Ya kötü adamın peşindesin ya da bir şeyden kaçıyorsun. | Open Subtitles | .. أأنت تطارد رجلاً سيئاً أم تهرب من شيء ؟ |
Benim gibi neden hayatından kaçtığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اعرف لماذا تهرب من حياتك كما فعلت أنا |
Bulunduğun yerden kaçmak için bir kaç sınavla yüzleşmen gerekiyor. | Open Subtitles | لكي تهرب من هذا المأزق عليك أن تواجه عدة اختبارات |
Delia,kız sadece ailesinden değil hayaletlerden de kaçıyor. | Open Subtitles | ديليا إنها لم تهرب من والديها فقط لقد هربت من الأشباح ألا يمكنكِ أن تعلميها ألا تكون خائفة ؟ |
Tabii ki Orta Amerikalı ve çete şiddetinden kaçan ailelerle de karşılaştık. | TED | وبالتأكيد نقابل عائلات أمريكية تهرب من عنف العصابات. |
Bu dev yılanın gözüne bakan herkes hemen ölür Örümcekler ondan kaçar." Ron, onu bulduk. | Open Subtitles | والموت الفوري ينتظر كل من ينظر فى عيون هذا الثعبان العملاق العناكب تهرب من أمامه رون هذا هو |
Bence sen hayatın boyunca kendinden kaçmış ve görünmez olmaya çalışmışsın. | Open Subtitles | اظن انك كنت تهرب من نفسك طوال حياتك تحاول ان تختفي |
Ama yine şehirden kaçmaya çalışırsan bu ikisi ölür. | Open Subtitles | لكن حاول أن تهرب من المدينة مرة أخرى وهذان الأثنان سيموتان |
Ama şimdi yaptığın şeyden kaçamazsın. | Open Subtitles | و الأن أنت لا تستطيه أن تهرب من ما بنيته |
Onlardan ne zamandır kaçıyorsun? | Open Subtitles | لكم من الوقت كنت تهرب من الكرات النارية؟ |
Eğer bu o kadar harika bir şeyse, niye her gün buraya gelmek için ofisten kaçıyorsun? | Open Subtitles | إذا كان عملك رائعا هكذا فلماذا تهرب من المكتب دائما لتأتي إلى هنا؟ |
Kim olduğundan kaçmıyorsun. Olacağını düşündüğün kişiden kaçıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تهرب من حقيقتك، بل مما تخاف أن تصبحه. |
Yıllardır onun bir şeyden kaçtığını hiç görmedim. | Open Subtitles | لا مرة في كل السنوات السابقة رأيتها تهرب من أي شيئ |
Alice Abbott Peterden boşanmak için dava açtığında Jacey yanlış olarak onun mutsuz bir evlilikten kaçtığını düşündü. | Open Subtitles | حينما حصلت " آليس آبوت " على طلقها من " بيتر " توقع " جيسي " مخطئاً أنها تهرب من أكثر من زواج تعيس |
Evden kaçmak istediğini biliyoruz ve babası bir şekilde bunu kendi lehine çevirdi. | Open Subtitles | نعرف أنها أرادت أن تهرب من منزلها و والدها يستغل ذلك نوعا ما |
Korkup kaçıyor. Ama neyden ? | Open Subtitles | انها تغلّف أغراضها للرحيل, تهرب من ماذا ؟ |
Yırtıcı bir hayvandan kaçan kuş sürüsüne benziyorlar. | Open Subtitles | تماما كسرب من الطيور وهى تهرب من حيوان مفترس |
Onu hayatını kurtarmak için kaçar hâlde bıraktın, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنك تركتها بمفردها تهرب من أجل النجاة بحياتها |
Başkentten kaçmış. | Open Subtitles | إنها تهرب من العاصمة |
Şimdi neden doğru düzgün iniş yapamadığını anladım. Öfkeli köylülerden kaçmaya çalışır gibi dans ediyorsun. | Open Subtitles | الآن أعرف سبب عدم قدرتك على الهبوط بشكل صحيح أنت ترقص كأنك تحاول أن تهرب من قروي غاضب |
Daha çok genç olabilirsin, fakat bu yaratıktan intikamını almadan kaçamazsın, öyle değil mi? | Open Subtitles | انت ربما تكون شاباً لكن لا تستطيع ان تهرب من الوحش دون ان تكون لديك رغبة في الانتقام اليس كذلك ؟ |
Böyle yaşamak için mi Kuzey'den kaçtın? | Open Subtitles | مُتأكدة أنك لم تهرب من كوريا الشمالية لتعيش على هذه الحال |
Ben olmadan, droidlerden nasıl kaçmayı düşünüyordun? | Open Subtitles | بدوني , كيف تعتقد امكنك ان تهرب من هولاء الاليين؟ مثل هذا |
Onun eski hayatından kaçıyordu onun olduğu kimseden başka biri olamayacağını düşünen insanlardan. | Open Subtitles | هي كانت تهرب من حياتها الاخرى، من اشخاص الذين يعتقدون انها لا تكون أفضل من الوضع الذي كانت عليه |
Buradan bu gece kaçmalısın. Belene Mahkum Kampı, Bulgaristan 1952 | Open Subtitles | يجب أن تهرب من هنا الليلة أنها فرصتك الوحيدة لتبقى حياً |