Bu sayede şerife bir mail atıp nerede olduğumuzu bildirebilirim. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة استطيع أن أرسل للشريف رسالة عن مكان تواجدنا |
Neden burada olduğumuzu düşünün. Henüz dava açılmayacak. | Open Subtitles | تذكر سبب تواجدنا هنا لن يتم رفع الدعوة بعد |
Bugün burada olmamızın, başarılı olmamızın sebeplerinden biri de bu. | TED | وهذا جزء من سبب تواجدنا اليوم هنا وهو جزء من كوننا ناجحين |
Bakın burada olmamızın nedeni... ..kızım Gracie'nin size bir şey söylemek istiyor olması. | Open Subtitles | ممم ، اسمع سبب تواجدنا هنا هو ان ابنتي غريسي تود ان تقول شيئا |
Burada hep beraber olmamız, yanlış değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنه من الخطأ تواجدنا جميعاً هنا ؟ |
Ayrıca, biliyorsunuz ki burada olduğumuz sürece sadece ayak bağı olacağız. | Open Subtitles | بالاضافة الى اننا سنكون سكنية في خاصرتك طالما تواجدنا هنا |
Bu yüzden, soyadımız telaffuz edilmeden nerede olduğumuzu bilemiyoruz. | Open Subtitles | لذا، في الواقع لا نعرف مكان تواجدنا حتى يُلفظ اسم عائلتنا. |
Boss, yaşlı Enos'a nasıl oldu da nerede olduğumuzu söyledin? | Open Subtitles | يا زعيم لماذا أخبرت انوس عن مكان تواجدنا ؟ |
Öncelikle, kendimizi tanıtıyoruz ve neden burada olduğumuzu açıklıyoruz. | Open Subtitles | أولاً، علينا أن نبدأ بتقديم أنفسنا و نقول سبب تواجدنا هنا |
Tamam, bana bir kez daha neden burada olduğumuzu ve benim bu şekilde giyinip senin giyinmediğini söyler misin lütfen? | Open Subtitles | حسنٌ, أرجوكِ ذكّريني بسبب تواجدنا هنا، ولمَ أنا ألبس زيًا مدرسيًا، وأنتِ لا؟ |
Bizi kimin kaçırdığını ya da ne kadar süre burada olacağımızı, hatta nerede olduğumuzu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف من خطفنا أو إلى متى سنكون هنا أو حتى مكان تواجدنا. |
Takipçilerime tweet atacağım ve nerede olduğumuzu yazacağım. | Open Subtitles | وأنا سأغرد لكل متابعي وأرسل رسالة بمكان تواجدنا |
İşin aslı Ted bu karmaşanın içinde olmamızın tek sebebi bana hesap defterlerinin üzerinde oynamalar yaptırmış olman. | Open Subtitles | سبب تواجدنا في هذه المعمعة لأنكَ جعلتني أزوّر سجّلاتك. |
Bu teknede olmamızın sebebi sensin Riley. | Open Subtitles | أنتي السبب في تواجدنا على القارب يا رايلي |
Kitle imha silahları bölüğündeydim, orada olmamızın sebebi buydu ama bir bok bulamadık, değil mi? | Open Subtitles | كنت في فرقة مكافحة أسلحة الدمار الشامل السبب الوحيد وراء تواجدنا هناك بإستثناء أننا لم نجد شيأ ، صحيح؟ |
Ya bizim beraber olmamız onların hepsini uzaklaştırırsa? | Open Subtitles | ماذا إذا كان تواجدنا معاً سيبعدهم عنكِ ؟ |
Aynı odada olmaya zorunlu olmamız bile yeterince zor. | Open Subtitles | انه صعب جدا تواجدنا في نفس الغرفة معا.. |
Lux için söylediğin onca şeyden sonra, annen ve ben burada olmamız gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | "ومع كل ماقلته بشأن أن هذا هو عيد الشكر الأول و الحقيقي ل "لوكس .ظننا أنا وأمك بضرورة تواجدنا هنا نعم.. |
Ve tabii ki şu an aramızda olan konsolosumuz Mr. Rizvi'ye burada olduğumuz süre boyunca sunduğu destekleri için teşekkür ederim. | TED | وأيضا، أود التنويه بمساهَمة سفيرنا، السيد "رزفي"، المتواجد هنا لدعمه الكبير طيلة مدة تواجدنا هنا. |
Çoğunuzun da bildiği üzere bu gece buraya Hannah'ın 25. doğum gününü kutlamak için geldik. | Open Subtitles | و لعلّ أكثركم يعلمون عن سبب تواجدنا هنا الليلة للأحتفال بعيد ميلاد هانا الخامس و العشرين |
Sonunda, bölgedeki askeri varlığımızı artırmamız için, gelecek nesil için petrol akışını garantilememiz için bize bir bahane çıkaracak. | Open Subtitles | هذا في النهاية سيعطينا حجة لزيادة تواجدنا العسكري في المنطقة بما يضمن زيادة حصتنا من البترول للأجيال القادمة |