Sana nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت الطريقة التي كانت تنظر بها إليك؟ |
- Yavrunun sana nasıl baktığını gördüm. Bir şey söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقه التى تنظر بها الفتاه اليك ، لابد وانها قالت شىء |
- Yavrunun sana nasıl baktığını gördüm. Bir şey söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقه التى تنظر بها الفتاه اليك ، لابد وانها قالت شىء |
Çünkü tüm o çocuklar bana, tıpkı şu an baktığın gibi bakıyorlar. | Open Subtitles | 'لأن فتيان الجامعة ينظرون لي بنفس الطريقة التى تنظر بها لي الأن |
Bana bakışından, senin ya da bölümün bunun için izin almadığınızı çıkarıyorum. | Open Subtitles | أفترض، الطريقة التي تنظر بها لي، بأنّك لم تحصل على تفويض لهذا، |
Haydi ama, geçen gün ona bakış tarzını gördüm. | Open Subtitles | هيا لقد رأيت الطريقة التي كنت تنظر بها إليها |
Ve bu olduğu zaman, şeylere olan bakışın değişir. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك تتغير الطريقة التي تنظر بها للأشياء |
Bana öyle baktığına göre eski dost olmalıyız. | Open Subtitles | لأن الطريقه التى تنظر بها لى يجب أن تكون بين أصدقاء قدامى |
Ama Kyle'a nasıl baktığını görüyorum ve beni, dramatik anlatımları anlayacak kadar tanımadığını biliyorum ama sana diyeceğim şu ki en cici elbiselerini giy en tatlı gülümsemeni takın kıçını kaldırıp buraya gel ve şu erkek arkadaş hırsızına kendini göster. | Open Subtitles | لاكنني رأيت الطريقة التي تنظر بها له وانا اعرف بأنكِ لا تعرفيني جيداً بشكل كافي لحل هذا الميول المثير |
İçeri girerken ona nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لاحظت الطريقة النى تنظر بها له منذ حضورى |
Hayır! Ona nasıl baktığını gördüm! | Open Subtitles | كلا ، إني أرى الطريقة التي تنظر بها إليها |
Sana nasıl baktığını farketmediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرينى انكِ لم تلاحظى الطريقة التى تنظر بها اليكِ |
Karının ona nasıl baktığını fark ettim. Sanki bir mucizeye tanık oluyor gibiydi. | Open Subtitles | لقد لاحظت الطريقة التي تنظر بها زوجتك إليه ، كما لو أنها تشاهد معجزة |
O seks robotlarına nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي كنت تنظر بها لتلك الآلات هناك |
Bu işlerine baktığın zaman hiç aralarındaki dengenin eşitlendiğini düşünüyor musun? | TED | هل هم دائما في حالة توازن بالطريقة التي تنظر بها لعملك ؟ |
Çünkü bana şu anda baktığın gibi bakmanı istemedim. | Open Subtitles | لأني لم أكن أريد منك أن تنظر لي بالطريقة التي تنظر بها إليّ الآن. |
Şu an baktığın gibi. | Open Subtitles | كالنظرة التي تنظر بها إليّ الآن نوعاً ما |
bakışından aklında bir şey olduğu anlaşılıyor Bay Dixon. | Open Subtitles | هناك شئ يدور بعقلك, من الطريقة التى تنظر بها |
Bekle. Bundan emin değilim. Michael'a bakışından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | انتظر انا لا احب الطريقة التى تنظر بها الى مايكل |
Gökyüzüne bakışından hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا تُعجبني الطريقه التى تنظر بها إلى السماء |
Yani bakış açınızı değiştirirseniz gayet basit sorular. | Open Subtitles | إنها سهلة لو غيرت من الطريقة التي تنظر بها للأمر |
Yangına bakışın filan sen çıkardın sandım. | Open Subtitles | الطريقة التي كنتَ تنظر بها إلى النارِ ظننتُ انكَ اشعلتها |
Nasıl baktığına bağlı. | Open Subtitles | يتوقف بالطريقه التى تنظر بها للامور |