ويكيبيديا

    "توجدُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • var
        
    • yok
        
    Dış duvarda tam bir daire şeklinde yanık izleri var. Open Subtitles توجدُ على الجدار الخارجيّ علاماتُ حريقٍ على شكل دائرةٍ كاملة
    Nasıl bir paradoks. Yalnızlık sadece yalnızlıkta var olabiliyor. Open Subtitles إنّها مفارقة فالعزلةُ لا توجدُ إلا في العزلة
    Bunun hastane yönetim kurulunun bir üyesiyle bir ilişki yaşamanla bir ilgisi var mı? Open Subtitles هل توجدُ لديهِ أيةَ علاقةُ مع حقيقة أنكِ متورطةُ مع عضواً من مجلس أدارة المستشفى؟
    Enfeksiyon belirtisi yok. Open Subtitles ولا توجدُ علاماتُ إنتان هلاّ غيّرت لها ضماد الجرح؟
    Ve bunu hiçbir fikrim yok? Open Subtitles بينما لا توجدُ لديكَ أدنى فكرةٍ عن مكانِ تواجده؟
    Belki ama kök yok, dal yok. Sadece yaprakları var. Open Subtitles ربما, ولكن لا توجدُ هنالكـَ لا أغصانٌ ولا بقايا تغليف, سوى البتلةُ فقط
    Üçüncü sınıf silah ruhsatım var. Open Subtitles توجدُ خمسٌ درجات لرُخصة حمل السلاح في الولايات المُتحدة والدرجة الثالثة لا يحصل عليها إلا تاجر أسلحة
    Bu web sitesinde on binlerce talep var. Open Subtitles توجدُ عشرات الآلاف مِن العروض المُغرية على هذا الموقع
    Pistte ağaçlar, hayvanlar nem, elektrik bir ev ve patlamamış bir bomba var öyle mi? Open Subtitles ،على مضمارنا، توجدُ أشجارٌ حيوانات رطوبة، كهرباء، بيتٌ، وقنبلةٌ لَم تنفجر؟
    Güzel, ve her kağıdın üstünde bir kelime var. Open Subtitles رائع. وعلى تلك الورقة توجدُ كلمة.
    Hayır. Birçok hasar mevcut, ancak anılardan oluşan parçalar var. Open Subtitles هناك ضررٌ كثير، لكن توجدُ أجزاءُ ذكريات .
    Liverpool'da yaşayan bir ağabeyim var. Belki elinde bir iş vardır. Open Subtitles كما تعلمين لديّ أخٌ في "ليفربول"، وربّما توجدُ فرصة هناك
    -Ölü Ayı Deresi'nden mi? -Sakıncası mı var? Open Subtitles عبرَ وادي الدببة النافقه- هل توجدُ مُشكله؟
    Her bir kasada Çince yazılar var. Open Subtitles توجدُ كتابة صينيةٌ على كل صندوق لعين
    Burada kağıtlar var. Open Subtitles توجدُ هنا ورقة.
    Üç tane otobüs var. Open Subtitles توجدُ ثلاثُ حافلات
    Sokağın sonuna kadar güvenlik kamerası yok. Open Subtitles لا توجدُ كاميراتُ مراقبةٍ حتى نهايةِ هذا الزقاق هل أنتِ متأكدة؟
    Oh, için, biz hariç DNA örneği yok herkes burada bir ajan değil. Open Subtitles عدا أنَّنا لا توجدُ لدينا... عيناتٌ من الحمضِ النووي لمن ليس بعميلٍ فيدرالي
    - Çünkü orada gül çalısı yok. Open Subtitles حسناً, لا توجدُ هنالكـَ زروعاتُ ورودٍ في المنشأة
    Askeri tecrübesi ya da bağlantısı yok. Open Subtitles لا توجدُ لديهِ أيّةُ روابطٍ أو إنتمائاتٍ عسكرية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد