ويكيبيديا

    "تهتم به" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • umursadığın
        
    • değer verdiğin
        
    • umurunda
        
    • önemsediğin
        
    • İlgilendiğin
        
    • Ona göz kulak
        
    • önemsediğiniz
        
    Tek umursadığın kendinsin ve lanet olası bir rockstar olmaya çalışıyorsun. Open Subtitles مل ما تهتم به هو نفسك وتُحاول أن تبرز كنجم لامع
    Senin umursadığın tek genç dudağından bir dolar bahşiş alabilmek için striptiz direğinden kayandır. Open Subtitles الصغير الوحيد الذي تهتم به هو الذي ينزلق عمود ليمسك سندات الدولارات من فمك
    Ona zarar verirsen dünyada değer verdiğin tek şeyi yok ederim. Open Subtitles لو أذيته, سوف أُدمر الشئ الوحيد الذي تهتم به في حياتك
    Bakalım karşında gerçekten değer verdiğin biri varken de aynısını yapabilecek misin? Open Subtitles لنرى إذا كنت تستطيع أن تقوم بنفس الشيئ عندما تكون في الميزان حياة شخص تهتم به
    Sadece reytingin umurunda! Korkunç bir adamsın! Open Subtitles كل ما تهتم به تقاريرك الغبية أنت رجل فظيع
    Bu günlerden önemsediğin tek şey bu kızı bulmakmış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن الشيء الوحيد الذي تهتم به هذه الأيام هو إيجاد هذه الفتاة
    Demek istediğim, yapmak istediğin özel bir şey var mı burada ya da ilgilendiğin bir gazetecilik alanı var mı? Open Subtitles ما أعنيه هو, إن كان أي شيء بالتحديد تود فعله هنا أو في أي مجال محدد تهتم به في الصحافة؟
    Ve beş saatten fazla... ...Ona göz kulak oldu. TED وعلى مدى الخمس ساعات اللاحقة كانت تهتم به
    Arkadaşlarınız ölürken; önemsediğiniz her şey yok olurken; yapabileceğiniz başka bir şey yoktur. Open Subtitles إنه رد فعل طبيعي عندما يكون أصدقائك يموتون، وكل شيء تهتم به على وشك أن يدمر.
    Tek umursadığın şey kariyerin ve seks hayatındı. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي كنت تهتم به هو مهنتك و حياتك الجنسية ..
    umursadığın tek zamanın, Bobby, zaman öldürmek olduğunu sanırdım. Open Subtitles حسبت أن الوقت الوحيد الذي تهتم به هو وقت التعويض يا "بوبي"
    Tek umursadığın kişi, kendinsin. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي تهتم به هو نفسك
    değer verdiğin biriyle karşılaştığında, sadece çekip gitmesi zordur. Open Subtitles عندما تقابل شخص تهتم به من الصعب أن تبتعد عنه
    Bu dünyada değer verdiğin bir şey var mı diye merak ediyordum ben de. Open Subtitles اذا كان هناك أي شيء في هذا العالم تهتم به
    Kitap bile açmamış. Beni deli ediyor. umurunda bile değil sanki. Open Subtitles حقاً لقد أغضبتني ، فأنها لم تهتم به أبداً
    Leo onun umurunda bile değil. Ona izin veremezsin. Open Subtitles إنها لا تهتم به ، لا يمكنك أن تدعها تفعل ذلك
    önemsediğin şeyleri bırakabilme yetisine sahip değilsin. Open Subtitles أنت لست قادراً عن التخلّي عن أيّ شيء تهتم به
    Yapma Joe, önemsediğin tek şey bunun kariyerini nasıl etkileyeceği mi? Open Subtitles هيا، هل هذا كل ما تهتم به كيف سيؤثر هذا على مستقبلك الوظيفي؟
    Yapmaktan hoşlanacağın bir şey bulmalısın. İlgilendiğin bir şey. Open Subtitles يجب أن تجد شيئاً تحب فعله, شيئاً تهتم به
    Ona göz kulak olmanı istiyorum. O hasta, kalacak bir yere ihtiyacı var. Open Subtitles اريدك ان تهتم به ، إنه مريض ، ويحتاج لمنزل للبقاء به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد