Eğer kapasite aşılırsa yıldız geçidinde bulunan naqahdah aşırı yüklenecek ve patlayacak. | Open Subtitles | تلك القدرة تعود للناكوداه المصنوعة منها البوابة ستصبح مشحونة ويمكن أن تنفجر |
Söz veriyorum , patlamadan önce , polisler yakalayacak onları . | Open Subtitles | أعدكِ أن فريق تفكيك القنابل سوف يتولّى الأمر قبل أن تنفجر |
Mama kalmadı, bebeğin bezi yok ve yenisi de her an patlayabilir. | Open Subtitles | ,انتهى منى الطعام,وحفظاتها اصبحت من الماضى والجديدة سوف تنفجر فى اى وقت |
Yıldızlar bu sistemlerde patlıyor, kara delikler merkezlerinde büyüyorlar ve muazzam miktarlarda enerji yayıyorlar. | TED | النُّجوم تنفجر في هذه الأنظمة، الثُقوب السوداء تنمو في مُنتصفِها وتطلق كمًا هائلًا من الطَّاقة. |
Yarım saat geçti, bomba patlamadı. | Open Subtitles | وأنتظرنا ثلاثة أرباع الساعة أو ساعة تقريباً ولم تنفجر القنبلة |
Binbaşı ve onun tehlikeli plânı her an patlamak üzereydi. | Open Subtitles | فان خطة الرائد كانت جاهزة لكي تنفجر في اي لحظة |
Pardon ama, kim bir merminin yarı yolda patlamasını ister? | Open Subtitles | أنا آسف، لماذا يريد أحد أن تنفجر الرصاص في الهواء |
Uçak çakılırsa, patlayacak bomba var. | Open Subtitles | وللتعليمات هناك قنبلة يمكن أن تنفجر عند الارتطام. |
Sonra da nefesimi tutuyorum ve ciğerlerim patlayacak hale geliyor. | Open Subtitles | و حينهـا أكتم أنفـاسي حتى تكـاد تنفجر رئتي |
30 dakikadan önce arabadan inmeye kalkarsan, bomba patlayacak. | Open Subtitles | لو حاولتي الخروج قبل 30دقيقة محددة سوف تنفجر |
patlamadan önce birkaç saniyemiz kaldı. Patlarsa, tüm patlayıcılar da ateşlenir. | Open Subtitles | هيا لدينا عدة ثواني قبل أن تنفجر إذا أنفجر،برميل البودر هذا سيذهب معة |
O Vezuv gibi patlamadan önce çıkman iyi olmuş. | Open Subtitles | من الجيد انك انهيت العلاقة قبل ان تنفجر فيك مثل فيرسوفيوس |
Maddenin bu küçük noktacığı yeni bir Big Bang'le patlayabilir mi? | TED | هل يُمكن لهذه الكتلة الصغيرة من المادة أن تنفجر انفجارًا عظيمًا آخر؟ |
Yıldızlar her zaman patlıyor, 1987'de kozmik arka bahçemizde patlayan gibi. | TED | النجوم تنفجر طوال الوقت، مثلما انفجر هذا النجم عام 1987 في الفناء الخلفي الكوني لمجرتنا. |
Şansımız var ki havası bittiği için patlamadı. | Open Subtitles | لحسن الحظ، إستنفذنا الهواء قبل أن تنفجر البدلات. |
Nefretinin zehirinden safra kesesi patlamak üzere. | Open Subtitles | ومرارته وهي تنفجر مع السم الذي سيدخل إليه |
Yanlış yoldasın, ama kaçık değilsin. Bu bombanın patlamasını istemiyorsun! | Open Subtitles | كنت مضلل ، ولكنك لست مجنون ولا تريد ان تنفجر هذه القنبلة |
patlaması için, içerideki iğneyi yeterince itmelisiniz. Böylelikle bomba yarım saat içinde patlar. | Open Subtitles | وكان عليك أن تكسر شيئاً ما بداخل القنبلة ويكون أمامك نصف ساعة للهرب قبل أن تنفجر |
100 milyon yil kadar süren ilk safhalarinda merkezi bir patlama yasayabilirler. | Open Subtitles | خلال ال 100 مليون سنة الأولى، قد تنفجر نواتهم. |
Torpidolar düşmanın mümkün olduğu kadar yakınında infilak edip, biz ayrılmayı yaparken, onun bunu görmemesini sağlamalı. | Open Subtitles | الطوربيدات يجب أن تنفجر فى أقرب نقطة ممكنة للهدف لتحجب إنفصالنا |
Tamamdır beyler tuvaletteki vişne bombası patlayana kadar 20 saniyemiz var. | Open Subtitles | حسنًا يا رفاق لدينا 20 ثانية حتى تنفجر قنبلة الكرز في الحمّام |
Los Angeles havaalanında halkalar çizerek dönüp duran ve yavaşlarsa patlamaya ayarlı bir otobüsle ilgili, üzücü bir öyküye dönüşen gelişmeleri izliyoruz. | Open Subtitles | حافلة مدينه سوف تنفجر اذا ابطأت تدور في حلقات حول مدرج الطوارئ في مطار لوس أنجيلوس |
Atom bombası tarih boyunca yalnızca iki kere kalabalık şehirlerde patladı. | Open Subtitles | القنابل النووية لم تنفجر الا مرتين فقط في المدن المأهولة |
Ve çevremizden kaynakları çekip çıkarması için özel olarak yaptığımız araçların bir nevi suratımızda patladığını izledik. | TED | وقد كنا نتفرج بينما الأدوات المميزة التي صنعناها لإستخراج المصادر من بيئتنا تنفجر ببساطة أمامنا. |