İsim ya da adres yok ama bazı arkadaşlarının fotoğrafları var. | Open Subtitles | لا أرى أي أسماء أو عناوين لكن توجد بعض الصور هنا |
bazı çalışmalar olabilir, uzunlamasına çalışmalara, ki bunlar da çok paraya mal oluyor ve uzun zaman gerektiriyor. | TED | ربما توجد بعض الدراسات، بعض الدراسات الطوليّة. التي تكلّف المال وتأخذ زمناً طويلاً. |
Yaşanılabilir bölgeler, yaşam olan gezegenlerin araştırılması için oldukça iyi yerler olmasına rağmen bazı zorlukları var. | TED | لكن رغم أنّ النطاقات الصالحة للحياة هي مكان جيّد لمباشرة البحث عن كواكب مأهولة، إلاّ أنّه توجد بعض التعقيدات. |
Aslında bu problemlerin çoğu için bazı teknik çözümler var, aslında çok var. | TED | الآن، الواقع فيما يتعلق بالعديد من هذه المشاكل، توجد بعض الإصلاحات التقنية، الكثير منها. |
Biliyorum, çok fazla yarasa var, ama havalandırma olmadığı için. | Open Subtitles | أعني, بالتأكيد توجد بعض الصعوبات هناك لأنه لا يوجد تكييف |
Sağlığa dair bazı haberler vardır ki, kimse, kesinlikle hiç kimse duymaya hazır değildir. | TED | توجد بعض الأخبار الطبية التي لا أحد، لا أحد مطلقاً.. جاهز لسماعها. |
bazı konular vardır ki, bizzat ele alınması gerekir. | Open Subtitles | توجد بعض الزيارات التـي تتحكم فيها الظروف الفردية |
Şurada bazı kitapçıklar var. Buraya nasıl geldiklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | توجد بعض الكتيبات هناك لا أعرف كيف أتوا اٍلى هنا |
- bazı eşyalarının kaldığını söylediler. | Open Subtitles | مازالت توجد بعض المواد يقولون انك تركتها |
Efendim, bazı bilgilerden yoksun olabilir miyiz? | Open Subtitles | سيدى, ألا توجد بعض المعلومات التى نفتقر إليها |
Ama bazı gerçekler var ki, benden asla öğrenemeyeceksin. | Open Subtitles | لكن توجد بعض الأشياء التي لن تعرفيها مني |
Ama bazı gerçekler var ki, benden asla öğrenemeyeceksin. | Open Subtitles | لكن توجد بعض الأشياء التي لن تعرفيها مني |
bazı şeyler güler yüzle onarılamaz. | Open Subtitles | توجد بعض الاشياء التي ليس من الممكن اصلاحها بتغيير طباعك |
Ama sana söyleyebilirim ki bazı günahları senin hayali Tanrın bile asla affedemez. | Open Subtitles | لكن دعنى أخبرك أنه توجد بعض الخطايا التى لن يستطيع حتى إلهك الوهمي أن يسامحها أبداً |
Değiştiremeyeceğim bazı şeyler var, sadece onlarla yüzleşmeliyim. | Open Subtitles | توجد بعض الأمور لا يمكنني تغييرها، عليّ فقط مواجهتها. |
Ama bu gaza getirmenin içinde bazı tuzaklar olacağından endişeliyim. | Open Subtitles | لكنى أخشى من أنه قد توجد بعض المآزق في ما يقوم بفعله |
Şimdi, bu konuda kendimizi geliştirmek ve yardım istediğimizde insanların yardım etmesini sağlamak için aklımızda tutmamız gereken bazı yardımcı kurallar var. | TED | الآن، لتصبح جيداً في ذلك، لتتأكد من أن الناس سيساعدونك عندما تطلب ذلك، توجد بعض الأشياء الأخرى التي سيكون مفيد جداً أخذها في عين الاعتبار. |