedin ki... | Open Subtitles | ... يا الهي ، ما الذي تناولته بالفطور هذا الصباح |
| - Öğlen yemeğinde ne yedin sen? | Open Subtitles | ما الذي تناولته على الغداء؟ ماذا؟ |
| - Bir şeyler yedin mi? | Open Subtitles | طعام. هل تناولته في الآونة الأخيرة؟ |
| Kahvaltıda ne yediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما تناولته على الإفطار |
| Sana zarar vermez. Daha önce de içtin. | Open Subtitles | لن يضرك فقد تناولته من قبل |
| Ve sanırım içtiğim en güzel buzlu çaydı. | Open Subtitles | و هذا أفضل شاي مثلج تناولته في حياتي |
| Onu yersen çarmıha gerilirsin. Başkasının başına geldi. | Open Subtitles | أنه ملعون ستصلب إذا تناولته لقد حدث ذلك مع آخر |
| Gerçekliğin bir kombinasyonu, bir düş, duygu ve yemekte yediğin şeyler. | Open Subtitles | مزيج من الواقع، الخيال، المشاعر، وما تناولته على العشاء |
| Gördüğünün kırmızı biber olmadığından emin misin? Dün öğlen yemiştim de. | Open Subtitles | ألا تعتقدين إنه الفلفل الذى كان فى الطعام تناولته على الغذاء أمس ؟ |
| Tatlım, sabah kahvaltıda bile ne yediğimi zor hatırlıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي، بالكاد أتذكر ما تناولته في وجبة الإفطار هذا اليوم، و هذا أقرب بكثير من 30 عاماً |
| Beni dinle, doktorların onu iyileştirebilmesinin tek yolu dün gece aldığı ilacın bir örneğini edinmek. | Open Subtitles | إسمعي , الطريقة الوحيدة التي يمكن للطبيب إنقاذها إذا حصل على عينة مما تناولته يوم أمس |