ويكيبيديا

    "تنير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ışık
        
    • aydınlatıyor
        
    • ışığı
        
    • aydınlatır
        
    • aydınlatması
        
    • aydınlandı ve
        
    • aydınlatırken
        
    • aydınlatıyorlar
        
    • parladığı
        
    Tüm bunların nasıl ışık olabildiğini anlamak için ışığın ne olduğuna dair bir veya iki şey bilmeliyiz. TED من أجل فهم كيفية يمكن لكل تلك الأجهزة أن تنير نحتاج لمعرفة بعض الأمور عن ماهية الضوء.
    Evren oluştuğunda doğdu, insanlığı ısıttı, ona ışık verdi, renkli ışınlar, titrek alevleri aydınlatıyor, parlak, güçlü ve göz alıcı. TED فقد وُلد عندما تم تشكيل الكون، البشرية الرقيقة، أعطته الضوء، وأشعة ملونة تنير وميض جمرة براقة وقوية ورائعة.
    Gezegenimizin güney ucunda, ateşten kurdeleler kış göklerini aydınlatıyor. Open Subtitles فيالطرفالجنوبيمنكوكبنا، فإن أوشحة نارية تنير سموات الشتاء.
    Aferin! Sen ışığı tut ben kabloyu çıkartayım. Open Subtitles أحسنت أنت تنير لي الطريق وأنا أنزع السلك
    Önemli çünkü filmler aydınlatır ve ilham verir. TED إنه مهم لأن بإمكان الأفلام أن تنير وتلهم.
    Aynı bir kahkahanın sessizliği bozduğu, ve bir gülümsemenin yüzü aydınlatması gibi.. Open Subtitles مثل الضحك يكسر حدة الصمت , وابتسامة تنير الوجه
    Sizlerin örnek olmasıyla, Almanların bu karanlık cehalet ormanı aydınlandı ve... Open Subtitles أمثلتكم المضيئة تنير هذه الغابة الألمانية من الجهل...
    Ölümlüler bakakalır o, göklerini aydınlatırken Open Subtitles "كالسديم الساكن حيث تنير سمائهم
    Onlar sırları aydınlatıyorlar. Open Subtitles تنير أسرارًا خفيّة
    Hey Dani... burası çok sakin ve ışık da mükemmel... neden gelip kitabını burada okumuyorsun? Open Subtitles هاي ، داني إن الأجواء هنا هادئة والأضواء تنير بشكل مثالي لم لا تحضرين كتابك إلى هنا لتقرأي؟
    Otoyolun ışıkları geçmişe ışık tutar ve biriniz uzanır ve diğerinin bacağını sıkar. Open Subtitles الأضواء تنير طريقي وأحدكم يدركه ويمسك بساق الآخر
    Belki ışık yandığında kahve hazır olurdur? Open Subtitles أو ربما أنها تنير عندما تكون القهوة جاهزة؟
    İşte bu yüzden, en yakınlarımın ve en sevdiklerimin girebileceği yatak odamı aydınlatıyor ya. Open Subtitles ..ولهذا هي تنير غرفة نومي حيث أقرب وأعز من أحب مسموح لهم
    Sokakta yürüyorum ve bir güneş ışığı hüzmesi belli bir şekilde kaldırımı aydınlatıyor... ve... ve ağlamak istiyorum... ve bir saniye sonra geçiyor. Open Subtitles ... أمشي وحيده في الشارع الأضواء تنير الرصيف بطريقه معينه و...
    Hem olduğunuz yeri, hem de geleceğinizi aydınlatıyor. Open Subtitles تنير لكم حياتكم في اي مكان تذهبون له
    Neyse, şu an 13 yaşında ve hayatımın ışığı. - Harika birisidir sanırım. Open Subtitles على أية حال، لديها 13 عام وهي التي تنير حياتي
    Binlerce yıldır, dünyanın ışığı olmuş. Open Subtitles لألاف الأعوام كانت تنير العالم
    Doğruluk zihni aydınlatır. Fakat kalbinize her zaman mutluluğu getirmez. Open Subtitles الحقيقة تنير العقل, ولكنها ليست دائماً ما تأتى بالسعادة الى قلبك
    Bayanlar baylar, Cumhuriyetçi Parti Amerika'nın yolunu aydınlatır. Open Subtitles سيداتي و سادتي،الحفلة الجمهورية تنير الطريق لأمريكا
    Her halükârda, Kutsal Ruh bizleri aydınlatması... Open Subtitles ...على أية حال، الروح القدس هي التي يجب أن تنير
    Sizlerin örnek olmasıyla, Almanlar'ın bu karanlık cehalet ormanı aydınlandı ve... Open Subtitles أمثلتكم المضيئة تنير هذه الغابة الألمانية من الجهل...
    Ölümlüler bakakalır o, göklerini aydınlatırken Open Subtitles "كالسديم الساكن حيث تنير سمائهم
    Büyük patlamalar evreni aydınlatıyorlar. Open Subtitles التوهّجات العظمى تنير الكون
    "Ayın parladığı gecelerde... Open Subtitles وفي الليالي التي يهل بها القمر فإنها تنير الأرض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد